Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667) cilt: 17, sayfa: 92 Hüküm no: 5 Orijinal metin no: [1b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Âişe bt. Kıyam’ın evini vakfettiği
Elhamdülillâhi el-vâkıfı alâ külli hâli’l-münezzeh-i ani’t-tegayyür ve’l-intikāl ve’s-salâtü ve’s-selâmu alâ Seyyidinâ Muhammed’in azîmi’l-hulkı kerîmi’l-hisâl ammâ ba‘d işbu kitâb-ı sıhhat-nisâbın inşâsına bâ‘is ve bâdî budur ki mahmiye-i İstanbul’da Seferikoz mahallesinde sâkine sâhibetü’l-hayrât ve râgıbetü’l-meberrât Âişe bt. Kıyâm nâm hâtun meclis-i şer‘-i şerîf-i Ahmedî ve mahfil-i dîn-i münîf-i Muhammedî’de vakf-ı âti’l-beyâna li ecli’t-tescîl mütevellî nasb u ta‘yîn eylediği Mehmed Efendi b. ( ) nâm kimesne mahzarında ikrâr ve i‘tirâf edip vakf-ı câi’z-zikrin sudûruna değin silk-i mülkümde münselik olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan Saraylı Kalender Hâtun mülküne ve bir tarafdan tarîk-i hâs ve iki tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd ve üç tabakayı muhtevî olup ulyâsında bir oda ve bir kameriye vustâsında bir bâb oda ve bir sofayı ve süflâsında bir bâb oda ve bi’r-i mâ ve kenîfi müştemil arsasının Koca Mustafa Paşa vakfı’na beher sene kırk akçe mukāta‘ası olan menzilimi bi cümleti’t-tevâbi‘ ve’l-levâhık ve kâffeti’l-hukūk ve merâfık hasbeten lillâhi’l-meliki’l-vehhâb ve taleben li’s-sevâb yevm-i ( ) vakf-ı sahîh-i şer‘î ile vakf ve haps edip şöyle şart eyledim ki mâdâmki libâs-ı hayâtı …? ve mesned-i âfiyetle hâle olam, menzil-i mezbûrda kendim sâkine olam, bi emrillâhi meliki’l-müte‘âl vefâtımdan sonra li ebeveyn er karındaşım kızının oğulları Hüseyin ve Abdullah ibney Ahmed sâkinler olup ehadûhümâ fevt oldukda hissesine hayâtda olan mutasarrıf ola, ba‘de vefâtihimâ evlâdları ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdları neslen ba‘de neslin sâkinler ola ve ba‘de’l-inkırâz menzil-i mezbûreye mütevellîyle hasbe mâ ceret bihi’l-âde îcâr olunup her sene hâsıl olan icâresinden muhtâc-ı ta‘mîr olan mevâzi‘i ba‘de’t-ta‘mîr fazla kalanı mahalle-i mezbûre avârızına sarf oluna ve mürûr-ı eyyâm ve kürûr-ı a‘vâm ile şart-ı mezkûreye ri‘âyet müte‘azzire olursa icâre-i menzil-i mezbûr mutlaka fukarâ-yı müslimîne sarf oluna vakf-ı mezbûrun tebdîl ve tağyîri yedimde ola menzil-i mezbûru bundan akdem mütevellî-i mezbûra teslîm, ol dahi kabz ve tesellüm eyledikden sonra sâir mütevellîler evkāfda tasarrufları gibi tasarruf eyledi dedikde, gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î vâkıf-ı mezbûra vakf-ı merkūmdan rücû‘ ve ibtâli mukaddemâtına şürû‘ edip eğerçi vakf-ı akār inde’l-İmâmi’l-A‘zam sahîh lâkin lâzım olmayıp husûsan menâfi‘-i vakfı evvelâ nefsine şart eylediği sûretde inde’l-imâmi’s-sâlis vakf bi’l-külliye bâtıl olduğuna binâen vakf-ı mezbûrdan rücû‘ eyledim, mütevellî-i mezbûr menzil-i mezbûrdan kasr-ı yed edip bana teslîm eylemesi murâdımdır dedikde, mütevellî-i merkūm mütesaddî-i cevâb-ı bâ savâb olup eğerçi hâl İmâm-ı A‘zam Hazretleri katında bast olan minvâl üzredir lâkin İmâm Muhammed Hazretleri katında teslîm ile’l-mütevellî bulunmağla ve İmâm Ebû Yusuf Hazretleri katında vakf mücerred vakaftü demekle vakf sahîh ve lâzım olduğu emr-i mukarrerdir deyû red ve teslîmden imtinâ‘ edip sıhhat ve lüzûmuna hükm-i şer‘î taleb ile hâkim-i muvakki‘-i sadr-ı kitâb -tûbâ-leh ve hüsnü me’âb- hazretlerine müterâfi‘ân ve her biri mübtegāsınca fasl ve hükme tâlibân olduklarında hâkim-i mûmâ-ileyh en‘amallâhu ni‘amehû aleyh hazretleri dahi fikr-i dakīk ve te’emmül-i enîk edip taraf-ı vakfı evlâ görüp husûsan mesâ’ili evkāfda fetvâ İmâm-ı Ebû Yusuf kavl-i şerîfleri üzre olduğu kütüb-i mu‘teberede mastûr ve mübeyyene olduğuna binâen âlimen bi’l-hilâfi’l-mezkûr ve âmilen bi kavli’l-imâmi’l-mezbûr şart-ı mezkûr ile sıhhat ve lüzûm-ı vakfiyyet deyû maddeyi? minvâl-i meşrûh üzre fasl ve imzâ etmeğin vakf-ı mezbûr bi’l-ittifâk sahîh ve lâzım olup tebdîl ve tağyîrine mecâl ve muhâl oldu, fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe-innemâ ismuhû ale’llezîne yübeddilûnehû innallâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-kerîm. Fi’l-yevmi’l-hâmis min şehri Rebî‘ilâhir li sene seb‘a ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: El-Hâc İdris b. el-Hâc Mustafa, Mehmed Efendi b. Mustafa el-İmâm, Ahmed Çelebi b. Mehmed, Şaban Çelebi b. Ahmed, Ahmed Çelebi b. Mehmed, Halil Beşe b. ( )
|