|
Balat Mahkemesi 1 Numaralı Sicil (H. 964-965/ M. 1557-1558) cilt: 41, sayfa: 72 Hüküm no: 34 Orijinal metin no: [7a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mahyacı Mustafa Bey b. Abdullah’ın para vakfiyesi
Sebeb-i tahrîr-i hurûf oldur ki,
İşbu mecelle-i şer‘iyyenin sâhibi ve vesîka-i marziyyenin hâfızı olan fahrü’l-emâsil ve’l-eşbâh Mâhiyeci Mustafa Bey b. Abdullah nâm eski saray bevvâbı meclis-i şer‘-i şerîf ve mahfil-i dîn-i münîfte ikrâr ve i‘tirâf edip mahrûse-i İstanbul’da Eskisaray’dan aşağıda Dâyehatun mahallesinde vâki‘ olup ma‘lûmü’l-hudûd olmağla tahdîd ve ta‘yînden ganî olan mülk menzilimi kırk bin akçeye bey‘ edip ol etyab-ı mâlım ve enfes-i menâlim olan kırk bin akçeye iki bin akçe dahî mâl-ı helâlimden zam edip cümle kırk iki bin akçeyi hasbeten lillâhi te‘âlâ vakıf ve habs eyledim ve şöyle şart eyledim ki hâlâ mahrûse-i mezbûrede şehremini olan oğlum fahrü’l-emâcid ve’l-ekârim Hasan Çelebi vakf-ı mezbûra mütevellî olup onun yedi ile rehn-i kavî ve kefîl alunup istiğlâl ve istirbâh oluna hâsıl olan ribhi ki her yılda onu on bir olmak hesâbı üzere dört bin iki yüz akçe olur, zikr olunan için mahrûse-i merkūmede Mevlânâ Gürânî Câmi‘-i şerîfinde yevmî birer akçe ile dört cüz’-i şerîf tilâvet olunup sevâbı rûh-ı vâkıfa hediye oluna şol şart ile ki okuyanlar ehl-i Kur’ân ve ehl-i salâh kimesneler olalar ve mâdâmki mezbûr oğlum Hasan Çelebi hayâtda ola vakf-ı mezbûra mütevellî ola ecel-i mev‘ûd-ı gayr-ı merdûd erişip “Yâ eyyetühe’n-nefsü’l-mutma’inneh irci‘î ilâ Rabbiki râziyeten marziyyeh” nidâsına icâbet edip rahmet-i rahmân’a vâsıl oldukda utekāsından ehl-i kalem olan aslah-ı utekāsı mütevellî olup yevmî iki akçe cihet-i tevliyet ve buçuk akçe cihet-i kitâbete mutasarrıf ola ve Eskisaray ağası olan fahrü’l-havâs ve’l-mukarrebîn hazretlerinden ricâ ederler ki vakf-ı mezbûra kemâl-ı keremlerinden nazar-ı inâyetlerin dirîğ buyurup yevmî bir akçe cihet-i nezârete mutasarrıf olalar ve utekānın ehl-i sifr olanı mütevellî olmayıp mütevellî mukîm ve müstakīm kimesne ola ve utekādan aslah-ı evlâd ve aslah-ı evlâd-ı evlâd ınkırâza varınca mütevellîler olup bunlar münkariz oldukda nâzır-ı mûmâ-ileyh re’y-i şerîfleri ve ma‘rifetleri ile bir sâlih ve müstakīm kimesne mütevellî ola sâlifü’z-zikr olan nükūd mu‘âmele tarîki ile verilir oldukda hâne rehn olunmak ile verilmeyip cevâhir ve altın esbâbı olan kavî rehinler ile verilüp rehinler gāyet mahfûz yerde hıfz oluna şöyle ki mütevellî olanlar şart-ı vâkıfa ri‘âyet etmemek ile vakfa noksan târî olursa nâzır-ı mûmâ-ileyh ma‘rifeti ile mütevellîye tazmîn oluna mütevellî olan ittifâk müflis olup damâna kâdir olmaz ise nânâkus olan mâl-ı vakıf yerine gelince eczâ’-i mezbûr tilâveti rakabe olunup ribh asla zam olunup asl-ı mâl tekmîl oluna ve asl-ı mâl kırk iki bin tamâm oldukda eczâ’-i mezbûre geri evvelki sâhiblerine tevcîh olunup âhara verilmeye ve sâlifü’z-zikr Eskisaray âm[ire] kurbünde olan Sırt Hamamı mukābelesinde olan Mercan Ağa Câmi‘i şerîfinde bir çerâk vaz‘ eyledim ol çerâğa sekizi bir akçeye olan mumlardan yılda altmış akçe yağ mumu alınıp câmi‘-i mezbûrun kayyumuna teslîm oluna ve mezbûr kayyuma zikr olunan mumları vaktinde ol çerâğda yakıp ve vaktinde söndürdüğü için yılda yir [mi] akçe verile ve mezbûr Eskisaray mukābelesinde olan çeşmeye ve mahrûse-i mezbûrede mîrî kuyumcular kârhânesi mukābelesinde olan çeşmeye müslümanlar su içmek için iki kıt‘a kalaylı taslar vaz‘ eyledim her Ramazân-ı şerîf evvelinde mütevellî olan kimesne ol tasları kalaylatıp ve dâim görüp gözedeler zâyi‘ olup veyâhud eskidikçe mütevellîler vakıfdan alıp kemâkân yerinde ibkā edeler ve eğer meblağ-ı mezbûrun ribhi ziyâde olursa ol ziyâdeyi mütevellîler asla ilhâk edeler asl-ı mâl ile bile murâbahaya vereler eğer bi-inâyetillâhî te‘âlâ ziyâde bir cüz’-i şerîf vaz‘ına vefâ ederse müşârün-ileyh nâzır ma‘rifeti ile bir cüz’-i şerîf dahî vaz‘ olunup yevmî birer akçe ile câmi‘-i mezbûrede tilâvet olunan eczâ’-i şerîfe beş cüz’-i şerîf ola beşten ziyâde olmaya. Mezbûr oğlum Hasan Çelebi’nin evlâd-ı kirâmına mürûr-ı eyyâm ile fakr târî olursa vakf-ı mezbûrun zevâidinden yevmî iki akçe verilüp mâbeynlerinde tevzî‘ oluna ve her kim Rumeli kazaskeri olursa ol efendi hazretlerinden tevakku‘ ederim ki müşârun-ileyh nâzır ma‘rifeti ile mütevellîlere ve cüz’hânlara berât-ı şerîf vereler ve mütevellîlerin muhâsebelerin her yıl lütûflarından nâzır-ı müşârun-ileyh ma‘rifeti ile göreler rızâen lillâhî te‘âlâ muhâsebe [ye] dikkat ve ihtimâm buyurulup bir akçe ve bir habbe bâkī komayıp tazmîni lâzım olanlara tazmîn buyurulmak ile vakfı ihyâ buyuralar ve her [kimse] benim bu vakfımı bozmağa sa‘y ederse indallâhi te‘âlâ ism-i azîme müstahık ve mezbûr nükūdu vakfettiğimden sonra li-ecli’t-tescîl mütevellî ettiğim müşârun-ileyh oğlum Hasan Çelebi’ye teslîm eyledim. Ol dahî kabz ve tesellüm edip mütevellîler sâir evkāfda ettiği gibi tasarruf eyledi dedikde mukırr-ı mezbûr [7b] mezkûr mütevellî bi’l-müvâcehe tasdîk ettikden sonra sadr-ı kitâbda tevkî‘-i refî‘ ve imzâ ve hatemi vâki‘ olan hâkime mürâfa‘a olduklarında vakf-ı nükūdun tescilîne lâzım olan umûrun cemî‘sine ri‘âyetden sonra meblağ-ı mezbûr evvelden İmâm Züfer’den İmâm Ensârî rivâyeti üzere sıhhat-ı vakfiyetine ve şer‘iyetinin şerâitine ve zimmet-i mütevellînin zamân-ı vazîfeden berâ’etine ve sâniyen imâmeyn kavli üzere vakfiyetinin lüzûmuna hükmedip tescîl-i şer‘î etti. Fe-men beddelehû el-âyetü
Cerâ zâlike ve hurrire fî evâ’ili Muharrem sene 964.
Şuhûdü’l-hâl: el-Hâc Ali b. Abdullah el-ma‘rûf bi-kethüdâi’l-bevvâbîn li’s-sarayi’l-mezbûr, Mustafa bin Abdullah el-ma‘rûf ser-bölük li’l-bevvâbîni’s-sarayi’l-mezbûr, Kösec Mustafa b. ( ) zümretü’l-bevvâbîn li’s-sarayi’l-mezbûr ve Mehmed b. Nasûh es-sipâhî ve Mustafa b. Nasûh mine’s-sarrâcini’l-hâssa ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.
|