.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 19 Numaralı Sicil (H. 1028 - 1030 / M. 1619 - 1620)
cilt: 24, sayfa: 171
Hüküm no: 160
Orijinal metin no: [26b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ayşe bt. Derviş Kethüda’nın yurt yerini Mustafa Efendi b. Hızır’a satması

Mahmiye-i Kostantıniyye -suniyet ani’l-âfât ve’l-beliyye- mahallâtından merhûm Davud Paşa mahallesi sâkinelerinden fahrü’l-muhadderât zahrü’l-muvakkarât Ayşe Hâtun bt. el-merhûm Derviş Kethüdâ tarafından husûs-ı âti’l-beyânı bey‘ ve kabz-ı semene vekîl olup vekâleti hasm-ı şer‘î-i câhid mahzarında Hasan Bey b. Mahmud el-Cündî ve Mehmed b. Süleyman şehâdetleri ile şer‘an sâbite ve mütehakkika olup Dergâh-ı âlî -dâme mahfûfen bi’l-me‘âlî- müteferrikalarından merkūme Ayşe’nin zevci olan fahrü’l-a‘yân Ahmed Ağa b. Hasan nâm kimesne meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde işbu kitâb-ı sedâd-intisâbın hâfızı olan fahrü erbâbi’t-tahrîr ve’l-kalem zahrü ashâbi’t-takrîr ve’r-rakam zü’l-kadri’l-alî ve’ş-şe’ni’l-celî hâlâ Rûznâmçe-i sânî’de başhalîfe olan Mustafa Efendi b. Hızır muvâcehesinde bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip işbu akd-i âti’l-beyânın sudûruna dek müvekkile-i mezbûre Ayşe’nin silk-i mülk-i sahîhinde münselik ve münharıt olup Havâss-ı Sultâniyye kazâsı müzâfâtından nâhiye-i Büyükçekmece’ye tâbi‘ Çakmaklı demekle ma‘rûf karyede vâki‘ cevânib-i erba‘ası tarîk-i âma müntehî zât-ı eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmireyi hâvî olan mülk yurd yerini cümle-i tevâbi‘ ve levâhıkı ve kâffe-i menâfi‘ ve merâfıkı ile mûmâ-ileyh Mustafa Efendi’ye altı bin nakd-i fıddî-i Osmânî râyic fi’l-vakt akçeye bâtten bey‘ edip kabz-ı semen-i ma‘dûd ve teslîm-i mebî‘-i mahdûd kıldım ba‘de’l-yevm sâlifü’l-beyân mülk yurd yeri mûmâ-ileyh Mustafa Efendi’nin mülk-i müşterâ-yı sarîhidir keyfe mâ yeşâ ve hasbe mâ yürîd mutasarrıf olsun dedikde mezbûrun bi’l-vekâle cârî olan ikrâr ve takrîrin el-mukarru lehü’l-mûmâ-ileyh Mustafa Efendi bi’l-muvâcehe tasdîk edicek mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.


Hurrire fi’t-târihi’l-mezbûr.


Şuhûdü’l-hâl: es-Sâbıkūn.