.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::. 

Davud Paşa Mahkemesi 1 Numaralı Sicil (H. 1196-1197 / M. 1782-1783)
cilt: 79, sayfa: 112
Hüküm no: 50
Orijinal metin no: [7b-3]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


İskenderağa mahallesinden Hoca Emine bt. Ahmed’in bazı eşyalarını halasının kızı Zeyneb’e satması

Ma‘a nefy-i mülk eşyâ mübâya‘ası

Mahmiye-i İslâmbol’da İskender Ağa mahallesinde sâkine ve zâtı vech-i şer‘î üzere mu‘arrefe olan Hoca Emine bt. Ahmed nâm hatun meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde hâletesi kızı mu‘arrefetü’z-zât işbu bâ‘isetü’l-kitâb Zeyneb bt. Ebîbekir nâm hatun mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip ben mahalle-i mezbûrede vâki‘ mezbûre Emine Hatun’un menzilinde mâ‘an sâkine olmamla menzil-i mezbûrda benim yedimde mâlım ve mülküm ancak yün memlû iki minder ve üç kadife yasdık ve iki yemeni yasdık ve bir sandal yorgan ve bir yaşmak ma‘a makrame ve bir köhne çuka ferâce ve bir tencere ma‘a kapak ve bir sahan ve bir tâbe ve kahve ibriği ve bir peştahta ve bir sepet sandığa münhasıra olup bunlardan mâ‘adâ menzil-i mezbûrda mevcûd melbûsât ve mefrûşât ve evân-ı nühâsiye ve gayr-ı nühâsiye ve bi’l-cümle eşyâ-i sâire mezbûre Zeyneb Hatun’un mâlı ve mülkü olup benim aslâ alâkam olmamağın ben eşyâ-i muharrere-i mezkûremi tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ve safka-i vâhide ile mezbûre Zeyneb Hatun’a on guruşa bey‘ ve temlik ve teslîm eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabz u kabûl eyledikden sonra semeni olan on guruş mutâlebesinden dahi mezbûre Zeyneb Hatun’un zimmetini ibrâ-i âm ile ibrâ ve ıskāt eylediğimde ol dahi ibrâ-i mezkûru kabûl eyledi, ba‘de’l-yevm eşyâ-i muharrere-i mezkûre mezbûre Zeyneb Hatun’un mülk-i müşterâsı ve hakk-ı sarfı olup benim kat‘a alâka ve medhalim kalmamışdır dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb.

Fî 25 min-Şevvâli’l-mükerrem sene 1196

Şühûdü’l-hâl: Hafız Hüseyin Efendi b. İbrahim, Hacı Hasan b. Osman, Molla Ali b. Halil, es-Seyyid Salih Beşe b. Mustafa Sıvacı, İbrahim Efendi Nakkāşzâde.