İstanbul Mahkemesi 97 Numaralı Sicil (H.1217-1225 / M. 1802-1810) cilt: 83, sayfa: 313 Hüküm no: 210 Orijinal metin no: [81a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Rusya üzerine sefere çıkacak Osmanlı ordusunun ekmek ihtiyacının karşılanması için 30 adet ekmekçi çadırı ve ekmekçiler hazırlanması Akzâ kuzâtü’l-Müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fezâili ve’l-yakīn, râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn, vârisü ulûmü’l-enbiyâi ve’l-mürselîn, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-mu‘în Mevlânâ İstanbul Kādısı -zîdet fezâilühû- ve iftihârü’l-ümerâi ve’l-ekâbir, müstecmi‘u cemî‘i’l-ma‘âlî ve’l-mefâhir, el-muhtassu bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-kādir Dergâh-ı mu‘allâm Yeniçe[ri]leri Ağası Hüseyin -dâme ulüvvuhû- ve mefâhirü’l-emâsil ve’l-akrân esnâf kethudâsı ve yiğitbaşı ve sâir -zîde kadrühum- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki Cânib-i şerî‘at-i garrâdan verilen fetvâ-yı şerîfe mûcebince Moskov keferesi üzerine sefer-i hümâyûnum muhakkak olmakdan nâşî bi-tevfîkıhî sübhânehû ve te‘âlâ livâ-i sa‘âdet-ihtivâ-yı hazret-i Risâlet-penâhî sâyesiyle karîben ihrâcı musammem olan ordu-yı hümâyûnumda mevcûd cünûd-i muvahhidîne rûz-merre verilmesi iktizâ eden nân-ı azîz ta‘yînâtlarının tabhı için esfâr-ı sâbıkada de’b ve mu‘tâd olduğu vechile müstevfî amele ve mühimmât-ı sâire ile kadr-ı vâfî habbâzân fırınlarının şimdiden tertîb ve tanzîmlerinden lâ-büd ve lâzım ve muktezâ-yı râbıta-i nizâmları üzere ma‘rifet-i şer‘ ve esnâf kethudâları ve nizâm ustaları ittifâk ve ma‘rifetleriyle bi’t-taharrî tâife-i Ermeni’den intihâb ve tedârük ve tescîl birle tekmîl ve ihzârları mühim ve mu‘tâd olup Arnabud tâifesinden olmayıp cümlesi millet-i Ermeni tâifesinden habbâzân ustaları ve amelesi dahi Ermeni milletinden ve ser-habbâz ve ikinci ve üçüncü usta nasb ve iktizâ eden hıyâm ve ustaları işciyân neferâtıyla şimdiden hazır u âmâde olmak ve tertîb-i sâbıklarına göre her bir haymede ale’d-devam üç fırın i‘mâl olunmak üzere otuz aded hıyâmın doksan fırın i‘tibârıyla cânib-i mîrîden beher fırına mu‘ayyen olan iki yüz guruş mühimmât-bahâ ve li-ecli’l-i‘âne ücret-i tabhıyelerine mahsûben yüzer guruş hesâbıyla min-haysü’l-mecmû‘ yirmi yedi bin guruş verilmek lâzım gelip ve işcileri her bir fırına dörder neferden üç yüz altmış nefer olmak üzere tertîbine irâde-i aliyyem ta‘alluk etmekle bi-avnihî sübhânehû ve te‘âlâ ordu-yı hümâyûn-ı nusret-makrûnumda ta‘yînât-ı mühimme için iktizâ eden nân-ı azîz tabhında mikdâr-ı zerre sıklet çekilmemek ve ba‘zan mecbûl oldukları habâset ve mel‘anete cür’et ederi olur ise ordu-yı hümâyûnumda tedîbleri icrâ olunamadığı hâlde Âsitâne-i sa‘âdetimde rufekā ve küfe[lâ]ları muâhaze ve [mukātel] olacakların bilip ona göre hizmetlerinde devam ve istikāmet eylemeleri için siz ki mevlânâ ve ağa-yı müşârün-ileyhimâsız, inzimâm-ı re’y ve ma‘rifetiniz ile esnâf-ı mezkûrenin kethudâ ve yiğitbaşı ve nizâm ustaları ve ihtiyârları[n] meclis-i şer‘a [81b] cem‘ ve ol mikdâr hıyâmın iktizâ eden ustaları ve işcileri ve sâir mühimmâtları vech-i şer‘î üzere esnâflarının mu‘teber ve mütemevvil ve sahib-i sermâye gediklülerinin Ermeni tâifesinden intihâb ve rufekā ve kefîlleri mu‘âyene ve tescîl olunarak ta‘yîn ve ol mikdâr işcilerinin bir neferi firâr ve gaybûbet etmemek şartıyla iktizâsına göre beyne’l-esnâf kavî kefîlleri alınarak cümlesi kethudâ ve yiğitbaşı ve nizâm ustalarının kefâletleriyle istihdâm olunup eğer firâr ve gaybûbet ve sâir gûne muhtellü’n-nizâm hareket ederi olur ise cümlesi ittifâklarıyla muktezâ-yı tedîbleri icrâ olunmak misillü şurût u kuyûd ve mu‘âhed[e]leri şîrâze-bend-i hüsn-i hitâm olduklarından sonra ta‘ahhüdleri ale’t-tafsîl hüccet-i şer‘iye olunup hîn-i ihtiyâcda mürâca‘at için Mevkūfât defterlerine sebt ü kayd ve ba‘dehû beher haymeye cânib-i mîrîden i‘tâ olunacak dokuz yüz guruş tabhıye ve mühimmât-bahâları Ordu-yı hümâyûnum Nüzûl Emîni ve Mevkūfât’dan ta‘yîn olunan Nüzûl Kâtibi ma‘rifetleriyle tevzî‘ ve Mevkūfât’a kayd için birer mühürleri i‘tâ olunmak üzere habbâzân ustaları ve işcileriyle ma‘an şimdiden h[â]zır u âmâde olunmak fermânım olmağın işbu emr-i celîlü’l-kadrim ısdâr ve ( ) ile irsâl olunmuşdur. İmdi vusûlünde bâlâda tafsîl ü beyân olunduğu vechile amel ve hareket ve tesviye ve tanzîmine himmet ve şimdiden bi’l-cümle mühimmâtlarıyla hıyâmları tekmîl olarak ustaları işcileriyle ma‘an ordu-yı hümâyûnumda mevcûd bulunması husûsuna müsâra‘at ve ta‘yîn olunacak ser-habbâz ve ustaların ism ü resmleriyle hüccet-i şer‘iyesin i‘tâya mübâderet eyleyesiz ve siz ki esnâf kethudâsı ve yiğitbaşı ve sâirlerisiz, sizler dahi mûceb-i emr-i şerîfimle amel ve hareket eylemeniz bâbında fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki: Hükm-i şerîfimle ( ) vardıkda bu bâbda vech-i meşrûh üzere şeref-yâfte-i sudûr olan işbu emr-i şerîf-i âlî-şân-ı vâcibü’l-ittibâ‘ ve lâzımü’l-imtisâlimin mazmûn-ı münîfi birle âmil olup hilâfından be-gāyet tevakkī ve mübâ‘adet eyleyesiz. Şöyle bilesiz alâmet-i şerîfeme i‘timâd kılasız. Fî 3 Za sene 1221