Balat Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 970 - 971 / M. 1563) cilt: 11, sayfa: 330 Hüküm no: 534 Orijinal metin no: [96b-1, Arapça] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Şam Beylerbeyi Hızır Paşa’nın vakfiyesi
Emîru’l-ümerâ’i’l-kirâm kebîru’l-küberâi’l-fihâm zi’l-kadri ve’l-ihtirâm el-mahsûs bi inâyeti’l-meliki’l-alîm Şam vilâyeti sâbık beylerbeyi Hızır Paşa b. Abdurrahim kıbelinden âti’z-zikr vakıf ikrârına ve rücû‘ da‘vâsına vekâleti İbrahim b. Mehmed ve İlyas b. Mustafa’nın şehâdetleri ile sâbit olan Ali Kethüdâ b. Mehmed bi’l-vekâle ikrâr etti ki, emîr-i mûmâ ileyhin annesi merhûme Râbia Hâtun bt. Abdurrahman maraz-ı mevte yakalanıp başını vefât yastığına koyduğunda bazı emvâlini vücûh-i hayrâta ve sübül-i meberrâta bezl ederek kendisine âhiret azığı tedârik ederek niyet-i hâlisa ve taviyye-i sâfiye ile on üç bin akçesinin cihet-i hayrât ve sunûf-i meberrâta vakfedilmesini vasiyyet etti. Mûmâ ileyh Beylerbeyi, merhûmenin vasiyyetini kabûl edip kendisi de hâlis-i malından ifrâz ve mahz-ı menâlinden temyîz edip on yedi bin akçesini vakfetti. Cemî‘ mebâliğ-i mezbûreyi, tetmîm, tekmîl ve tescîl maksadıyla mütevellî nasb ettiği Yusuf b. Abdullah’a teslîm etti. O da tesellüm edip sâir vakıf mütevellîleri gibi tasarruf etti. Vâkıf-ı mezbûr, mebâliğ-i mevkūfenin, senede ona on bir buçuk rıbh üzre istiğlâl ve istirbâh edilmesini şart etti. Rıbh ve galleden hâsıl olan mikdârdan yevmî iki akçeyi müvekkil-i mezbûrun Ustrumca kasabasında vâki‘ evinin kurbunda bulunan mescidde imâm olacak kimesneye imâmet cihetiyle ta‘yîn etti; diğer bir akçeyi de her gün sabah namazından sonra Kur’ân-ı azîmden bir cüz’ tilâvet edip sevâbını merhûme-i mestûrenin rûhuna hediye etmesi mukābilinde yine imâm-ı mezbûra ta‘yîn etti. Yevmî iki akçeyi sabah namazından sonra bir cüz’ okuyacak kimesneye, bir akçeyi de yine salât-ı mezkûreden sonra Mülk sûresini okuyacak kimesneye ta‘yîn etti. İki sûrenin tilâvetine de müddet-i hayâtınca, kasaba-i mezkûrede sâkin olan Sinan Halîfe b. Muhyiddin’i, andan sonra ehil ve müstahık bir kimesneye ta‘yîn etti. Yevmî bir akçeyi salât-ı mezkûreden sonra bir cüz’ okuyacak kimesneye ta‘yîn etti. Tilâveti de müddet-i hayâtınca Bekir Halîfe b. Mehmed’e, sonra hâkimin münâsib göreceği kimesneye ta‘yîn etti. Yevmî bir akçeyi Kur’ân-ı azîmden bir cüz’ okuyacak kimesneye ta‘yîn etti. Tilâveti de müddet-i hayâtınca, kasaba-i mezkûreden Mahmud b. Mustafa’ya, sonra ehil ve müstahık olacak bir kimesneye ta‘yîn etti. Yevmî bir akçeyi sabah namazından sonra Yâsîn sûresini okuyacak kimesneye ta‘yîn etti. Kırâ’atı da müddet-i hayâtınca kasaba-i mezbûreden Mevlânâ Şeyh Mehmed’e, sonra hâkimin münâsib göreceği kimesneye ta‘yîn etti. Yevmî bir akçeyi mescid-i mezbûrda sabah namazından sonra Furkān-ı kerîmden bir aşr-ı şerîf tilâvet edip sevâbını merhûme-i merkūmenin rûhuna hediye edicek kimesneye ta‘yîn etti. Yevmî bir akçeyi vakıf mütevellîsine ta‘yîn etti. Tevliyeyi de müddet-i hayâtınca mezbûr Yusuf’a, sonra hâkimin münâsib göreceği kimesneye şart etti. Yevmî bir akçeyi vakfa nâzır olacak kimesneye şart etti. Nezâreti de, mürtezika mahzarında mütevellînin sene başında muhâsebesine bakmak şartıyla kasaba-i mezbûre hâkimine şart etti. Vâkıf-ı mezbûr ayrıca hâlis-i malından ifrâz ve mahz-ı menâlinden temyîz edip iki bin akçesini daha vakfetti ve meblağ-ı mezbûru, mütevellîye teslîm etti. O da tesellüm edip vech-i meşrûh üzre tasarruf etti. Vâkıf-ı mezbûr, meblağ-ı mezbûrun zikredildiği gibi istiğlâl edilmesini şart etti. Galleden hâsıl olanın her gün bir cüz’ tilâvet edip sevâbını vâkıf-ı mezbûrun kasaba-i mezbûrede medfûn oğlu merhûm Mehmed Bey’in rûhuna hediye edicek kimesneye verilmesini şart etti. Mütevellî-i merkūm, vâki‘ ikrârı vicâhen ve şifâhen tasdîk etti. Cânibeyn takrîr-i merâmlarını tamamladığında hâkim, vâkıfın rücû‘ ve istirdâdı ve mütevellînin imtinâ‘ına müte‘allik hüküm şerâitine ri‘âyet ederek ve sonra vekîlin, adem-i lüzûma istinâd ederek rücû‘ da‘vâsını tekrar etmesinden ve mütevellînin lüzûm cevâbından sonra vakfın sıhhat ve lüzûmuna hükmetti. Meblağ-ı mezbûr böylece sahîh, şer‘î bir vakıf hâline geldi.
Cerâ zâlike ve hurrire fî evâhiri Safer sene 971.
Şuhûdü’l-hâl: Ahmed b. Süleyman, Mehmed Çelebi b. Süleyman, Nasûh Bey b. Abdullah, el-Hâc Abdullah b. Abdullah ve gayruhüm
|