|
Galata Mahkemesi 114 Numaralı Sicil (H. 1083-1085 / M. 1672-1674) cilt: 54, sayfa: 177 Hüküm no: 93 Orijinal metin no: [22b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Merhum Ahmed Reis evini, vakfa olan borcuna karşılık Abdurrahman Efendi’ye sattığından, varislerin ev üzerindeki hak taleplerinin reddedildiği
Husûs-ı âtiˈl-beyânın mahâllinde istimâ‘ ve tahrîri iltimâs olunmağın kıbel-i şerî‘at-i mergūbeden irsâl olunan Mevlânâ el-Hâc Mehmed Efendi b. Hasan Efendi mahmiye-i Galata a‘mâlinden kasaba-i Tophâneˈde Topçular Kârhânesiˈnde vâki‘ tobçubaşılara mahsûs odaya varıp zeyl-i vesîkada isimleri muharrer olan Müslimîn huzûrunda akd-i meclis-i şer‘-i şerîf eyledikde kasaba-i mezbûrede Cihangir mahallesinde sâkin olup Cezîre-i İstanköyˈde vefât eden Ahmed Reis b. Aliˈnin verâseti zevce-i metrûkesi Ümmühani bt. el-Hâc Aliˈye ve vâlidesi Aynî bt. Mustafaˈya ve li-ebeveyn er karındaşı Mehmed Beşe ve kız karındaşları Havva ve Emineˈye münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra mezbûre Ümmühani tarafından husûs-ı câ’îˈz-zikre vekîl olup mezbûrenin zâtını ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan İbrahim Hoca b. Mehmed Bey ve el-Hâc Mehmed Efendi b. Hüseyin şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan İsmail Efendi b. Mehmed Efendi ile kendi tarafından asâleten ve mezkûrât Aynî ve Havva ve Emine taraflarından kezâlik husûs-ı âtîye vekîl olup zât-ı mezkûrâtı ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan Mustafa b. Şa‘bân ve Mehmed b. Hamid şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan mezbûr Mehmed Beşe vekâleten meclis-i ma‘kūd-ı mezbûra işbu râfi‘üˈr-rakīm Abdurrahman Efendi b. Abdüsselam mahzarında her biri asâleten ve vekâleten üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mezbûr Abdurrahman Efendi müteveffâ-yı mezbûrun mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan Âişe Hatun mülküne ve bir tarafdan Mehmed b. Ahmed mülküne ve bir tarafdan ba‘zan Fatma Hatun ba‘zan Mustafa nâm kimesne mülklerine ve bir tarafdan Ali Beşe mülküne ve bir tarafdan tarîk-i âmma müntehî büyûtı ve arsayı müştemil mülk menziline bi-gayr-ı hakkın vaz‘-ı yed eder suâl olunup kasr-ı yedine tenbîh olunması matlûbumuzdur dediklerinde gıbbeˈs-suâl mezbûr Abdurrahman Efendi cevâbında müteveffâ-yı mezbûre mütevellîsi olduğum Pilavazoğlu Vakfıˈnın nükūdundan idâne ve teslîm eylediğim yüz yirmi guruş deyni mukābelesinde bin yetmiş yedi senesi Şevvaliˈnde kasaba-i mezbûrede nâibüˈş-şer‘ olan Mazhar Efendi huzûrunda menzil-i mezbûrûnu bana bi-tarîkıˈl-istiğlâl bey‘ ve teslîm ben dahi biˈt-tevliye ba‘deˈl-iştirâ veˈt-tesellüm yine kendi ba‘deˈt-tahliyetiˈş-şer‘iye senede on sekiz guruş ücretle îcâr ol dahi isticâr etmekle menzil-i mezbûra vaz‘-ı yed ederim deyü târih-i mezbûr ile müverraha ve imzâsıyla mümzâ ve hatmiyle mahtûme hüccet-i şer‘iye ibrâz ve mezbûrûn muvâcehesinden feth ü kırâet ve istintâk olundukda mazmûn-ı hüccet-i mezkûreyi inkâr eylediklerinde mütevellî-i mezbûrdan müdde‘âsına beyyine taleb olundukda el-Hâc Hüseyin Efendi b. [23a] el-Hâc Mustafa el-imâm ve es-Seyyid Mehmed Çelebi b. es-Seyyid nâm kimesneler li-ecliˈş-şehâde hâzırân olup isreˈl-istişhâd fiˈl-vâki‘ müteveffâ-yı mezbûr târih-i mezbûrda nâibüˈş-şer‘ huzûrunda menzil-i mezbûrûnu yüz yirmi guruş vakf-ı mezbûra olan deyni mukābelesinde mütevellî-i mezbûra bi-tarîkıˈl-istiğlâl huzûrumuzda bey‘ ve teslîm ol dahi ba‘deˈl-iştirâ yine kendüye senede on sekiz guruş ücretle ba‘deˈt-tahliye îcâr ve teslîm ol dahi isticâr ve tesellüm eyledikden sonra nâib-i merkūm dahi işbu hücceti mütevellî-i merkūm yedine def‘ eyledi biz bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde isre-ri‘âyet-i şerâ’itiˈl-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra mütevellî-i merkūm ba‘deˈt-tahlîf vâki‘ hâli mahâllinde tahrîr ba‘dehû ma‘an irsâl olunan Ahmed b. Osman ve Hüseyin Çelebi b. Ali ile meclis-i şer‘a gelip vukû‘ı üzre ihbâr ettikden sonra mûcebiyle ba‘deˈl-hükm mâ vaka‘a biˈt-taleb ketb olundu.
Fiˈs-sâlis min-Saferiˈl-hayr li-sene 1084.
Şuhûdüˈl-hâl: Mâ-sebak
|