.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::. 

Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667)
cilt: 17, sayfa: 565
Hüküm no: 694
Orijinal metin no: [88a-3]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Mehmed Ağa b. Ali’nin Baltacı Mahmud Ağa Vakfı’na olan borcunun vârislerince vakıf mütevellisine ödenmesi gerektiği

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde tahrîri iltimâs olunmağın savb-ı şer‘-i hatîrden mevlânâ keşfî Mustafa Efendi irsâl olunup ol dahi fahrü’l-emâcid ve’l-ekârim Hasan Ağa b. el-Hâc Himmet’in mahmiye-i İstanbul’da Zeyrek mahallesinde sâkin olduğu menziline varıp zeyl-i vesîkada mastûrü’l-esâmî olan müslimîn huzûrunda akd-i meclis-i şer‘-i şerîf eyledikde vilâyet-i Anadolu’da medîne-i Tire’de Câmi‘-i Cedîd mahallesinde sâkin iken bundan akdem maktûlen vefât eden Mehmed Ağa b. Ali’nin verâseti zevce-i metrûkesi Fâtıma bt. Bektaş nâm hâtun ile sülbî kebîr oğulları Hasan Efendi ve Ahmed Çavuş ve Mustafa Ağa ve Mahmud’a ve sulbî sagīr oğlu Ali Çelebi’ye ve sulbiye kebîre kızları Hatice ve Rukiye’ye ve sagīre kızı Âişe’ye münhasıra olup kable’l-kısme mezbûr Mahmud dahi fevt olup verâseti vâlidesi mezbûre Fâtıma ile li ebeveyn er karındaşları mezbûrûn Hasan Efendi ve Ahmed Çavuş ve Mustafa Ağa ve Ali Çelebi ve li ebeveyn kız karındaşları mezbûrât Hatice ve Rukiye ve Âişe’ye münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra kendi tarafından asîl ve karındaşları merkūmûn Ahmed Çavuş ve Hatice ve Rukiye’ye taraflarından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olup mezbûretânın zâtlarını ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân olan Ömer Çavuş b. Mehmed ve Mehmed Çavuş b. Yusuf şehâdetleri ile şer‘an vekâletleri sâbite olan mezbûrân Mustafa Ağa ve Hasan Efendi ile yine şâhidân-ı mezbûrân ta‘rîfleri ile zâtı mu‘arrefe olan mezbûre Fâtıma meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda merhûm Baltacı Mahmud Ağa vakf-ı lâzım ile vakf ve gallesini medîne-i İzmir’de binâ eylediği yirmi bir çeşmenin su yolları ta‘mîrine şart eylediği nukūdun meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olup evlâd-ı vâkıfdan olan Ebûbekir Ağa mahzarında her biri asâleten ve vekâleten ikrâr ve takrîr-i kelâm edip mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Ağa hayâtında asl-ı mâl-ı vakf-ı mezbûr ile üzerine devr-i şer‘î ile ilzâm olunmuş ribhden zimmetinde vakf-ı mezbûra deyni olan on yedi bin beş yüz guruşun dört bin beş yüz guruşunu mukaddemâ mütevellî olan mezbûr Ebûbekir Ağa emri ile zikr olunan çeşmelerin su yolları meremmetine harc ve sarf edip bâkī zimmetinde kalan on üç bin guruş deynini kable’l-îfâ vefât ve tereke-i vâfiyesine biz vaz‘ etmekle mütevellî-i mezbûr Ebûbekir Ağa bundan akdem meblağ-ı bâkī-i mezbûr on üç bin guruşu huzûr-ı hâkimde bizden da‘vâ ve şuhûd-ı udûlle muvâcehemizde isbât edip tereke-i müteveffâ-yı mezbûrdan edâya hükm-i şer‘î lâhık oldukdan sonra meblağ-ı mahkûmun bih olan on üç bin guruşun üç bin guruşunu hâlâ mütevellî-i mezbûr Ebûbekir Ağa’ya biz asâleten ve vekâleten edâ ve teslîm edip bâkī zimmetimizde vakf-ı mezbûra on bin guruş deynimiz kalmışdır el-hâletü hâzihî mütevellî-i mezbûr Ebûbekir Ağa’dan mâl-ı vakf-ı mezbûrdan olmak üzre bin esedî guruşa levn ve zirâ‘ı beynimizde ma‘lûm çuka ve kumaş iştirâ ve kabz edip ol vechile vakf-ı mezbûra zimmetimizde cem‘an on bir bin esedî guruş deynimiz olmağla meblağ-ı mezbûr on bir bin esedî guruş mukābelesinde müvekkil-i mezbûr Ahmed Çavuş’un mülkü olup medîne-i Tire’de Murtaza Ağa mahallesinde vâki‘ lede’l-ahâlî ve’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd dâhiliyye ve hâriciyye büyûtu müştemil mülk menzili ile Bayındır kazâsına tâbi‘ Kire nâm karyede vâki‘ kezâlik lede’l-ahâlî ma‘lûmü’l-hudûd mülk çiftlik menzilini bi cümleti’t-tevâbi‘ ve’l-levâhık vekâleten ve bizim her birimizin müstakillen mülkü olup medîne-i mezbûreye tâbi‘ Kerfiye? nâm karyede vâki‘ lede’l-ahâlî ve’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd ve çiftlik ta‘bîr olunur menzilini ve Bayındır kazâsına tâbi‘ Falaka nâm karyede vâki‘ kezâlik lede’l-ahâlî ve’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd [88b] otuz dönüm mülk zeytin bahçesini ve Birgi kazâsına tâbi‘ Adıgede nâm karyede vâki‘ lede’l-ahâlî ma‘lûmü’l-hudûd üç kıt‘a zeytin bahçelerini asâleten mütevellî-i mezbûr Ebûbekir Ağa’ya rehin vaz‘ edip ol dahi irtihân ve kabûl eyledikden sonra emlâk-i mezbûreyi mahallerinde kabza mütevellî-i mezbûru taraflarımızdan taslît eyledik dediklerinde mukırrûn-ı mezbûrûnu vech-i muharrer üzre cârî olan ikrârlarında mütevellî-i mezbûr Ebûbekir Ağa bi’l-muvâcehe tasdîk ve bi’l-müşâfehe tahkīk etmeğin vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahallinde tahrîr ba‘dehû ma‘an irsâl olunan Hüseyin b. Abdullah ile meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-âşir min şehri Recebi’l-ferd ve li sene seb‘a ve seb‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-müderrisîn Sâlih Efendi b. Ömer, ve Zahrü’l-müderrisîn Mehmed Efendi b. İbrahim, umdetü’l-a‘yân Hasan Ağa b. el-Hâc Himmet, Mehmed Çelebi b. Bayezid, Mustafa Efendi b. el-Hâc Kemaleddin, Es-Seyyid Ali Çelebi b. Es-Seyyid Mustafa, Es-Seyyid Mehmed Ağa b. Es-Seyyid Ali, Mehmed Ağa b. Ömer el-Bevvâbü’s-sultânî, Ahmed Ağa b. Mehmed el-Cemâlî, Ali Çelebi b. Abdullah, İbrahim Çavuş b. Abdünnebi.