.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Galata Mahkemesi 114 Numaralı Sicil (H. 1083-1085 / M. 1672-1674)
cilt: 54, sayfa: 513
Hüküm no: 337
Orijinal metin no: [81b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Varislerin, Şamîzâde Ahmed Bey ve babası Ali Bey’in terekesi için açtıkları davalarda sulh yolu ile anlaştıkları

Husûs-ı âtiˈl-beyânın mahâllinde tahrîr[i] içün cânib-i şer‘den biˈt-taleb irsâl olunan Abdülhalim Efendi zeyl-i kitâbda mastûrüˈl-esâmî olan Müslimîn [ile] tersâne-i âmireye varıp hâlâ kapudan emirüˈl-ümerâiˈl-kirâm sa‘âdetlü Ali Paşa Hazretlerinin huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i hatîr eyledikde mahmiye-i Galataˈya tâbi‘ kasaba-i Paşaˈda Kādı Osman Efendi mahallesinde sâkine iken bundan akdem merhûm olan Şâmîzâde Ahmed Bey b. Ali Beyˈin hasren vârisleri olan vâlidesi Safiye bt. Abdullah ile li-üm er karındaşı Osman ve kız karındaşları Âişe ve Havva nâm sagīrlerin babaları ve tesviye-i emirleri’çün kıbel-i şer‘den mansûb vasîleri olan Ali Çelebi b. Osman meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda hâlen tersâne-i âmire kethudâsı olan işbu sahibüˈl-kitâb umdetüˈl-emâcid veˈl-ekârim Mehmed Efendi b. Şa‘bân mahzarında her biri asâleten ve vekâleten ikrâr ve takrîr-i kelâm [edip] merhûm-ı mezbûr Ahmed Beyˈin babası müteveffâ Ali Beyˈin muhallefâtından mûmâ-ileyh Mehmed Efendi vesâyeti hasebiyle kabz ettiği menzil ve çiftliğin ve nükūd ve menkūl ve üserâ semenleri cümlesi ber-mûceb-i defter-i kassâm otuz iki yükkırk altı bin beş yüz on yedi akçeye bâliğa olup ve bin seksen iki ve seksen üç ve bin seksen dört senelerinde üç senede mûmâ-ileyh Mehmed Efendi kabz ettiği bedel akçesi yirmi beş yük seksen dokuz bin sekiz yüz seksen akçeye bâliğa olup meblağayn-i mezkûreynden bâ-fermân-ı âlî on beş bin kıt‘a esedî guruş ki her biri yüz yirmişer akçeden cem‘an on sekiz yük akçeyi iş bu sene taraf-ı saltanat-ı aliyyeden vasî-i müşârün-ileyh Mehmed Efendi yedinden mahalle-i mezbûrede vâki‘ hâlen sâkin oldukları menzil ile iki yüz altı re’s ma‘lûmüˈl-evsâf yazan üserâ semenleri olmak vechi üzre ahz u kabz olundukdan sonra biz dahi mûmâ-ileyhden ber-mûceb-i defter-i kassâm ziyâdeyi taleb eyleyip hesâb eylediğimizde evvelen defter-i kassâmda dâhil-i semenleri cem‘an dört yük seksen yedi bin akçeye bâliğa ve sâbıkā kapudan olan düstûr-ı mükerrem izzetlü Kaplan Paşa tarafından gasb ve ahz olunup İstinye nâhiyesinde Sarıyar demekle ma‘rûf nâm karyede vâki‘ Yalı ta‘bîr olunur menzil ve bağçe ve âna karîb bir karyede vâki‘ kendiye intimâ ile ma‘rûf bir çiftlik [82a] ve içinde mevcûd mevâşîsi ve cezîre-i Girid Kasteroˈda vâki‘ menzil vasî-i mûmâ-ileyh muhâsebesinden ihrâç olundukdan sonra sâir makbûzâtı muhâsebesi görüldükde merhûm-ı mezbûr Ali Beyˈin merkadı imâretine ve ol seneler içinde küsûr alınan peksimade cem‘an on beş bin dört yüz doksan üç akçe sarf olunup andan mâ‘adâ bin seksen iki senesi Zilka‘desi gurresinden bin seksen üç Muharremˈi gāyetine değin iki yüz yirmi beş nefer esirlerin beher re’sine günde altışar akçede bir yük kırk dört bin iki yüz yetmiş akçe yine gurre-i mezkûreden yirmi beş nefer vardiyânın ulûfelerine on sekiz bin akçe ve ol senede Kapudan verdiği mîrî sefînenin masrafı kırk sekiz bin akçe ile ol senede esirlerin masrafları üç yük otuz dört bin yüz yetmiş akçeye bâliğa olduğunu nâtık mûmâ-ileyhin yedinde vakt-i mezkûrda kassâm-ı askerî olan Sinan Efendi imzâsıyla mümzât ve hatmiyle mahtûm muhâsebe defter olup ve andan mâ‘adâ hâlâ Galata kādısı Abdullah imzâsıyla mümzât ve hatmiyle mahtûm bir muhâsebe defterinde dahi zikrolunun esirlerden ber-mûceb-i defter-i kassâm beher re’si yüz yirmişer esedîden iki yüz kırk guruş kıymetli iki nefer esir helâk olup ve ber-vech-i muharrer defterde olanlardan yedi yüz yirmi guruş kıymetli altı nefer esiri fermân-ı âlî ile Venedikli halâs edip ve defter-i mezbûrda mukayyed olduğu üzre sene-i mezbûre Şa‘bânıˈnın on dokuzuncu gününden Şevvalˈin on beşinci gününe değin elli altı günde helâk olan ve tahlîs olunan altı nefer esirin nafakasına iki bin on altı akçe ve sene-i mezbûre Ramazanıˈnda mürd olan iki yüz kırk guruş kıymetli iki nefer eserîn üç yüz on iki akçe nafaka-i mefrûzasına ve Şaʻbânˈın [on] dokuzundan Şevvalˈin on beşinci gününe değin def‘a altı yüz yetmiş iki akçe nafaka bunlardan bâkī iki yüz altı nefer esirlerin nafaka-i mefrûzalarından sene-i mezbûre Şaʻbânıˈnın on dokuzuncu gününden Zilhicceˈnin yirmi üçüncü gününe değin yüz yirmi dört günde bir yük elli beş bin dört yüz doksan altı akçe ve yüz yirmi dört günde yirmi beş nefer vardiyân ulûfeleri ayda ikişer yüz akçe yirmi dört bin iki yüz akçe olduğu biˈl-fi‘il Galata Kadısı Abdullah Efendi huzûrunda zâhir olmağla muhâsebe eyleyip defter edip imzâ eylediğinden gayrı kassâm-ı sâbıkı Sinan Efendi gününde bir defterde dahi bir sefer mühimmâtı üserâ içün iştirâ olunan peksimad ve revgan-ı zeyt vesâir mesârif on sekiz bin yedi yüz elli dört akçe olup andan gayrı bin seksen dört Muharremiˈnin beşinci gününden iki yüz altı nefer esirlerin nafaka-i mefrûzalarına verilen otuz dört bin sekiz yüz doksan akçe ve yirmi beş vardiyânın otuz beş günde yedi bin akçe ulûfelerine verilip bu mazmûn üzre vasî-i mûmâ-ileyh yedinden cânib-i şer‘den mu‘anven ve mahtûm defterleri ve merhûmun babası Ali Bey mâlından defter-i kassâm nâtık olduğu üzre seksen beş bin akçe zimem an-asıl alınmayıp vasî-i mûmâ-ileyhin makbûzu olmadığı emr-i mukarrer olup ve andan mâ‘adâ Hasanzâde Mehmed Çelebiˈye bir yük akçe deyn ve Haffâf Halil Çelebiˈye elli bin beş yüz yetmiş sekiz akçe deyn ve Kiremitçiˈye on bin yedi yüz doksan beş akçe deyn ve Receb Reisˈe üç bin sekiz yüz akçe deyn ve merhûm-ı mezbûrun intikāli senesinde esirlerin kisveleri ve pranga demirleri masraflarına otuz üç bin altmış üç akçe ve âdeten intikāl temessükâtına cem‘an otuz iki bin altı yüz kırk akçe ve bin seksen bir Recebiˈnin yirminci gününden sene-i mezbûre Zilhiccesiˈne değin nafaka-i üserâya sarf olunan beher şehîr yirmi dört bin akçeden iki yük on bin akçe ve hıntalarına altı bin akçe ve zeyt ve sirke akçelerine üç bin yüz seksen akçe ve sene-i mezbûrede vardiyânlara verilen ulûfe yirmi dört bin akçe ve merhûm Ali Beyˈin vaktinde sarf olunan on dört bin üç yüz akçe ve Kürkçü zimmîye verilen otuz dokuz bin dokuz yüz akçe ve merkadi meremmetine sekiz akçe ve donanma-yı hümâyûn Akdenizˈde iken merhûm-ı mezbûrun muhallefâtı deyip Kapudan Paşa imâmı aldığı yedi yüz elli esedî guruş ve kādıasker-i sâbık Abdülkadir Efendi gününde verilen resm-i kısmet cem‘an yetmiş üç bin yedi yüz akçe bir yük seksen iki Recebiˈnin yirmi sekizinci gününden donanma-yı hümâyûn İstanbulˈa dâhil oldukda sene-i mezbûre Zilkaʻdesi gāyetine gelince zikrolunan esirlerin nafakalarına sarf olunan bir yük kırk yedi bin dört yüz yetmiş dört akçe ve târih-i mezbûrda yirmi beş nefer vardiyânların ulûfelerine verilen on sekiz bin dört yüz akçe ve düyûn-ı müsbet-i müteferrikadan hüccet-i şer‘iye ile Galatalı Kapıcızâde veresesinden verilen iki yüz esedî yirmi dört bin akçe ve Mehmed Efendizâde İbrahim Kapudanˈa verilen dört bin esedî dört yük seksen bin akçe ve Sakızlı Yorgi zimmîye iki yüz altmış dokuz esedî ve Avril Yahûdiˈye verilen iki yüz esedî ve Hasan Ağaˈya kırk esedî ve Demirci Yenakiˈye elli dört esedî ve Emir Kapudan oğluna verilen iki yüz otuz esedî ve Ahmed Kethudâˈya yirmi esedî ve Halil Reisˈe üç bin sekiz yüz akçe ve ulûfe küsûru içün bâ-fermân-ı âlî on dokuz bin altı yüz akçe ve beher sene âdeten verilegelen rüsûm bedel üç senede yirmi sekiz bin sekiz yüz akçe ve bin seksen bir senesi Recebiˈnin ve yirminci gününden hîn-i vefâtına değin merhûm-ı mezbûrun günde yüz ellişer akçe nafaka mahsûbesinden bir yük altmış beş bin akçe ki cem‘an kırk dokuz yük yirmi yedi bin doksan altı akçe nafaka ve kisve vesâir mesârif-i mezkûresine vasî mûmâ-ileyh yedi ile harc olunduğu ma‘lûmumuz olup vech-i muharrer üzere zarûret-i deyn içün vülât-ı zamâne tarafından olan beyâ‘âtı her birimiz hisselerimizde hücceteyn olup yedine verilen rûznâmçe sûreti mûcebince iki yüz altı nefer esir ve mahalle-i mezbûrede hâlâ sâkin olduğu menzil mûmâ-ileyhin mülkü olup ve cemî‘ tasarrufâtı dahi vech-i mahkî üzre makbûlümüz olup lâkin yine bundan sonra dahi yedekde merhûm Ali Beyˈin mâlından malı vardır deyü mûmâ-ileyh Mehmed Efendiˈden da‘vâ eylediğimizde ol dahi ziyâdeyi inkâr edip biz dahi ikāmet-i beyyineye kādir olunmayıp kendi dahi yemîn etmek sadedinde iken beynimize muslihûn tavassut edip bu vech üzre sulh sagīrler haklarında enfa‘ olmağla her birimiz asâleten ve vekâleten ziyâde-i mezkûre da‘vâsından an-inkâr bizim ile üç bin sekiz yüz esedî üzerine mûmâ-ileyh Mehmed Efendi ile inşâ’-i akd-i sulh ettiklerinde biz dahi sulh-ı mezbûru kabûl edip ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûru yedinden tamamen ahz u kabz edip [82b] mezbûr Ahmed Beyˈin ve Ali Beyˈin muhallefâtlarına müte‘allika âmme-i da‘âvâdan mûmâ-ileyh Mehmed Efendiˈnin zimmetini ibrâ-i âm kātıʻuˈn-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt eyledik ba‘deˈl-yevm üzerine da‘vâ ve nizâ‘ımız yokdur dediklerinde gıbbeˈt-tasdîk vâki‘ hâlî mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde tahrîr ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan Ali b. Halil ve Hasan b. Abdullah ile meclis-i şer‘a gelip vukû‘ı üzre inhâ etmeğin mâ vaka‘a biˈt-taleb ketb olundu.

Fiˈl-yevmiˈl-âşir min-şehri Ramazaniˈl-mübârek li-sene erba‘a ve semânîn ve elf.

Şuhûdüˈl-hâl: Mehmed b. Alipaşazâde, İbrahim Kapudan b. Mehmed Efendizâde, Baki Beyzâde Mehmed Bey, Mustafa Efendi b. Mehmed, Yusuf Efendi emîn-i tersâne, Halil Bey b. Mustafa, Mehmed Bey b. Ali, Osman Ağa b. Hüseyin Ağa-yı tersâne, Mustafa Ağa b. Hüseyin, Derviş Ağa tâbi‘-i Paşa, Bektaş Çavuş b. Osman, Papaz Ahmed Çavuş b. İbrahim, Yemenli Ahmed Çavuş b. Mehmed, İbrahim Çavuş b. Mehmed, Ali Çavuş b. Mehmed, Ahmed Çavuş b. İbrahim, Ahmed Çelebi b. Mehmed, Hüseyin Çavuş b. Abdullah, es-Seyyid Mustafa b. es-Seyyid Mehmed ve gayruhum mineˈl-huzzâr.