|
Evkaf-ı Hümâyûn Müfettişliği 1 Numaralı Sicil (H. 1016-1035 / M. 1608-1626) cilt: 45, sayfa: 219 Hüküm no: 155 Orijinal metin no: [53b-3, Arapça] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kamer Hatun bt. Abdullah’ın vakfiyesi
Elhamdülillâhi rabbi’l-âlemîn ve’s-salâtü alâ-resûlihî Muhammedin ve âlihî ecma‘în, ve ba‘d, işbu mazmûnunda vakıf ikrârından bahseden sahîh ve şer‘î bir hüccettir. Küçük Ayasofya mahallesi sükkânından Kamer Hatun bt. Abdullah kıbelinden âti’z-zikr vakıf ikrârına, tescîle ve rücû‘ da‘vâsına vekâleti yine mahalle-i mezbûre sükkânından Ali b. Mustafa ve Numan b. Hüseyin’in şehâdeti ile sâbit olan Müezzin Yusuf b. Mustafa meclis-i şer‘a hâzır olup şöyle ikrâr ve i‘tirâf eyledi ki, müvekkile-i mezbûresi işbu vakıf ikrârının kendisinden sudûruna kadar mâliki olduğu ve taht-ı tasarrufunda bulundurduğu, mahalle-i mezkûrede vâki‘, beyt-i süflî ve beyt-i ulvîyi, sofayı, mutfağı, selamlığı, kenîfi ve odunluğu müştemil, hudûdu bir tarafından Sâliha Hatun Vakfı, bir tarafından Kasab Sinan Vakfı, iki tarafından Mustafa Ağa Vakfı ve tarîk-ı âm ile ile mahdûd bulunan cemî‘ menzilini cümle tevâbi‘i ve levâhıkıyla habsedip vakfetti. Menzil-i mezbûrda süknâyı mâdâm ki hayâtda ola evvelâ kendisine, ba‘de vefâtihâ evlâdına, evlâd-ı evlâdına, ile’l-inkırâz evlâd-ı evlâd-ı evlâdına şart etti. Nesilleri kesildiğinde Müezzin Sinan b. ( ) nâm zevcine, sonra evlâdına, evlâd-ı evlâdına, ile’l-inkırâz evlâd-ı evlâd-ı evlâdına şart etti. Münkariz olduklarında menzil-i mezbûrun âdeti üzere icâre-i mu‘tâde ile icâreye verilip hâsıl olan ücret-i kirânın meremmet için lâzım gelen mikdârın muhâfazasından sonra Medîne-i münevvere fukarâsına irsâlini şart eyledi. Sonra menzil-i mezbûru mütevellîye teslîm eyledi. O dahî tesellüm edip sâir mütevellîler evkāfta nasıl tasarruf ettilerse öyle tasarruf eyledi. Hâl bu minvâl üzere iken vâkıfe-i mezbûre vakf-ı akār İmâm-ı A‘zam Hazret-i Ebû Hanîfe-i Kûfî hazretleri yanında lâzım değildir diyerek vakfiyyetten rücû‘ edip menzil-i mezkûrun silk-i mülküne idhâlini talep ve mütevellî-yi mezkûrdan istirdâd eyledi. Mütevellî redden imtinâ‘ edince hâkim-i muvakki‘ü’l-kitâb huzûrunda murâfa‘a edip tarafeynden hüküm taleb ettiklerinde hâkim-i mûmâ-ileyh, cânib-i vakfı ihtiyâr edip menzil-i merkūmun vakfiyetinin lüzûmuna -âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâf- hükmetmekle vakf-ı mezbûr, bey‘i, hibesi ve îrâsı câiz olmayacak şekilde, müseccel, müebbed bir vakıf olarak bi’l-ittifâk evkāf-ı lâzimeden oldu. Fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’llezîne yübeddilûnehû inna’llâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıf ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm.
Cerâ zâlike ve hurrire fi’t-târihi’l-mezbûr.
Şühûdü’l-hâl: Seyyid İbrahim Efendi b. Şeyh-i Küçük Ayasofya, Seyyid Mehmed b. İbrahim el-müderris, Seyyid Kemâleddin b. Mehmed, Ömer Dede b. Mustafa, Hasan Bey b. Mehmed el-bevvâb, İsmail Bey b. el-bevvâb, el-Hâc Mehmed b. el-müezzin, el-Hâc Ali b. Mustafa el-müezzin, Ömer Çelebi b. Hasan, Haydar b. Abdullah el-kayyım, Mustafa Dede b. Bayram, Ahmed Dede b. Sinan, Ahmed b. el-Hâc Ali, Mehmed b. Mehmed, Hasan b. İsmail, Ali Çelebi b. Mehmed er-râcil, Ahmed b. Ali el-hammâmî, Numan Hâce b. el-Hâc Hüseyin, Mustafa Efendi b. el-müderris, Derviş Mehmed Efendi b. İmâm-ı Meydan ve gayrühüm
|