.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Galata Mahkemesi 5 Numaralı Sicil (H. 983 - 984 / M. 1575 - 1576)
cilt: 32, sayfa: 114
Hüküm no: 155
Orijinal metin no: [103-105, Arapça]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Şeyh Bâli Efendi’nin para vakfı tesisi

Elhamdü li’l-hayyi ellezî lâ-yemûtu ve küllü şeyin hâlikün indehû ve hüve lâ-yefûtu ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ men hüve şâri‘u meşâri‘i’ş-şer‘i ve’d-dîni Muhammed seyyidi’l-enbiyâi ve’l-mürselîn ve alâ âlihî ve sahbihî et-tayyibîn et-tâhirîn. Ammâ ba‘d sebeb-i tahrîr-i hüccet şudur ki, kıdvetü’l-ulemâi’l-muhakkikīn umdetü’l-fuzalâi’l-mudakkikīn yenbû‘ü’l-fazli ve’l-yakīn vârisü ulûmi’l-enbiyâi ve’l-mürselîn el-muhtas bi inâyeti’l-meliki’l-mu‘în mevlânâ Mustafa Çelebi Efendi b. mevlânâ Muslihuddin Nurullah, merhûm ve mağfûrun leh -nevverallâhu merkadehu ve ce‘ale’l-cennete mesvâhu- ve fahrü’l-ulemâi’l-izâm zahrü’l-fuzalâi’l-kirâm ma‘denü’l-fazli ve’l-kelâm el-muhtas bi inâyeti meliki’l-azîzi’l-allâm mevlânâ Mehmed Çelebi Efendi b. hazret-i Sinan Efendi câmi‘i’l-fürû‘ ve’l-usûl el-bâri‘ fi’l-ma‘kūl ve’l-menkūl keşşâfü’l-müşkilât hallâlü’l-mu‘dilât el-muhtas bi mezîdi inâyeti’l-meliki’l-mennân, meclis-i şer‘-i şerîf ve mahfil-i dîn-i münîfde, mahmiye-i Kostantıniyye’de vâki‘ beytülmâl-i hâs emîni fahrü’l-emâsil ve’l-akrân Mehmed Çelebi b. Hüsam Bey ve kâtibi Ali Bey b. Abdullah mahzarlarında, mahmiye-i mezbûrede vâki‘ Kurşunlu Türbe deyû ma‘rûf türbe kurbunda Bostancı Ali Çavuş deyû ma‘rûf kimesne tarafından binâ edilen zâviyenin şeyhi iken fevt olan ve muhallefâtı emîn-i mezbûr tarafından zabt edilen merhûm ve mağfûrun leh kutbü’l-ârifîn zeynü’s-sâlikîn Şeyh Bâli Efendi’nin vasiyy-i muhtârı olan mevlânâ Ramazan Halîfe b. Ahmed’den sâdır olan da‘vâda gıbbe’l-istişhâdi’ş-şer‘î şöyle şehâdet ettiler ki, müteveffâ-yı mezbûr Şeyh Bâli Efendi, hâl-i hayâtında, sülüs-i mâlından râyicü’l-vakt yüz elli sekiz bin beş yüz elli sekiz akçesini, senede ona on bir ribh üzre rehn-i kavî -ki bu rehin mahmiye-i mezbûrede vâki‘ Bezzâzistân deyû meşhûr yerde muhâfaza edilecekdir, mütevellî rehni evinde muhâfaza ederse helâki halinde zâmin olacakdır- ve kefîl-i melî mukābilinde mu‘âmele-i şer‘iyye ile istiğlâl ve istirbâh edilmek üzre vakf edilmesini hasbeten li’llâhi’l-azîm ve taleben li merzâti rabbihi’r-rahîm vasiyyet etti. Galleden Allah’ın rızık olarak verdiğinden vakıf mütevellîsine yevmî üç akçe ta‘yîn etti. On üç kişiden her birine her birinin ayrı ayrı her gün İhlâs sûresini üç kere okumaları ve sevâbını vâkıf-ı mezbûrun rûhuna hediye etmeleri şartıyla iki akçe ta‘yîn etti. Dört kişiye her gün Kur’ân-ı azîmden bir cüz okumaları ve sevâbını vâkıf-ı mezbûrun rûhuna hediye etmeleri şartıyla galleden iki akçe ta‘yîn etti. Vakıf câbîsine yevmî iki akçe ta‘yîn etti. Vakıf kâtibine yevmî bir akçe ta‘yîn etti. Ve tevliyyeyi mezbûr Ramazan Halîfe’ye şart etti. Zâviye-i mezbûre odalarında kalanların her birine her gün ikindi namazından sonra mezbûr Şeyh’in türbesinde tesbîh ve tehlîl yapmaları şartıyla yevmî yarım akçe ta‘yîn etti. Ve reis-i müsebbihîn ve mühellilîn olması şartıyla yaşadığı sürece Ayas Bey b. Abdullah’a, sonra zâviye şeyhinin uygun göreceği kimesneye yevmî bir akçe ta‘yîn etti. Şeyh Mehmed b. Eşref’e İhlâs sûresini günde üç def‘a okumasını şart etti. Ve mezbûr Ramazan Halîfe’ye İhlâs sûresini günde üç def‘a okumasını şart koşdu. Ve Osman Dede b. Abdürrahim’e ve Pîrî Dede b. Abdullah’a ve Ayas Bey b. Abdullah’a ve Hasan Dede b. Abdullah’a ve Mustafa Dede b. Abdullah’a ve Mahmud Dede b. Abdullah’a ve Muharrem Dede b. Abdullah’a ve İskender Dede b. Abdullah’a ve Ali Çelebi b. Abdürrahim’e ve Mehmed b. Şeref’e ve Hatice Hâtun bt. Kalemşah Bey’e İhlâs sûresini günde üç def‘a okumalarını şart koşdu. İçlerinden birisinin ölmesi halinde geride kalan kārî’lerin, hayâtında vâkıfa hizmet eden kimesnelerden birini seçip okutmalarını şart koşdu. Böyle biri bulunmazsa geride kalan kārî’lerin fukarâ-yı sâlihîn arasından birini seçip okutmalarını şart etti. Ve zâviye-i mezbûreye şeyh olacak kimesne için dört cüzden birini okumasını şart etti. Ve dört cüzden birini mezbûr Osman Dede’nin okumasını şart etti. Ve dört cüzden birini merkūm Pîrî Dede’nin okumasını şart etti. Ve dört cüzden birini mezbûr Muharrem Dede’nin okumasını şart etti. İçlerinden birisinin ölmesi halinde geride kalan kārî’lerin hayâtında vâkıfa hizmet eden kimesnelerden birini seçip okutmalarını şart koşdu. Böyle biri bulunmazsa geride kalan kārî’lerin fukarâ-yı sâlihîn arasından birini seçip okutmalarını şart koşdu. Müddet-i hayâtınca Nasrullah Dede b. Abdullah’a sonra Kur’ân-ı azîmi okuyabiliyorsa İbrahim b. Hâce Murad’a, okumaya kādir değilse zâviye-i mezbûre şeyhinin zâviye sâkinleri arasından seçeceği birine her gün Kur’ân-ı azîmden seçdiği her hangi bir yerden aşr-ı şerîf okuması ve sevâbını vâkıf-ı mezbûrun karındaşı mezbûr Sinan b. Ahmed’in rûhuna hediye etmesi şartıyla yevmî bir akçe ta‘yîn etti. Ve müdde‘î-i mezbûru masrafların sarfı için vasî nasb etti. Şehâdetleri ba‘de ri‘âyet-i şerâiti’l-kabûl inde’ş-şer‘ makbûl ve mu‘teber olmağın mûcebince hükm edildi. Cerâ zâlike ve hurrire fî evâili Şevvâli’l-mükerrem sene selâse ve semânîn ve tis‘a mi’e.


Şuhûdü’l-hâl: Mehmed b. Hüseyin, Mustafa b. Bâli, İlyas b. Abdullah