.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H.1027/ M. 1618)
cilt: 13, sayfa: 450
Hüküm no: 690
Orijinal metin no: [82a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hasan Ağa b. Hüseyin’in varisleri ile Sofya kadısı Mehmed Sâdık Efendi’nin varislerinin alacak davasının anlaşma ile sonuçlandığı

Vilâyet-i Rumeli’nde medîne-i Sofya’da sâkin iken bundan akdem merhûm olan Bâlikulu demekle ma‘rûf Hasan Ağa b. Hüseyin’in sulbî kebîr oğlu ve alâ vechi’l-huzzâr vârisi olan Abdülbâkī Çelebi meclis-i şer‘-i şerîfde, medîne-i mersûmede kadı iken vefât eden Mehmed Sâdık Efendi’nin evlâdı Hüseyin Çelebi ve Ahmed Çelebi ve Mahmud Çelebi ve Havva ve İsmihân ve Ayşe nâm sıgārın kıbel-i şer‘-i şerîfden mansûb vasîleri olup, müteveffâ-yı merkūm Mehmed Sâdık Efendi’nin sulbî kebîr oğlu fahrü’l-mehâdîm Mustafa Çelebi ve sulbiye kebîre kızı Fâtıma Hâtun taraflarından husûs-ı âtîye vekîl olup, merkūme Fâtıma Hâtun’u ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifeyn olan Mehmed Efendi b. Ali ve Şeyhî b. Mehmed nâm kimesneler şehâdetleriyle vekâleti sâbite olan fahrü’l-emâsil ve’l-akrân Mehmed Çavuş b. Hüseyin muvâcehesinde ikrâr ve takrîr-i kelâm ve ta‘bîr ani’l-merâm edip, bundan akdem müteveffâ-yı merkūm Mehmed Sâdık Efendi hâl-i hayâtında babam merhûm-ı mersûmun muhallefâtını tahrîr eyledikde, muhallefât-ı mezbûreden iki yüz kırk bin akçeyi bi gayri vech-i şer‘î alıp kabz edip, ba‘de vefâtihî vasiyy-i merkūm Mehmed Çavuş’dan da‘vâ ve taleb eyledikde, ol dahi bi’l-külliye inkâr edip, ben dahi merhûm-ı merkūm Mehmed Sâdık Efendi’nin hâl-i hayâtında meblağ-ı mezbûru kabza ikrârını Mehmed Efendi b. Ali ve Şeyhî b. Mehmed şehâdetleriyle şer‘an isbât edip, beynimizde münâza‘ât-ı şedîde ve muhâsemât-ı ekîde vâkı‘a olmuş idi. El-hâletü hâzihî beynimizde Müslimûn-ı muslihûn tavassut edip, üç yüz filori kıymetli bir kırat ve yüz filori kıymetli bir al at ve yedi bin nakid akçeyi merkūm Mehmed Çavuş yedinden meclis-i sulhde bi’t-tamâm alıp kabz edip, sıgār-ı mezbûrenin ve müvekkilân-ı mersûmânın zimmetlerini husû[s]-ı mezbûre müte‘allik âmme-i de‘âvî ve münâzâ‘at ve kâffe-i eymân ve muhâsamâtdan ibrâ-i âmm-ı kātı‘ü’n-nizâ‘ ile ibrâ etdim. Ba‘de’l-yevm benden ve müvekkilân-ı mezbûrân ve sıgār-ı mersûmeden husûs-ı mezbûre müte‘allik da‘vâ sâdıre olursa, lede’l-hükkâm mesmû‘a olmaya dedikde, mukırr-i merkūmun ikrâr-ı meşrûhunu merkūm Mehmed Çavuş dahi vasâyeten ve vekâleten tasdîk edicek, mâ vaka‘a ketb olundu. Hurrire fi’l-yevmi’s-sânî ve’l-ışrîn min şehri Ramazan li sene seb‘a ve ışrîn ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-kuzât Ahmed Efendi b. İsfendiyar Âdil, el-Hâc Ali b. Kasım, Mahmud Beşe b. Abdullah, Fahrü’l-kuzât Mehmed Efendi b. Ali, el-Hâc Hüseyin el-müezzin, Ebûbekir Çelebi b. Mustafa, Ali Efendi b. Ahmed, Üveys Çavuş b. Sefer, Fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm Bircan Efendi.