|
Galata Mahkemesi 114 Numaralı Sicil (H. 1083-1085 / M. 1672-1674) cilt: 54, sayfa: 276 Hüküm no: 166 Orijinal metin no: [39a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Hüseyin b. Abdullah’ın, merhum Ali Çelebi’nin azatlı kölesi olduğundan varislerin kölelik iddialarının reddedildiği
Mahrûse-i Galata hâricinde Şahkulu mahallesi sükkânından iken vefât edip verâseti zevce-i metrûkesi Fatma bt. Hüseyinˈe ve vâlidesi Gevher bt. Şa‘bân ile li-eb kız karındaşı Fatma nâm hatunlara münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra mezbûre Fatma bt. Hüseyin ile merkūme Ebe Fatma asâleten ve mezkûre Gevher tarafından husûme-i âtiˈl-beyâna vekîl olup nehc-i şer‘î üzre vekâleti sâbite olan el-Hâc Murad b. ( ) nâm kimesne vekâleten meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımüˈt-tevkīrde işbu orta boylu, gök gözlü, sarışın Müslimüˈl-millet râfi‘-i hâzeˈl-kitâb Hüseyin b. Abdullah nâm şâbb-ı emred mahzarında her biri asâleten ve vekâleten üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip merkūm Hüseyin mûrisimiz müteveffâ-yı mezbûrun ileˈl-vefât mülkü ve rakīki olup ba‘de vefâtihî ırsen bize intikāl edip mülk-i mevrûsumuz olmuş iken rıkka inkıyâddan imtinâ‘ eder suâl olunup inkıyâda tenbîholunmak matlûbumuzdur dediklerinde gıbbeˈs-suâl veˈl-inkâr merkūm Hüseyin cevâbında fiˈl-hakīka ben müteveffâ-yı mezbûrun mülkü ve rakīki olup lâkin hâl-i hayatında ve kemâl-i akl u sıhhatinde bin seksen üç senesi Zilka‘desiˈnin onuncu gününde mahrûse-i mezbûrede nâibüˈş-şer‘üˈş-şerîf olan Mu‘îd Mustafa Efendi huzûrunda beni tedbîr-i mutlak ile müdebber edip ve hâlâ vefât eyledikde sülüs mâlı kıymetime vâfî ve müsâ‘id olmağla ben hür olduğuma binâen rıkka inkıyâd etmem deyü takrîr-i meşrûhuna mutâbık ve târih-i merkūm ile müverraha ve mevlânâ-yı mûmâ-ileyhin hatt u hatmini müştemille tedbîr hücceti ibrâz ve alâ-vechiˈl-hasm kırâet olundukda vekîl-i mezbûr el-Hâc Murad ve asîlân-ı mezkûretân Fatma bt. Hüseyin ile Ebe Fatma evvelâ mazmûn-ı hücceti ve sâniyen sülüs mâlın müdde‘î-i mezbûr Hüseyinˈin kıymetine müsâ‘id olduğu inkâr edicek müdde‘î-i mezbûrdan vech-i meşrûh üzre olan müdde‘âsına beyyine taleb olundukda zeyl-i hüccet-i mesfûrda isimleri mastûr olan Mehmed Çelebi b. Mustafa ve Mustafa Çelebi b. Yusuf ve Abdurrahman Çelebi b. Hüseyin ve diğer Mehmed Çelebi b. el-Hâc Mustafa nâm kimesneler li-ecliˈş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırûn olup isreˈl-istişhâd fiˈl-vâki‘ merkūm Hüseyin müteveffâ-yı mezbûr es-Seyyid Ali Çelebiˈnin ve rakīki iken hâl-i hayatında ve kemâl-i akl u sıhhatinde bin seksen üç senesi Zilka‘desiˈnin onuncu gününde mahrûse-i mezbûrede nâibüˈş-şer‘ olan Mu‘îd Mustafa Efendi huzûrunda merkūm Hüseyinˈi tedbir-i mutlak ile müdebber edip ve hâlâ müdebbir-i mezbûr Ali Çelebi vefat eyledikde merkūm Hüseyinˈin kıymetine sülüs mâlı vâfî ve müsâ‘id olmağla mezbûr sâir ahrâr gibi hür olmuşdur biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde ba‘deˈt-ta‘dîl veˈt-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘deˈl-hükm vekîl-i mezbûr ve asîlân-ı mezkûretân bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunup mâ vaka‘a biˈt-taleb ketb olundu.
Fiˈl-hâmis veˈl-işrîn li-sene erba‘a ve semânîn ve elf.
Şuhûdüˈl-hâl: Fahrüˈl-eimme Ahmed Efendi el-imâm, Mehmed b. Mustafa el-müezzin, Musa Hoca b. Veli, Eyüb Çelebi b. Osman, Ali Beşe b. Hüseyin, Hoca Ali b. Mahmud, Halil b. Hasan
|