.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Kısmet-i Askeriye Mahkemesi 19 Numaralı Sicil (H. 1109-1110 / M. 1698-1699)
cilt: 58, sayfa: 939
Hüküm no: 775
Orijinal metin no: [175b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Sırp asıllı cariye Zeyneb’in hür olduğunu ispat ettiği

Kezâlik akd-i meclis-i şer‘-i şerîf eyledikde mahalle-i mezbûre ahâlîsinden olup Vilâyet-i Rumeli’nde Semendire kasabasında müsâfiren vefât eden Mehmed Çavuş b. Yahya b. İslam’ın verâseti li-ebeveyn kız karındaşı olup Vilâyet-i Anadolu’da Akçaşehir kazâsına tâbi‘ Hacılar nâm karyede sâkine Âişe Hatun bt. el-mezbûr Yahya’ya ve usûbet-i nesebiye cihetinde hasren vârisleri li-ebeveyn ammi oğulları Mustafa Beşe ve Mehmed Beşe ibney Sunullah b. İslam’a münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra müteveffâ-yı mezbûra rıkk-ı sâbıkını mu‘terife işbu orta boylu açık kaşlı elâ gözlü Sırfiyyetü’l-asl Zeyneb bt. Abdullah meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda mezbûrân Mustafa Beşe ve Mehmed Beşe mahzarlarında üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip seyyidim müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Çavuş b. Yahya b. İslam yedinde câriye-i memlûkesi olduğum hâlde hâl-i sıhhatinde târîh-i kitâbdan bir sene mukaddem sefere gider oldukda huzûr-ı Müslimînde beni malından âzâd ve kayd-ı rıkdan ihrâc ve ıtlâk ve zümre-i ahrâr-ı asliyâta idrâc ve ilhâk etmekle ben sâir ahrâr-ı asliyât gibi hürre olmuş iken mezbûrân Mustafa ve Mehmed terekeden rık olmak üzere vaz‘-ı yed murâd ederler suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr mevsûfe-i mezbûre Zeyneb’den sıdk-ı makāline beyyine taleb olundukda udûl-ı ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden mahalle-i mezbûre ahâlîsinden Mehmed Ağa b. Ahmed ve Dülgerzâde mahallesinde sâkin Mehmed Beşe b. el-Hâc Mehmed li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezbûra hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Çavuş b. Yahya b. İslam hâl-i kemâl-i sıhhatinde işbu mevsûfe-i mezbûre Zeyneb bt. Abdullah’ı târîh-i kitâbdan bir sene mukaddem sefere gider oldukda huzûrumuzda malından âzâd ve harâir-i asliyât silkine idrâc ve ilhâk eyledi mevsûfe-i mezbûre Zeyneb sâir harâir-i asliyât gibi hürre olmuşdur biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince mevsûfe-i mezbûrenin ıtkına ba‘de’l-hükm vâki‘ hâli kezâlik inhâ ve i‘lâm etmeğin mâ-vaka‘a kayd-şüd.

Fî 9 min-Cumâdelâhire sene 1110

Şuhûdü’l-hâl: Eş-şâhidûnü’s-sâbikūn