.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 19 Numaralı Sicil (H. 1028 - 1030 / M. 1619 - 1620)
cilt: 24, sayfa: 150
Hüküm no: 132
Orijinal metin no: [21b-2]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Osman Beşe b. Abdullah’ın devraldığı Hacı Mustafa Paşa Vakfı’na ait fırının yarım hissesinin talebi üzerine taksim ve tahrir olunması

Mahmiye-i Kostantıniyye hısnı ebvâbından Eğrikapı dâhilinde el-Hâc İlyas mahallesi sâkinlerinden Osman Beşe b. Abdullah nâm râcil meclis-i şer‘-i şerîfde takrîr-i kelâm edip Havâss-ı Kostantıniyye müzâfâtından Sütlüce nâm mevzi‘de Turşucu tekyesi kurbunda vâki‘ merhûm el-Hâc Mustafa Paşa vakfı’ndan olup bir tarafdan kıdvetü’l-müderrisîn Kasım Efendi mutasarrıf olduğu kiremid fırını ve bir tarafdan Turşucuzâde Hüseyin Çelebi câmi‘i’ne ve bir tarafı tarîk-i âma ve bir tarafı sâhil-i bahre müntehî olan kiremid fırınının nısfını merhûm Ali Çelebi b. ( ) ve nısf-ı âharını Davud Çavuş beher sene yedi bin akçe icâre-i müeccele ile ber vech-i iştirâk mutasarrıflar iken müşârün-ileyh Ali Çelebi fevt olup evlâdı kalmamağın sâlifü’l-beyân fırının nısfı mahlûl oldukda vakf-ı mezbûra sâbıkan mütevellî olan Ahî Çelebi nısf-ı mezbûrun hakk-ı tasarrufunu ba‘de’l-müzâyede rağabât-ı nâs münkatı‘a oldukdan sonra bana seksen bin akçeye tefvîz edip ben dahi tefevvüz ve kabûl eylemişdim el-hâletü hâzihî zikr olunan fırının üzerine cânib-i şer‘den âdem irsâl olunup taksîm ve tahrîr olunması matlûbumdur dedikde mahkeme-i şerîfe kâtiblerinden mevlânâ Abdülaziz Çelebi ve hâssa mi‘mârlarından üstâd Musli Çelebi b. Hüsam irsâl olunup anlar dahi zeyl-i kitâbda mastûrü’l-esâmî olan müslimîn ile mahall-i mezbûra varıp mi‘mâr-ı merkūm zikr olunan fırın yerini ve kiremidhâneyi ve harman yerlerini mesâha edip sâlifü’l-beyân fırın yeri tûlen doksan iki zirâ‘ ve arzen otuz zirâ‘ ve üst harman tûlen yüz üç zirâ‘ ve aşağı harman yeri kırk yedi zirâ‘ ve kârhâne tûlen otuz zirâ‘ ve fevkānî [ve] tahtânî odalar yirmi üç zirâ‘ tûlen ve on beş zirâ‘ arzen tahmîn olundukdan sonra fırın yerinin kıble cânibinden kırk altı zirâ‘ tûlen ve on beş zirâ‘ arzen Osman Beşe’ye ve cânib-i şimâlinden bu mikdâr Davud Çavuş’a ta‘yîn olunup ve üst harman yerinin yine kıble cânibinden Osman Beşe’ye elli beş zirâ‘ ve Davud Çavuş’a cânib-i şimâlinden kırk sekiz zirâ‘ ta‘yîn olunup ve aşağı harman yerinin yine kıble cânibinden yirmi üç buçuk zirâ‘ Osman Beşe’ye ve cânib-i şimâlîsinden bu mikdâr zirâ‘ Davud Çavuş’a ta‘yîn olunup ve kârhâneden on beş zirâ‘ Osman Beşe’ye ve on beş zirâ‘ Davud Çavuş’a ve fevkānî [ve] tahtânî odalardan tûlen on bir buçuk ve arzen yedi buçuk zirâ‘ mezbûr Osman Beşe’ye ve bu mikdâr tûlen ve arzen merkūm Davud Çavuş’a hisse ta‘yîn olunup ikisinin dahi rızâları ile ve vakf-ı mezbûra mütevellî olan fahrü’l-akrân Mehmed Çavuş ma‘rifetiyle vech-i mübeyyen üzre ifrâz ve ta‘yîn olan hisselerin kabûl ettiklerini mevlânâ-yı mezbûr mahallinde tahrîr edip ba‘dehû gelip meclis-i şer‘a haber verdikden sonra mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olunup yed-i tâlibe def‘ ve vaz‘ olundu ki vakt-i hâcetde müzekker mâ cerâ ola. Tahrîren fi’l-yevmi’s-sâmin aşer min Rebî‘ilevvel li sene tis‘a ve ışrîn ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Mehmed b. Mahmud Kapudân, Muzaffer b. Abdullah, es-Seyyid Emrullah Çelebi b. Halil, Ahmed Ağa el-Müteferrika, Müstakīm Efendi el-Kadı, İbrahim b. Bâli, Ali b. Abdullah ve gayruhüm.