.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 24 Numaralı Sicil (H. 1138-1151/M.1726-1738)
cilt: 21, sayfa: 511
Hüküm no: 296
Orijinal metin no: [112a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Kayıkçılar başkethüdâlığına İbrahim b. Ahmed’in tayini

Etrâf-ı İstanbul ve Kasımpaşa ve Hasköy ve Beşiktaş ve Tophâne ve Eyyûb-i Ensârî ve tevâbi‘i iskeleleri kayıkçılarının yevmî yirmi beş akçe ulûfe hazîne-mândesi mukābelesinde başkethüdâlığına berât-ı âlîşânımla mutasarrıf olan Mahmud Kethüdâ’nın keyfiyyet-i ahvâli şer‘le tefahhus ve der-i devlet-medârıma i‘lâm olunmak üzre sâdır olan fermân-ı âlîşânıma imtisâlen mezbûr Mahmud arzuhâlinde zikr eylediği iskelelerin mazbûtü’l-esâmî kethüdâları meclis-i şer‘a ihzâr olunup husûs-ı mezbûr istifsâr olundukda kadîmü’l-eyyâmdan zikr olunan iskelelerin başkethüdâsı olanların îrâdı ancak iskele-i mezbûrlarda piyâde kayık füruht olduğu sûretde başkethüdâ için sekiz paradan mâ‘adâ bir şey olmayıp başkethüdâ olanlar dahi hizmetine mukayyed ve ahvâlleri muntazam iken mezbûr Mahmud’un eslâfı biri birlerine garazan beher sene Tersâne-i âmire tarafına elli dörder guruş ve peşin akçe vermek [112b] üzre iltizâm ve kabûl ve kalemine kayd ettirip kethüdâlık-ı mezbûrun îrâdı bir şey’-i kalîl ve zabt u rabtı cihetiyle hizmeti meşakkatli olup mezbûr Mahmud pîr ve ihtiyâr ve fakīrü’l-hâl olmağla ber vech-i muharrer ihdâs olunan meblağ-ı mezbûru beher sene Tersâne-i âmire’m tarafına vermeğe kudreti olmayıp hâlâ iki senelik meblağ-ı mezbûr elli dörder guruş ve beşer akçe mezbûr Mahmud’dan matlûb olduğundan gayrı an asl kayıkçı tâifesinden olmamakla umûr-ı mezbûru fermân-ı âlîşânım üzre zabt u rabt ve nizâmına kādir hâli olmayıp hâlâ üzerinde lâbis olduğu köhne libâsından gayrı ism-i mâl ıtlâk olunur bir şeyi olmadığını ve mezbûr Mahmud’un hazîne-mânde eylediği yirmi beş akçe ulûfesini müşâra kendi malından verip bi emrillâhi te‘âlâ mezbûr Mahmud fevt oldukda, mahlûlünden bir kimesneye tevcîh olunmamak üzre mahallinde kaydına şerh verildikden sonra kadîmden Tersâne-i âmire’m tarafına verilegelen kürekçi akçesi üslûb-ı sâbık üzre edâ olundukdan sonra muhdes olan elli dört buçuk guruş ve beş akçe ref‘ ve in‘âm ve mahallinde kaydı terkīn ve mezbûr Mahmud’un yerine ber vech-i muharrer hizmet-i mezbûre erbâbından olup kayıkçı tâifesinin cemî‘ umûr ve husûslarına vukūf-ı tâmmı olan bir mu‘temedün-aleyh kimesne nasb ve ta‘yîn olunur ise bi’l-cümle kayıkçı hırfeti fukarâsı âsûde-hâl üzre olacakları emr-i mukarrer olduğunu ve fermân-ı âlîşânım üzre sa‘y-i belîğa ve ikdâma tasaddî olunmak ve gereği gibi icrâ olunmak mukarrerdir deyû mârrü’z-zikr iskelelerin kayıkçıları kethüdâları ve ihtiyârları alâ tarîki’ş-şehâde her biri haber verdikden sonra kethüdâ-yı mezbûr Mahmud meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda hâlâ bâlâda tafsîl ve beyân olunduğu üzre olduğunu ba‘de’l-i‘tirâf mahmiye-i mezbûre hısnı ebvâbından Cebeali iskelesinin kayıkçılar kethüdâsı olan erbâb-ı istihkākdan işbu râfi‘-i tevkī‘-i refî‘ü’ş-şân-ı şehriyârî ve nâkil-i yarlığ-ı belîğ-i mekremet-unvân-ı tâcdârî kıdvetü’l-emâsili ve’l-akrân İbrahim b. Ahmed -zîde kadruhû- muvâcehesinde takrîr-i kelâm edip yedimde olan berât-ı âlîşân mûcebince hazîne-mânde eylediğim yevmî yirmi beş akçe ulûfemi ben kayd-ı hayâtda oldukça müşâhereten kendi malından vermek üzre kethüdâlığımı hüsn-i rızâ ve ihtiyârımla mezbûr İbrahim -zîde kadruhû-ya ferâgat ve kasr-ı yed eylediğime mantûk hâlâ Dergâh-ı mu‘allâm yeniçerileri ağası olan iftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim câmi‘ü’l-mehâmid ve’l-mekârim el-muhtas bi mezîdi inâyeti’l-meliki’d-Dâim Hasan -dâme mecduhû- arz etmekle, fîmâ ba‘d kethüdâlık-ı mezbûrda kat‘â alâka ve medhalim kalmadı dedikde, mezbûr İbrahim -zîde kadruhû- dahi ber vech-i muharrer kabûl ve kemâ yenbağī hizmet-i mezbûresini edâya ta‘ahhüd ettikden sonra mezbûr İbrahim -zîde kadruhû- cümle hırfet-i mezbûrenin muhtârı olduğuna meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda tekrâr her biri haber vermeleriyle, kadîmden Tersâne-i âmire’m tarafına verilegelen kürekçi akçesi üslûb-ı sâbık üzre edâ olundukdan sonra muhdes olan [113a] elli dört guruş ve beş akçe ref‘ ve mahalli terkīn ve mezbûr Mahmud’un hazîne-mânde eylediği yirmi beş akçe ulûfesini müşâra kendi malından verip mezbûr Mahmud fevt oldukdan sonra ulûfe-i mezkûre âhara tevcîh olunmak üzre mahallinde kaydına şerh verilip vech-i mu‘ayyen üzre mezbûr Mahmud ref‘inden kethüdâlık-ı merkūm İbrahim -zîde kadruhû-ya tevcîh ve her birimin yedine berât-ı âlîşânım verilmesini hırfet-i mezbûre kethüdâları ve ihtiyârlarının iltimâslarını sâbıkan İstanbul kadısı olan Mevlânâ Kethüdâzâde Mehmed Said -zîde fezâiluhû- i‘lâm etmekle, zikr olunan kayıkçılar kethüdâlığı senede üç yüz elli guruş Tersâne-i âmire’me vermek üzre bu def‘a İstanbul Duhân gümrüğü mukāta‘ası malından almak üzre el-Hâc Mehmed Kethüdâ bâb-ı gümrük ismiyle yedi akçe ve Mîzân-ı Harîr-i Bursa mukāta‘ası malından almak üzre Mustafa Mehmed Köprü serbölük-i ahûr-ı hâs tâbi‘-i Istabl-ı âmire-i büzürg ismiyle dokuz akçe cem‘an tedârük eylediği on altı akçe yevmiye ulûfesi hazîne-mânde beher mâh ve beher kayıkdan kendiye birer para vermek şartıyla kethüdâlık-ı mezbûr merkūm Hacı Mehmed’e, Mahmud Üsküdar’ın yirmi beş akçesinde yevmî beş akçe terakkī ile yevmiye otuzar akçe kayıkdan verildikden sonra on altı akçe ulûfesi dahi hazîne-mânde ve senede Hazîne-i âmire’ye üç yüz elli guruş vermek üzre ref‘inden tevcîh olunduğu mastûr ve mukayyed bulunmağla i‘lâmı mûcebince kethüdâlık-ı mezbûr mezkûr İbrahim’e tevcîh ve merkūm el-Hâc Mehmed’in kaydı muhdes olmağla fukarâya zulm-i sarîh olmağın kaydı ref‘ ve terkīn olunmak fermânım olmağın, hakkında mezîd-i inâyet-i pâdişâhânem zuhûra getirip Mevlânâ-yı mûmâ-ileyhin i‘lâmı ve bin yüz kırk senesi Ramazânü’l-mübârek’in yirmi yedinci günü târihiyle müverrah verilen ruûs-ı hümâyûnum mûcebince bu berât-ı hümâyûn-ı nusret-makrûnu verdim ve buyurdum ki, mezbûr İbrahim b. Ahmed -zîde kadruhû- varıp zikr olunan kayıkçıların başkethüdâlığından kasr-ı yed eyleyen merkūm Mahmud’un yirmi beş akçe ulûfesini mezbûr Mahmud hayâtında oldukça müşâhereten kendi malından vermek şartıyla mutasarrıf olup hizmet-i lâzımesin şürût-ı mezkûre ile kemâ yenbağī kusûr mer‘î ve müeddâ kıldıkdan sonra bundan evvel kethüdâ olanlar ne vechile mutasarrıf olagelmişler ise mezbûr İbrahim -zîde kadruhû- dahi ol vech ile mutasarrıf ola, ol bâbda kaydı ref‘ ve terkīn olunan mezbûr Hacı Mehmed ve kasr-ı yed eyleyen merkūm Mahmud ve taraf-ı âhardan hiç ahad mâni‘ ve müzâhim olmayıp kat‘â dahl ü ta‘arruz kılmayalar şöyle bileler alâmet-i şerîfime i‘timâd kılalar. Tahrîren fi’l-yevmi’r-râbi‘ min şehri Şevvâl sene erba‘în ve mi’e ve elf.