Beşiktaş Mahkemesi 63 Numaralı Sicil (H. 1061-1062 / M. 1651-1652) cilt: 48, sayfa: 114 Hüküm no: 105 Orijinal metin no: [31b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Peyrevkamet Hatun bt. Abdullah’ın vakfı olup harap olan evin satılıp arsasının da Ali Ağa b. Hasan’a kiraya verilmesi
Mahrûse-i Galata tevâbi‘inden kasaba-i Beşiktaş’da Sinanpaşa mahallesi sâkinelerinden olup kendüye meşrût zikri âtî menzile kıbel-i şer‘-i şerîfden mütevellî nasb olunan zahrü’l-muhadderât Rahime bt. Şaban nâm hatunun zevci ve tarafından husûs-ı âti’z-zikre vekîli olup zâtını ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifîn olan fahrü’l-akrân Bayram Ağa b. Abdünnebi ve Cafer Ağa b. Ahmed ve Enver Efendi b. Salih nâm kimesneler şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan zahrü’l-hutebâ Şerefüddin Efendi b. Veli meclis-i şer‘-i kavîme gelip bi’l-vekâle takrîr-i kelâm edüp mahalle-i mezbûrede sâkine iken bundan akdem vefât eden Peyrevkāmet Hatun bt. Abdullah hâl-i hayâtında mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan Kapıcıbaşı mülkü ve bir tarafı Derzibaşı kızı mülkü ve bir tarafdan Kethüdâ Ali Kapudan’ın zevcesi Belkıs Hatun mülkü ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd üç bâb fevkānî ve iki bâb tahtânî büyûtu ve bir mahzen ve kenîf ve bi’r-i mâyı ve zât-ı eşcâr-ı müsmire ve gayr-i müsmireyi muhteviye hadîkayı müştemil mülk menzilini hasbeten lillâhi te‘âlâ vakf ve habs edüp kendi hayâtda oldukça kendi ve ba‘dehâ rebîbesi olan müvekkilem mezbûre Rahime ve ba‘dehâ Rahime’nin evlâdı ve evlâd-ı evlâdı batnen ba‘de batnin ve fer‘an gıbbe aslin mutasarrıf olup ba‘de’l-inkırâz gallesi Medîne-i Münevvere fukarâsına îsâl olunmak üzere şart ve ta‘yîn ve vakfını ba‘de’t-teslîm ile’l-mütevellî ol zamânda kasaba-i mezbûrede nâibü’ş-şer‘ olan Edebîzâde es-Seyyid Mustafa Efendi’ye tescîl-i şer‘î ettirip ba‘de zamânin vâkıfe-i mezbûrenin kendi fevt olup nevbet-i tasarruf benim müvekkilem mezbûre Rahime’ye intikāl etmişidi lâkin mürûr-ı eyyâm ile iki ebniyesine vehn ve fütûr ve cedîrân ve sukūfuna za‘f ve kusûr ârız ve belki mecmû‘-ı ebniye menkūza olup ta‘mîrine mevkūf mâl dahi olmayıp ol hâli üzere âhara îcâr ve ücretle dahi ta‘mîr mümkün olmamağla ba‘de’l-keşf ve’t-tahmîn nıkzını semen-i misli ile âhara bey‘ ve arsasını ecr-i misli ile îcâr olunmak vakfa nâfi‘ olup gayrı tarîkle îcârı vakfa bir ilâc olmamağın bu bâbda şeyhülislâm sellemehü’s-selâm hazretlerinden öyle etmek için istiftâ eyledik taraf-ı şer‘-i hatîrden üzerine âdem irsâl ve keşf ve ebniye-i menkūzası tahmîn-i mukavvem ile tahmîn olundukdan sonra arsası ecr-i misli ile âhara verilmek için savb-ı şer‘-i şerîfden izin taleb ederin dedikde savb-ı şer‘-i kavîm-i esâsları Mevlânâ İbrahim Efendi b. Seydî Yusuf ile Hâssa mi‘mârlardan Üstâd Hasan b. Abdullah irsâl olunup onlar dahi zeyl-i kitâbda mastûrü’l-esâmî olan Müslimîn ile menzil-i mezbûrun üzerine varup keşf ve müşâhede eylediklerinde fi’l-hakīka kaziyye minvâl-i muharrer [32a] üzere olduğu mukarrer ve mütehakkık oldukdan sonra ebniye-i menkūza mesâha ve takvîm olundukda tûlen otuz beş buçuk ve arzen otuz dört buçuk bi-hesâb-ı şatrancî bin iki yüz otuz zirâ‘ vakf arsanın bir tarafında olan taş duvar tûlen otuz beş ve kadden dört bi-hesâb-ı mezkûr yüz kırk zirâ‘ taş duvar her zirâ‘ı yirmi beşer akçeden üç bin beş yüz altmış beş akçe ve bir tarafda dahi başka taş duvar tûlen otuz bir ve kadden üç bi-hesâb-ı mezkûr doksan üç zirâ‘ her zirâ‘ı yine yirmi beşer akçeden iki bin üç yüz yirmi beş akçe ve bir tarafda dahi taş duvar tûlen on ve kadden iki bi-hesâb-ı mezkûr yirmi zirâ‘ her zirâ‘ı yine yirmi beşer akçeden beş yüz akçe ve on üç bâb fevkānî odanın tûlen yirmi iki ve arzen on beş zirâ‘ bi-hesâb-ı mezkûr üç yüz otuz zirâ‘ sakfı her zirâ‘ı sekizer akçeden iki bin altı yüz kırk akçe ki cem‘an on beş bin beş yüz kırk akçe tahmîn olunup mi‘mâr-ı mezkûr bundan eksik eder ziyâde etmez deyü onda hâzır olup ebniye ve sukūf ahvâline ıttılâ‘-ı vukūfu olan Müslimîn ile icmâ‘ u ittifâk eylediklerinden sonra vekîl-i mezbûr Şerefüddin Efendi ol ebniye-i menkūzayı tâlibi olup vüzerâ-i izâmdan düstûr-ı âlî-kadr ve âlî-cenâh Silâhdâr Mehmed Paşa hazretlerinin kethüdâsı olan zahrü’l-emâcid ve’l-a‘yân Ali Ağa b. Hasan’a tahmîl olunduğunda mâ‘adâ yirmi bir bin iki yüz elli akçe olmak üzere iki yüz elli riyâlî guruşa bâtten bey‘ ve teslîm ve kabz-ı semen ettikten sonra mi‘mâr-ı mezkûr ile müslimîn-i mezkûrîn bi-hesâb-ı terbî‘î mârrü’z-zikr bin iki yüz on dokuz zirâ‘ arsa-i merkūmesine dahi günde bir akçe mukāta‘a tahmîn edüp ziyâdeye tahammülü olmamak üzere ittifâk ve icmâ‘ etmeleri ile vekîl-i mezbûr Şerefeddin Efendi arsa-i mersûmeyi dahi tahmîn-i mezkûr üzere ecr-i misli yevmî bir akçe mukāta‘a ile müşârun ileyh Ali Ağa’ya îcâr ve teslîm ol dahi istîcâr ve tesellüm ve zabt ettikden sonra vekîl-i mezbûr arsa-i mezkûre üzerine kendi mâlıyla nefsi’çün binâya müşârun ileyh Ali Ağa’ya izin dahi vermeğin mevlânâ-yı mûmâ-ileyh vâki‘ hâli mahallinde tahrîr ba‘dehû zeyl-i kitâbda mastûrü’l-esâmî olan Müslimîn ile ma‘an gelip meclis-i şer‘de alâ-vukū‘ihî ihbâr ve takrîr eyledikde mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî-gurre-i şehri Rebî‘i’l-âhir li-sene isneteyn ve sittîn ve elf.
[32b] Şühûdü’l-hâl: Hüseyin Paşazâde zahrü’l-ümerâ Osman Bey, Zahrü’l-akrân Şaban Bey b. Abdülmennan, Fahrü’l-emâsil Bayram Ağa b. Abdülmennan, Fahrü’l-akrân Safer Ağa b. Ahmed, Mehmed Bey b. Hüseyin, Enver Efendi b. Salih, Derviş Ömer b. İbrahim, Osman Beşe b. Şaban, Şaban Beşe b. Abdullah, Akça Mustafa b. Memi, Ramazan Reis b. Receb, Piyâle Bey b. Abdullah, Ali Çelebi b. Sefer, el-Hâc Mustafa b. Yakub, Mehmed Çelebi b. Mahmud, Emrullah Çelebi b. Mustafa, Kahveci Hasan oğlu Mehmed Çelebi, Mehmed Çelebi b. Hasan, Derviş Çelebi b. Rıdvan, el-Hâc Mehmed Bey b. Hüseyin, el-Hâc Yusuf el-Atttâr, Hüseyin Çelebi [b.] Perviz.
İnteha’l-kelâm fî-hâze’l-makām mâ yete‘allaku bi-mesâlihi’l-enâm fî zemeni’l-abdi’l-fakīr ilallâhi’l-Azîzi’l-Kadîr
Ahmed b. Yusuf
[Mühür]:
Bi-mübâşereti’l-fakīr Abdurrahman
Fî 7 şehri Rebî‘ussânî sene 1062
[Mühür]:
|