Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 37 Numaralı Sicil (H. 1047 / M. 1637 - 1638) cilt: 25, sayfa: 208 Hüküm no: 233 Orijinal metin no: [38b-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İbrahim Ağa Vakfı’ndan yeniden inşa ve tamir ettirilen selhhâne ve şemhânelerin keşfi
Medîne-i Hazret-i Ebî Eyyûb el-Ensârî -radiye anhu Rabbühü’l-Bârî-’de vâki‘ iskele kurbunda merhûm İbrahim Ağa vakfı’ndan olup, bir tarafdan sâhil-i bahr ve bir tarafdan nalband dükkânı ve bir tarafdan merhûm Kasım Paşa vakfı ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd olan bir bâb selhhâne ve bir bâb şem‘hânenin bi’l-fi‘l mütevellîsi olan bâ‘is-i hâze’l-kitâb Mustafa Ağa mahfil-i kazâya gelip takrîr-i kelâm ve ta‘bîr ani’l-merâm edip zikr olunan selhhâne ve şem‘hâne harâba müşrif olmağla, ba‘zı mevâzi‘i imâret ve meremmete muhtâc olup vakfın müsâ‘adesi olmamağın, vakfın vüs‘ati zâhir oldukda harc ve sarf eylediğim meblağı cânib-i vakıfdan istîfâ etmek üzre kendi malım ile zikr olunan selhhâne ve şem‘hânenin harâba müşrif olan yerlerini imâret ve meremmet eyleyip ve yine onlara muttasıl müceddeden bir bâb selhhâne dahi ihdâs eylemişidim hâlâ cânib-i şer‘-i kavîmden üzerine varılıp ihdâs eylediğim binâ ve meremmet, keşf ve tahrîr ve harc ve sarf eylediğim meblağın mertebe-i tahammülü tahmîn-i sahîh ile tahmîn olunması matlûbumdur dedikde savb-ı şer‘den mevlânâ Receb Efendi irsâl olunup, ol dahi hâssa mi‘mârlarından el-Hâc Hasan b. Abdullah nâm mi‘mâr-ı sahîhü’l-ayâr ve zeyl-i kitâbda mastûrü’l-esâmî olup, ebniye ve sukūfa vukūfu olan bî-garaz müslümanlar ile sâlifü’z-zikr selhhâneler ve şem‘hânenin üzerine varıp mezbûr Mustafa Ağa’nın ihdâs eylediği binâ ve meremmeti müşâhede ve mu‘âyene eylediklerinden sonra mi‘mâr-ı merkūma evvelâ müceddeden ihdâs olunan selhhânenin sakfını mesâha eyledikde bennâ zirâ‘ı ile tûlen on dört ve arzen on iki bi hesâb-ı şatrancî yüz altmış sekiz zirâ‘ sakfının beher zirâ‘ı yirmi altışar akçeden dört bin üç yüz altmış sekiz akçe ve yine tûlen kırk dört ve kadden dört buçuk bi hesâb-ı mezbûr yüz doksan sekiz zirâ‘ tahta perdenin her bir zirâ‘ı yirmişer akçeden üç bin dokuz yüz altmış akçe ve yine tûlen on iki ve arzen on bi hesâb-ı mezbûr yirmi zirâ‘ döşemenin her bir zirâ‘ı seksener akçeden dokuz bin altı yüz akçe ve on sekiz aded İznikmid direği her biri yüzer akçeden bin sekiz yüz akçe ve deryâ tarafında ihdâs olunan on sekiz aded İznikmid kazığı, her biri üçer yüz akçeden beş bin akçe dört yüz akçe ve sâniyen mezbûr Mustafa Ağa’nın meremmet eylediği selhhânenin sakfı mesâha edildikde bennâ zirâ‘ı ile tûlen on dört ve arzen dört bi hesâb-ı mezbûr elli altı zirâ‘ sakfın beher zirâ‘ yirmi altışar akçeden bin dört yüz elli altı akçe ve yine tûlen on ve arzen dokuz bi hesâb-ı mezbûr doksan zirâ‘ sundurmanın her bir zirâ‘ döşemenin her bir zirâ‘ı seksener akçeden sekiz bin akçe ve yine tûlen yedi buçuk ve kadden dört buçuk hesâb-ı mezbûr üzre üç zirâ‘ perdenin her bir zirâ‘ı yirmişer akçeden altı yüz altmış akçe ve yine def‘a tûlen on sekiz ve kadden üç buçuk bi hesâb-ı mezbûr altmış üç zirâ‘ perdenin her bir zirâ‘ı yirmişer akçeden bin iki yüz altmış akçe ve on iki aded İznikmid direği her birisi yüzer akçeden bin iki yüz akçe ve yine deryâ tarafında ihdâs olunan on iki aded İznikmid kazığı her biri üçer yüz akçeden üç bin altı yüz akçe ve şem‘hâne meremmâtına ber vech-i maktû‘ yedi bin akçe ve ırgādiye ve ta‘âmiye dört bin yedi yüz otuz akçe ki cem‘an elli iki bin altı yüz kırk akçe ile ancak olur, bundan ekal ile olmaz deyip mi‘mâr-ı mezbûr ve sâir ahâlî-i vukūf icmâ‘ ve ittifâk ve tahmîn-i sahîh ile tahmîn ve ihbâr ettiklerini mevlânâ-yı mezbûr mahallinde tahrîr, ba‘dehû gelip meclis-i şer‘de vukū‘u üzre inhâ ve takrîr etmeğin mâ hüve’l-vâki‘ gıbbe’t-taleb ketb olundu. Fî evâili şehri Recebi’l-mürecceb li sene seb‘a ve erba‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Alemüddin Efendi b. Süleyman el-İmâm, Abdurrahman Çelebi b. Münib el-Hammâmî, Ali Çelebi b. Sefer, İbrahim Çelebi b. ( ) tüfenkçibaşı, Osman Çelebi b. ( ) kuyumcubaşı, Hasan Efendi b. ( ) Kâtib-i dîvân-ı âlî, Mustafa Beşe b. Mehmed, Abdi Çelebi b. Mustafa, İbrahim Çelebi b. Mehmed, Mustafa Beşe b. Mahmud ve gayruhüm.
|