|
Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667) cilt: 17, sayfa: 618 Hüküm no: 781 Orijinal metin no: [96b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Emine bt. Osman’ın, Esirci Mustafa Beşe b. Mehmed’den satın aldığı câriyenin kusurlu çıktığı ve geri verildiği
Mahmiye-i İstanbul’da Kefeli mahallesi sâkinelerinden işbu bâ‘isü’l-vesîka Emine bt. Osman nâm hâtun meclis-i şer‘de esirci tâifesinden Mustafa Beşe b. Mehmed mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip işbu hâzır bi’l-meclis orta boylu, açık kaşlı, gök elâ gözlü, Rûsiyyetü’l-asl Muammer bt. Abdullah nâm câriyemi mezbûr Mustafa Beşe târih-i kitâbdan on beş gün mukaddem cemî‘ uyûbdan sâlime olmak üzre bana yüz yirmi beş esedî guruşa bey‘ ve teslîm ben dahi iştirâ ve kabûl ve def‘-i semen etmişidim hâlâ câriye-i mezbûrenin haml sakīlinden nâşî göbeği çatlayıp inde’t-tüccâr noksân semen îcâb eder uyûbdan olmağın suâl olunup câriye-i mezbûre red ve medfû‘ olan semen-i mezbûrun alıverilmesi murâdımdır dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Mustafa Beşe cevâbında câriye-i mevsûfe-i mezbûreyi vech-i muharrer üzre semen-i mezbûra müdde‘î-i mezbûre Emine’ye bey‘ ve teslîm ve kabz-ı semen eylediğini ikrâr etmeğin câriye-i mezbûre yedinde iken ayb-ı mezbûrun vücûdunu inkâr edicek tevcîh-i husûmet için etibbâdan olup teşhîs-i emrâza taraf-ı saltanat-ı aliyyeden ta‘yîn olunan hâssa etibbâdan Mustafa Efendi b. Mehmed’e câriye-i mezbûre[ye] irâe için huddâm-ı mahkemeden Hasan b. Ahmed ve Yusuf b. Abdullah ile irsâl olundukda ol dahi hasmeyn muvâcehesinde ba‘de’l-müşâhede câriye-i mezbûrede müdde‘â-bih olan ayıbın vücûd ve kıdemini ihbâr eylemesinden sonra müdde‘iyye-i mezbûreden sıdk-ı makāline mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i müslimînden olup etibbâdan olan Mehmed Efendi b. Ahmed ve Mustafa Beşe b. Mehmed nâm kimesneler meclis-i şer‘a li ecli’ş-şehâde hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka câriye-i mevsûfe-i mezbûrenin haml sakīlinden nâşî göbeği çatlayıp inde’t-tüccâr noksân semen îcâb eder uyûbdan olmağın ayb-ı mezbûr kadîmdir on beş günden ekalde hâdis olur ayıb değildir biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra müdde‘iyye-i mezbûre Emine’ye câriye-i mevsûfe-i mezkûreyi aybına ba‘de’l-ıttılâ‘ istihdâm etmeyip kabûlünü müş‘ir kendiden bir fi‘l sâdır olmadığına yemîn teklîf olundukda ol dahi alâ vefki’l-mes’ûl yemîn billâhi aliyyi’l-a‘lâ etmeğin mûcebince semen-i mezbûru def‘a ve câriye-i mezkûreyi ahza merkūm Mustafa Beşe’ye tenbîh birle mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sânî min Şa‘bâni’l-mu‘azzam li sene seb‘a ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Bey b. Abdullah, Abdi Çelebi b. Hasan, İbrahim Çelebi b. Mehmed, Mustafa Çelebi b. Ahmed.
|