İstanbul Mahkemesi 12 Numaralı Sicil (H. 1073-1074/M. 1663-1664) cilt: 16, sayfa: 696 Hüküm no: 936 Orijinal metin no: [89a-3] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Aslen hür olan mühtedî Ümmügülsüm bt. Abdullah’a, Râbia Hâtun bt. el-Hâc Ali’nin aldığı parayı geri vermesi gerektiği
İşbu hâmiletü’s-sifr Ümmügülsüm bt. Abdullah nâm mühtediye mahfil-i kazâda mahmiye-i İstanbul’da Avratpazarı kurbunda sâkine Râbia Hâtun bt. el-Hâc Ali mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip ben mukaddemâ medîne-i Sofya’da Berzink nâhiyesine tâbi‘ Rakite nâm karye sâkinelerinden hürretü’l-asl olup babam İstoyani nâm hürrü’l-asl nâm ve anam Miyo nâm hürrü’l-asl ve maskat-ı re’sim karye-i mezbûre Rakite olup bana ve ebeveynime kat[‘â] rık târî olmamışken, mezbûre Râbia Hâtun rakīk olmak üzre bana vaz‘-ı yed ve sekiz bin akçe kitâbete kat‘ edip bedel-i kitâbet-i mezbûre sekiz bin akçeyi benden bi gayri hakkın ahz u kabz etmişdir, suâl olunup benden makbûzu olan meblağ-ı mezbûr sekiz bin akçeyi mezkûre Râbia Hâtun’dan istirdâd murâdımdır dedikde gıbbe’s-suâl mezkûre Râbia cevâbında fi’l-vâki‘ müdde‘iyye-i mezbûre Ümmügülsüm’ü es-Seyyid nâm kimesneden yedi bin akçe semen-i makbûza iştirâ edip ol vechile mezbûre Ümmügülsüm’e câriye olmak üzre vaz‘-ı yed ve sekiz bin akçe kitâbete kat‘ edip bedel-i kitâb-ı mezbûr sekiz bin akçeyi ahz u kabz eyledim, lâkin vech-i muharrer üzre hürretü’l-asl olduğu ma‘lûmum değildir deyû inkâr edicek müdde‘iyye-i mezbûre medîne-i Sofya’da hâlâ hâkim-i hâsim-i şerî‘at-ı garrâ olan Şeyh Mehmed b. Receb b. Ahmed imzâsıyla mümzâ ve hâtemi ile mahtûm ve târih-i kitâb senesi Saferü’l-hayr’ının on ikinci günü târihi ile müverrah ve vech-i muharrer üzre mezkûre Ümmügülsüm hürretü’l-asl olup babası İstoyani nâm hürrü’l-asl zimmî ve anası Miyo nâm hürretü’l-asl zimmiye ve maskat-ı re’si karye-i mezkûre Rakite olduğuna medîne-i mezbûrede Yazıcıoğlu mahallesi sükkânından olup udûl-i müslimînden el-Hâc Mustafa b. Mehmed b. Veli ve Mahmud Çelebi b. el-Hâc Zeynel b. Abdülhay nâm kimesnelerin şehâdetlerini nâtık nakl-i şer‘î ibrâz edip mezkûre Râbia Hâtun muvâcehesinde feth ve kırâ’at ve istintâk olundukda kitâb-ı mezbûrun hâkim-i mûmâ-ileyh kıbelinden vürûdunu münkire olıcak [89b] zeyl-i kitâb-ı naklîde isimleri mastûr olan şuhûd-ı tarîkden Hüseyin Beşe b. İbrahim ve Ebûbekir b. Mehmed nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ işbu kitâb-ı müstetâb Mevlânâ mûmâ-ileyh Şeyh Mehmed b. Receb b. Ahmed kıbelinden vârid olup bizim huzûrumuzda kırâ’at ve imzâlayıp mühürleyip hat ve hâtemine bizi işhâd eyledi, kitâb-ı mezbûrun zeylinde olan hat ve zahrında olan hâtem Mevlânâ-yı mezkûrun kendi hat ve hâtemidir. Biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde gıbbe ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince ba‘de’l-hükm mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi‘ aşer min şehri Rebî‘ilevvel li sene erba‘a ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Abdülkerim Ağa b. ( ) sarrâc, Nasûh Beşe b. ( ) Çukadar, Ali Ağa b. ( ), Hüseyin b. Ahmed, Mustafa b. Ali ve gayruhüm.
|