|
İstanbul Mahkemesi 334 Numaralı Sicil (H. 1280-1329 / M. 1863-1911) cilt: 99, sayfa: 143 Hüküm no: 121 Orijinal metin no: [57-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İcareteyn ile tasarruf olunan vakıf musakkafat ve müstagallata dair nizamname
Bi’l-icâreteyn tasarruf olunan musakkafât ve müstagallât-ı mevkūfe hakkında nizâmnâmedir
Birinci madde: Ale’l-umûm icâreteyn sûretiyle tasarruf olunan musakkafât ve müstagallât-ı mevkūfe evvelâ kemâ-kân evlâd-ı zükûr ve inâsa mütesâviyen ve eğer evlâd-ı zükûr ve inâsdan yalnız biri bulunur ise ona müstakillen intikāl edeceği misillü sâniyen evlâdı olmadığı hâlde ahfâda ya‘ni evlâd-ı zükûr ve inâsının evlâdına kezâlik mütesâviyen ve eğer bunlardan yalnız biri bulunur ise ona müstakillen intikāl edecekdir ve sâlisen ebeveyne ve râbi‘an li-ebeveyn er ve kız karındaşa ve hâmisen li-ebin er ve kız karındaşa ve sâdisen li-ümmin er ve kız karındaşa kezâlik mütesâviyen intikāl edecek ve sâbıkā zevc veyâ zevceye intikāl eylecekdir. Ebeveynden yalnız biri mevcûd olduğu sûretde ber-vech-i bâlâ ikisine âid olan hisse yalnız ona intikāl edecekdir. Karındaşlar hakkında dahi hüküm bu minvâl üzeredir.
İkinci madde: Bâlâda ta‘yîn olunan yedi derece hakk-ı intikāl ashâbından üst derece i‘tibâr olunan mevcûd iken ikinci derecede bulunan verese hakk-ı intikāle nâil olmayacakdır meselâ evlâd var iken ahfâdın ve ahfâd var iken ebeveynin hakk-ı intikāli yokdur fakat baba ve anasının hayatında vefât eden evlâd-ı zükûr ve inâsın evlâdı evlâd makāmına kāim olarak ced ve ceddelerinden baba ve analarına intikāl edecek hisse kendilerine intikāl edecekdir. Şöyle ki baba ve anasının hayatında vefât eden kimesne sağ farz olunsa baba ve anasından kendüsüne intikāl edecek olan hisse kendüsünün evlâd-ı zükûr ve inâsına mütesâviyen ve yalnız bir veledi olduğu sûretde ona tamamen intikāl edecekdir. Derece yalnız ebeveynden li-ümmin er ve kız karındaşa kadar dört derecede olan hakk-ı intikāl ashâbından bulunan vârislere intikāl edecek ve müsakkafât ve müstagallâtdan zevc veyâ zevceye bir rub‘ hisse intikāl edecekdir ve altıncı derecede olan li-ümmin er ve kız karındaş dahi olmadığı [58] hâlde müsakkafât ve müstagallât-ı mezkûre müstakillen zevc veyâ zevceye intikāl eyleyecekdir. Zevc olmadığı hâlde mahlûl olacakdır.
Üçüncü madde: Te’mîn-i deyn için cârî olan ferâğ bi’l-vefâ usûlü kemâ-kân cârî olacak ve bu usûle müteferri‘ olan ahvâl ve mu‘âmelât nizâmât-ı mahsûsa ile ta‘yîn kılınacakdır.
Dördüncü madde: Ber-vech-i bâlâ intikālâtın tevessü‘ünden dolayı evkāfın mahlûlâtından vukū‘ bulacak zâyi‘âta mukābil müsakkafât ve müstagallât-ı mevkūfenin tahrîr-i cedîd defterlerinde mukayyed olan kıymetlerine nazaran binde bir icâre-i müeccele-i seneviye tahsîs kılınarak bunların icârât-ı kadîmeleri fesh ve ilgā olunacakdır ve hep icâreteyn ile tasarruf olunur evkāf-ı müte‘addide ile mahlûf olan müsakkafât ve müstagallâtda her vakfın mahalli mesâha ve tahdîd olunarak heyet-i hâzırası üzere defter-i tahrîrde mukayyed olan kıymetden her vakfın hissesine ne isâbet eder ise ona göre her vakfın başka başka icâresi ta‘yîn olunacakdır ve eğer bu müsakkafât ve müstagallât-ı mevkūfeden biri mukāta‘alı vakıf yâhûd sırf mülk ile mahlût olur ise tahrîr defterinde mecmû‘una takdîr olunan kıyeminden icâreteynlü olan kıt‘asına âid olan hisse ne mikdâr ise yalnız ona nisbetle binde bir icâre tahsîs kılınacakdır.
Beşinci madde: Ber-vech-i meşrûh müsakkafât ve müstagallât-ı mevkūfenin evlâda intikālinde kemâ-kân binde on beş harc alınacağı misillü ahfâda intikālinde binde otuz ve ebeveyne intikālinde binde kırk ve li-ebeveyn ve li-ebin ve li-ümmin er ve kız karındaşları ile zevc ve zevceye intikālinde binde elli guruş harc intikāl olunacakdır ve bunların ferâğ-ı kat‘iyesinde kemâ-kân binde otuz ve ferâğ bi’l-vefâ ve istiğlâlinde ve fekk-i tahlîsinde binde beşer harc alacakdır.
Altıncı madde: Ber-vech-i bâlâ müsakkafât ve müstagallât-ı mevkūfenin evlâda intikālinde alınacak harcın rub‘u kemâ-fi’s-sâbık vakıfları kâtib ve câbîsine âid olup ammâ evlâddan mâ‘adâ vereseye intikālinde alınacak harc tamamıyla vakıflarına îrâd kaydolunmak üzere hazîneye teslîm olunacakdır.
Yedinci madde: İcâreteyn sûretiyle tasarruf olunan gediklerde dahi bâlâda beyân olunan mukāta‘alar icrâ kılınıp şöyle ki gerek gediklerin ve gerek müstakar oldukları mülk ta‘bîr olunur mahâllin defter-i tahrîrde mukayyed olan kıymetlerine göre başka başka binde bir icâre ta‘yîn kılınacakdır.
Sekizinci madde: Müsakkafât ve müstagallât-ı mezkûrenin bâlâda ta‘yîn olunan kā‘ideye tevfîkan icâre-i müeccelesi ta‘yîn olundukdan sonra bunlardan muhterik yâ münhedim olanların yalnız arsaları yeniden takdîr olunacak kıymet üzerine icâre-i mezkûreden ne mikdâr şey isâbet eder ise onun ahz [u] istifâsıyla iktifâ olunup ebniye-i muhterika ve münhedimenin hissesine isâbet eden mikdâr tenzîl olunacakdır.
Dokuzuncu madde: Ebniyesi muhterik yâ münhedim olan arsalar ile zâten ebniyeden hâlî bulunan arsaların kā‘ide-i cedîdeye tevfîkan icâreleri ta‘yîn kılındıkdan sonra üzerlerine ebniye inşâ ve ihdâs olunur ise bu misillülerin heyet-i hâzıraları müceddeden keşfolunarak erbâb-ı vukūfun tahminiyle ta‘yîn edecek kıymetlerine nazaran binde bir i‘tibârıyla icâreleri tecdîd ve ta‘yîn kılınacakdır.
Onuncu madde: Ber-vech-i bâlâ müsakkafât ve müstagallâtın usûl-i cedîde üzere icâreleri ta‘yîn olundukdan sonra beş sene zarfında emlâkce kıymetinin terakkīsinde veyâhûd tedennîsinden nâşî icâre-i mahsûsalarının mikdârı asla tezyîd veyâ tenkīs olunmayıp fakat her beş senede bir kerre müsakkafât ve müstagallât-ı mezkûrenin kıymet-i hâliyeleri tahkīk olunarak icâreleri tecdîd ve ta‘dîl olunacakdır.
On birinci madde: Usûl-i cedîd üzere verilecek senedâta bundan böyle hâmiş yazılmayıp ferâğ ü intikāl ve ifrâz ü taksîm vukū‘unda müceddeden senedler tanzîm ve i‘tâ olunup eski senedler üzerine battal keşîde olunarak sahibi yedinde ibkā olunacakdır.
On ikinci madde: Arsası mukāta‘alı vakf ve ebniyesi ve eşcârı mülk olan müsakkafât ve müstagallât hakkında usûl-i kadîmesi vechile mu‘âmele olunacakdır ve bu misillü müsakkafât ve müstagallâtın bey‘ ü şirâ‘ ve ferâğ ve intikāli vukū‘unda mukāta‘a-i kadîmesi hadd-i lâyıkına iblâğ kılınacakdır. [59]
On üçüncü madde: İşbu nizâmnâme icâreteyn ile tasarruf olunan müsakkafât ve müstagallât-ı mevkūfe hakkında bin iki yüz seksen dört senesi Muharremi’nin on yedisinde bâ-irâde-i seniyye neşrolunan kānûn ile ahkâm-ı mündericesinin suver-i icrâiyesine dâir zeyl olunup bin iki yüz seksen beş senesi Zilka‘desi’nin ikisi târihiyle tab‘ ve neşrolunan nizâmnâme makāmına kāim olarak i‘lânı târihinden i‘tibâren mer‘iyyü’l-icrâ olup fakat icârât-ı kadîmesi geçen doksan sene-i mâliyesi Şubat’ı gāyetinden i‘tibâren fesh ve ilgā ve binde bir nisbetiyle tahsîs olunan icârât-ı cedîde işbu doksan bir senesi Mart’ından i‘tibâren istifâ olunacakdır.
Fî 4 Receb sene [1]292 ve fî 24 Temmuz sene [1]291
|