Üsküdar Mahkemesi 84 Numaralı Sicil (H.999-1000/ M.1590-1591) cilt: 10, sayfa: 565 Hüküm no: 1104 Orijinal metin no: [106b-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kara Süleyman’ın, Valide Sultan Bîmârhânesi’nde yatan kızı Kerime bt. Kara Süleyman’ı, Mustafa Bey b. Abdullah’ın oğluna nikâhladığı
Dergâh-ı âlî bevvâblarından fahrü’l-eşbâh Mustafa Bey b. Abdullah mahfil-i şer‘-i şerîfe hâzır olup takrîr-i merâm ve bast-ı kelâm eylediği bundan akdem vasîyy-i muhtârı olduğum Kerime bt. Kara Süleyman nâm sagīri babası mezbûr Kara Süleyman mahrûse-i Üsküdar’da vâki‘ merhûm ve magfûrun-leh Vâlide Sultân binâ ettiği bîmârhânede hasta yatarken Müslümanlar mahzarında beni vasîyy-i muhtâr nasb edip kızı sagīre Kerime’yi benim sagīr oğlum Mehmed’e Allahü te‘âlânın emri ile verdim dedikde ben dahi ol mahalde kabûl ettim deyip hâzır bi’l-meclis olan Müslümanları işhâd dahi etmiş idim el-hâletü hâzihî mezbûr Kara Süleyman fevt olup sagīre-i mezkûrenin âhar velîsi olmamağın husûs-ı kazıyye bi’l-muvâcehe isbât için vasî lâzım olmağın kıbel-i şer‘den bir vasî ta‘yîn olunmasın taleb ederim demeğin husûs-ı mezbûre husûsiçin kıbel-i şer‘-i şerîfden fahrü’l-eşrâf Seyyid Maksud b. es-Seyyid Şemseddin vasî nasb olundukdan sonra mezbûr Mustafa Bey vech-i meşrûh üzre mezkûr Seyyid Maksud mahzarında takrîr-i merâm edip merhûm Kara Süleyman bîmârhânede yatarken sagīre kızı Kerime’yi benim oğlum sagīr Mehmed’e Müslümanlar mahzarında Allahü te‘âlânın emri ile helalliğe verdim dedi ben dahi kabûl ettim dedim dedikde gıbbe’l-inkâr ve’l-istişhâd udûl-i müslimînden fahrü’s-sâdât Seyyid İbrahim b. es-Seyyid Sinan ve Abdülkerim b. Hasan nâm kimesneler meclis-i şer‘de li ecli’ş-şehâde hâzırân olup fi’l-vâki‘ mezbûr Kara Süleyman bîmârhânede hasta yatarken kızı sagīre Kerîme’yi mezbûr Mustafa Bey’in oğlu Mehmed’e Allahü te‘âlânın emri ile helalliğe verdim dedi merkūm Mustafa Bey dahi kabûl ettim dedikden sonra bizi ve ol mahalde hâzır olan Müslümanları işhâd eyledi bu husûsa şâhidleriz şehâdet ederiz dediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri hayyiz-i kabûlde vâki‘ olıcak kayd-ı sicil olundu. Fi’t-târihi’l-mezbûr.
Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-hutebâ Murad Halîfe, Atâ Çelebi el-müstaid, Hacı Hasan b. Mustafa, Ali Çelebi b. Mahmud, Bekir Halîfe b. Mehmed el-müezzin, Kâtib-i hurûf
|