Mahmudpaşa Mahkemesi 1 Numaralı Sicil (H. 1240-1242 / M. 1825-1827) cilt: 91, sayfa: 338 Hüküm no: 382 Orijinal metin no: [64b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Miras kalan menzil hisselerinin satışı Mîrâslı Menzil mübâya‘ası, 4000 guruş Vilâyet-i Rumeli’nde Ereğli kazâsı ahâlisinden olup Yanya kazâsında sâkin iken bundan akdem fevt olan Hüseyin Efendi b. Haydar’ın verâseti sulbî kebîr oğulları Abdülaziz Efendi ve İbrahim Edib Efendi ve Abdurrahman Efendi’ye münhasıra ve Ereğli kazâsında sâkin iken bundan akdem fevt olan Ebûbekir Efendi b. el-mezbûr Haydar’ın verâseti sulbî kebîr oğulları Abdülvâhid Efendi ve Mehmed Emin Efendi ve Ahmed Râşid Efendi ve Adem Efendi’ye münhasıra ba‘dehû mahmiye-i İstanbul’da Sultan Mehmed kurbünde sâkin iken fevt olan müderrisîn-i kirâmdan İbrahim Edib Efendi b. el-mezbûr Haydar’ın verâseti karındaşları evlâdları mezbûrûn Abdülaziz Efendi ve İbrahim Edib Efendi ve Abdurrahman Efendi ve Abdülvahid Efendi ve Mehmed Emin Efendi ve Ahmed Râşid Efendi ve Adem Efendi’ye inhisârı tahakkukundan sonra verese-i mezbûrûn Abdülaziz Efendi ve İbrahim Edib Efendi ve Abdurrahman Efendi ve Abdülvahid Efendi ve Mehmed Emin Efendi ve Ahmed Râşid Efendi ve Adem Efendi taraflarından husûs-ı âti’l-beyânda ikrâra vekîl olduğu Mehmed Salih Ağa b. Muhtâr ve Süleyman Ağa b. Zeynelabidin şehâdetleriyle sâbit olan eşrâf-ı kuzât-ı kirâmdan Hacızâde Mustafa Efendi b. Zülfikar meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde işbu bâ‘isetü’l-vesîka zâtı mu‘arrefe olan Şerife Hâce Fatıma bt. Derviş Mehmed mahzarında bi’l-vekâle ikrâr-ı tam ve takrîr-i kelâm edip müvekkillerim mezbûrûn Abdülaziz Efendi ve İbrahim Edib Efendi ve Abdurrahman Efendi ve Abdülvahid Efendi ve Mehmed Emin Efendi ve Ahmed Râşid Efendi ve Adem Efendi mahmiye-i İstanbul’da Atik Ali Paşa mahallesinde vâki‘ bir tarafdan Vedi? Efendi veresesi menzili ve bir tarafdan Kuds-i şerîf kādısı menzili ve bir tarafdan ba‘zan Üçbaş medresesi ve ba‘zan bostan ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd ve müştemilât-ı ma‘lûmeyi hâvî bir bâb mülk menzil mûrislerimiz müteveffiyyûn-ı mezbûrûn Hüseyin Efendi ve Ebûbekir Efendi ve İbrahim Efendi’nin hayatlarında ile’l-vefât bâ-hüccet-i şer‘iye ale’l-iştirâki’s-seviyy yedlerinde mülk ve hakları olup ba‘de vefâtihim bizlere mevrûs olmağla biz menzil-i mahdûd-ı mezkûru bin iki yüz otuz bir senesinde mezbûre Hâce Fatıma Hatun’a dört bin guruşa bey‘ ü temlik ve teslîm eylediğimizde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz ü kabûl eyledikden sonra semeni olan meblağ-ı mezbûr dört bin guruşu müşteriye-i mezbûra târih-i mezbûrda bize def‘ ü teslîm, biz dahi yedinden tamamen ahz ü kabz ve beynimizde iktisâm eyledik, menzil-i mahdûd-ı mezkûr târih-i mezbûrdan beri mezbûre Şerife Hâce Fatıma Hatun’un mülk-i müşterâsı ve hakk-ı sırfı olup bizim târih-i mezbûrdan beri kat‘a alâka ve medhallerimiz kalmamağla mebî‘-i mezkûrun tağrîr ve gabnine müte‘allika da‘vâdan her birimiz âharın zimmetini ibrâ ve iskāt ve her birimiz ber-vech-i muharrer âharın ibrâsını kabûl eyledik dediler dediklerinde gıbbe’[t-tasdîki’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.] Fî 4 Ş sene [1]242. Şühûdü’l-hâl: Muhzır Mehmed Çelebi, Muhzır Ali Çelebi, Muhzır Ebûbekir Çelebi.