İstanbul Mahkemesi 24 Numaralı Sicil (H. 1138-1151/M.1726-1738) cilt: 21, sayfa: 93 Hüküm no: 26 Orijinal metin no: [11a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Tekne ve tekne malzemelerinin satış hakkının Zindankapı’daki teknecilere ait olduğu
Tekneci fermânı Akzâ kuzâtü’l-müslimîn evlâ vülâtü’l-muvahhidîn ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn râfi‘-i a‘lâmü’ş-şerî‘ati ve’d-dîn vâris-i ulûmü’l-enbiyâ’i ve’l-mürselîn el-muhtas bi mezîdi inâyeti’l-meliki’l-Mu‘în Mevlânâ İstanbul kadısı -zîdet fezâiluhû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olıcak ma‘lûm ola ki mahmiye-i İstanbul’da Zindankapısı hâricinde vâki‘ Tekneci hırfeti südde-i sa‘âdetime arzuhâl edip esnâf-ı mezbûrun mâ tekaddemden bu âna gelince taşradan Âsitâne-i sa‘âdetime gelen tekne ve kürek ve küfe ve ıhlamur ve zift ve katran ve sâir bunlara mahsûs olan emti‘ayı kethüdâları ma‘rifetiyle bunlar alıp ümmet-i Muhammed’e narh-ı cârî üzre bey‘ edip umûr-ı mühimme için Tersâne-i âmire’de ve Tophâne’de ve Cebehâne ve Arabacılar’ın kârhânesine ve Baruthâne ve sâir mahallere verip bakkal ve keresteci ve mismârcı ve hurdacı ve yumurtacı ve Geredeli koltukçu muhtekirler taşradan gelen emti‘aların alıp ba‘zı mahallere vaz‘ ve ol vechile bunların nizâm-ı kadîmlerine halel ve umûr-ı mühimmenin ta‘tîline bâ‘is oldukları bildirip, ol bâbda istid‘â-i inâyet recâ eyledikleri ecilden mahmiye-i İstanbul’da Zindankapısı hâricinde vâki‘ tekneci hırfeti olup mâ tekaddemden ilâ hâze’l-ân taşradan İstanbul’a gelen tekne ve kürek ve küfe ve ıhlamur ve zift ve katran ve sâir bunlara mahsûs olan metâ‘ı bunlar alıp kethüdâları ma‘rifetiyle beynlerinde iktisâm ve her birleri hisselerin ahz ve narh-ı cârî üzre ibâdullâha bey‘ ve umûr-ı mühimme için Tersâne-i âmire ve Tophâne-i ma‘mûre ve Cebehâne ve Arabacılar kârhânesine ve Baruthâne’ye ve sâir iktizâ eden mahallere mühimmât-ı mezkûreyi bunlar verip hâricden bakkal ve keresteci ve mismârcı ve hurdacı ve yumurtacı ve ba‘zı Geredeli koltukçu ve muhtekirler metâ‘-ı mezkûra karışagelmeyip nizâmları bu vechile muntazam iken, bu tekayyüdde ba‘zı muhtekirler metâ‘ların alıp ihtikâr ve narh-ı cârîden ziyâde bahâ ile bey‘ etmeleriyle ibâdullâhı ızrâr ve umûr-ı mühimmenin ta‘tîline ve nizâm-ı kadîmlerinin ihtilâline bâ‘is olurlar deyû teşekkî eylediklerinde kaziyye vech-i muharrer üzre olduğuna vukūfu olan bî-garaz müslimîn ihbâr etmeleriyle hırfet-i mezkûre erbâbına bâ‘is-i ihtilâl olmayıp nizâm-ı hâlleri için metâ‘-ı mezkûrlarını narh-ı cârîleri üzre bey‘ etmek şartıyla mezbûrûn bakkal ve keresteci ve mismârcı ve hurdacı ve yumurtacı ve Geredeli ve sâir koltukçu ve muhtekirler almayıp ve karışmamak için emr-i şerîfim recâ eyledikleri sen ki İstanbul kadısı Mevlânâ Mehmed Seyyid -zîdet fezâiluhûsun- tarafından i‘lâm etmek i‘lâm-ı şer‘î mûcebince amel olunmak emrim olmuşdur. Buyurdum ki vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim ve i‘lâmın mûcebince amel edip min ba‘d hilâfına rızâ ve cevâz göstermeyesin. Şöyle bilesin, alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın. Tahrîren [fî] evâhiri Şa‘bân sene semânîn ve selâsîn ve mi’e ve elf. Be makām-ı Kostantıniyye.
|