|
Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 90 Numaralı Sicil (H. 1090 - 1091 / M. 1679 - 1680) cilt: 31, sayfa: 65 Hüküm no: 3 Orijinal metin no: [2a-1, Arapça] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Hüseyin Dede b. Abdullah’ın evini vakf ettiği
[Tasdîk 1] İşbu vesîka-i şer‘iyye benim indimde tahrîr edilmiştir. Ben Ahmed b. Süleyman b. Kemal’im. Afâ anhüm el-Melikü’l-Müte‘âl. [Tasdîk 2] İşbu vakfiyenin mazmûnu alâ vechi’l-hasm indimde sâbir olmuşdur. Ben fakīr Havâss-ı mahmiye-i Kostantıniyye kadısı Abdullah Gazâlî’yim. [Tasdîk 3] Aşağıdaki vakfın sübûtu ve tescîli indimde cereyân etmişdir. Ben fakīr Havâss-ı mahmiye-i Kostantıniyye müvellâsı Abd(…)’ım. Ufiye anhümâ. İşbu vakıf ikrârından bahseden sahîh ve şer‘î bir hüccet ve sarîh ve mer‘î bir vesîkadır. câbi Hayreddin b. Abdullah ve kayyım el-Hâc Ahmed b. Hasan nâm kimesneler âtiyyü’z-zikr vakfı münkir bulunan mahmiye-i Kostantıniyye sur kapılarından Edirnekapı hâricinde mütemekkin olan Hüseyin Dede b. Abdullah mahzarında vakf-ı mezbûrun mütevellîsi mevlânâ Şerif Hamza b. el-Hâc Mehmed’den sâdır olan da‘vâ-yı sahîha-i şer‘iyyede gıbbe’l-istişhâdi’ş-şer‘î şöyle şehâdet ettiler ki mezkûr Hüseyin Dede, Edirnekapı karşısında kâin olup dört tahtânî beyti selâmlığı helâyı su kuyusunu bahçe ve avluyu hâvî bulunan ve iki tarafdan mekābir-i müslimîn diğer iki tarafdan da tarîk-i âm ile mahdûd olan cemî‘ mülk menzilini cümle hudûdu ve hukūku ile evvelâ müddet-i hayâtınca kendisinin sonra Mihri bt. Hüseyin Dede nâm kızının sonra mütevellî-i mezbûrun oğlu olan dâmâdı Ahmed b. Hamza’nın, sonra ikisinin evlâdının, evlâd-ı evlâdının sonra nesilleri kesilirse -el-iyâzü billâh- âl-i Resûlullâh’dan (s.a.v) sâlih bir kimesnenin oturması şartıyla niyet-i hâlisa ve taviyye-i sâfiye ile vakf edip haps ettiğini bizim indimizde ve katımızda ikrâr ve itirâf etmişidi sonra mütevellî-i müdde‘î-i mezbûrdan sonra tevliyyeyi nesilleri kesilinceye kadar evlâdına, evlâd-ı evlâdına, sonra menzilde kim sâkin olacaksa ana şart etti. Şehâdetleri ba‘de’t-ta‘dîli’ş-şer‘î ve’t-tezkiyyeti’ş-şer‘iyye udûl ve sikātdan olmaları sebebiyle inde’ş-şer‘ makbûl ve mu‘teber oldu ve hâkim menzil-i mezbûrun vakfiyyetine hükm etti menzil-i merkūm bu sûretle, hibe edilmesi, satılması, mîrâs yoluyla el değiştirmesi kıyâmete kadar câiz olmayacak şekilde müseccel ve lâzım bir vakıf oldu. Cerâ zâlike ve hurrire fî evâhiri şehri Şa‘bâni’l-mu‘azzam min şühûri sene ihdâ ve ve selâsîn ve tis‘a mi’e el-hicriyye
Şuhûdü’l-hâl: Şerif Mehmed b. el-Hâc Mehmed ve Şerif Mustafa b. Hamza ve el-Hâc Karaca b. Abdullah ve Şuca‘ b. İbrahim ve İvaz b. el-Hâc Murad ve Müezzin Hüseyin b. Mehmed ve Mustafa b. (…) ve Yusuf b. Abdullah ve Hamza b. Abdullah ve Ahmed b. İbrî ve gayruhüm mine’l-hâzırîn
|