Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 49 Numaralı Sicil (H. 1054 / M. 1644) cilt: 26, sayfa: 274 Hüküm no: 318 Orijinal metin no: [58b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ayayorgi köyünün merâsına Şamlarlı köyü ahâlisinin müdâhale ettiği, şikâyetleri üzerine durumun incelenmesi ve haksız müdâhalenin men edilmesi için buyruldu
Akzâ kuzâti’l-müslimîn, evlâ vülâti’l-muvahhidîn, ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn, hüccetü’l-hakkı ale’l-halkı ecma‘în vârisü ulûmi’l-enbiyâi ve’l-mürselîn el-muhtas bi-mezîdi inâyeti’l-meliki’l-mu‘în Hâslar kadısı -zîdet fezâiluhû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn v[â]sıl olıcak ma‘lûm ola ki: Kazâ-i mezbûr müzâfâtından Terkos nâhiyesine tâbi‘ dârendegân-ı fermân-ı hümâyûn Ayayorgi nâm karye ahâlîsi dergâh-ı mu‘allâma arzuhâl edip karye-i mezbûre kurbunda bayır dibinde yol kenarında çeşme ayağı suya inip andan suyun şark cânibi …? taş köprüye varınca köprü kaldırımının cânib-i şimâlinden Şamlar[lı] nâm karye altına varıncaya değin bunların kadîm-i eyyâmdan bir mahsûs ve müte‘ayyin mer‘â yeri olup âhardan arzlar olunmak îcâb etmez iken hâliyâ Şamlarlı nâm karye ahâlîsi şirrete sülûk edip ol mer‘â yerlerinde bostan ederiz ve ba‘zı yerlerin zirâ‘at ve hırâset ederiz deyip dâimâ şer‘-i şerîfe ve kadîmden olageldiğine muhâlif te‘addî ve rencîde ve ellerinden fuzûlî almak murâd edip ve bu bâbda ellerinde hüccet-i şer‘iyyeleri olduğunu bildirip şer‘le görülüp hilâf-ı şer‘ ve kānûn ve kadîmden olagelene ve hüccet-i şer‘iyyeye muhâlif ol vechile dahl ve te‘addî ve rencîde olunmayıp men‘ ve def‘ olunmak bâbında emr-i şerîfim ricâ eyledikleri ecilden buyurdum ki, hükm-i şerîfimle vardıklarında bu bâbda mukayyed olup husamâ muvâcehesinde hak üzre tefahhus ve hüccetlerine nazar edip göresiz nizâ‘ olunan mer‘âyı ol arzlar eden Şamlarlı nâm karyenin alâkası olmayıp fi’l-vâki‘ kadîmden bunların mahsûs ve müstakil mer‘âları iken mezbûrlar şirrete sülûk edip mücerred ta‘cîz için zikr olunan mer‘â yerinde bostan ederiz deyû hilâf-ı şer‘ ve kānûn ve kadîmden olagelene muhâlif ellerinden fuzûlî almak isteyip te‘addî ve rencîde ederler ise kadîmî mer‘âyı bostan ve zirâ‘at ve hırâset olunup ve alınmak ve satılmak hilâf-ı kānûn üzre men‘ ve def‘ edip vech-i meşrûh üzre olan mer‘âlarını zirâ‘atden men‘ edip kadîmden olageldiği üzre bunlara mahsûs ve müstakil mer‘âları [olmak] üzre zabt ve tasarruf ettirip min ba‘d ol vechile dahl eden mezkûr Şamlarlı nâm karye ahâlîsinin ve âharı dahl ve nizâ‘ ettirmeyesiz şer‘-i şerîfe ve kadîmden olagelene ve hüccet-i şer‘iyyeye ve emr-i hümâyûnuma muhâlif kimesneye iş ettirmeyesiz hak üzre olup kaziyyede medhali olmayanı yazıp vukū‘u üzre Âsitâne-i sa‘âdetime arz eyleyesiz bu husûs için tekrâr şikâyet olunup emr-i âhar varmalı eylemeyesiz şöyle bilesiz ve ba‘de’n-nazar bu emr-i şerîfim ellerinde ibkā edip alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız. Tahrîren fî evâhiri şehri Muharremi’l-harâm li sene erba‘a ve hamsîn ve elf. Be-makām-ı Kostantıniyye el-mahrûse. Kad vasale fi’l-yevmi’l-hâmis ve’l-ışrîn min Muharremi[’l-harâm] li seneti’l-mezbûre.
|