Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 74 Numaralı Sicil (H. 1072 - 1073 / M. 1661 - 1662) cilt: 28, sayfa: 179 Hüküm no: 173 Orijinal metin no: [37a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Sakine bt. Süleyman’ın vakfettiği harap evin vasîleri tarafından İbrahim b. Resul’e devri
Vilâyet-i Anadolu’da Kaliçeküre kasabası sâkinelerinden Ümmühâni bt. Abdi nâm hâtun tarafından husûs-ı âti’z-zikri ikrâra ve meblağ-ı câ’i’l-beyânı ahz ve kabza vekîli olup mezbûrenin zâtını ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân olan Abdülhalim b. Hüsameddin ve Hamza b. Halil nâm kimesneler şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbite olan sadrî kebîr oğlu Mehmed Bey b. İbrahim el-Cündî meclis-i şer‘-i şerîfde işbu râfi‘ü’l-kitâb İbrahim b. Resul nâm kimesne mahzarında bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip vâlidem müvekkile-i mezbûrenin vâlidesi olup bundan akdem merhûm olan sâhibetü’l-hayrât Sâkine Hâtun bt. Süleyman bin on dokuz senesi Cemâziyelevveli evâsıtında silk-i mülk-i sahîhimde münselik ve semt-i zabt-ı tasarrufumda münharıt olan emlâkimden medîne-i hazret-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî -dâme fî rıdvâni’l-Bârî-’de Kiremitçi Süleyman mahallesinde vâki‘ bir tarafdan Keyvan Bey vakfı ve bir tarafdan Bektaş Bey mülkü ve bir tarafdan Latifzâde mülkü ve taraf-ı râbi‘i tarîk-i âm ile mahdûd iki bâb fevkānî oda ve kurbunda bir sagīr oda dahi ve bir sofa ve tahta-pûş ve su kuyusu ve kenîfi müştemil mülk menzilini cemî‘ tevâbi‘ ve levâhıkı ile hasbeten lillâh vakf-ı sahîh-i lâzım ile vakf ve haps edip süknâsı evvelâ kendi nefsine ba‘dehâ evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâd-ı evlâdına neslen ba‘de nesl ve karnen ba‘de karnin ve ba‘de’l-inkırâz bir recül-i sâlihe ki evlâdına ve gayrıdan her gün sabâh namazından sonra üç İhlâs-ı şerîf ve her gece ba‘de’l-işâ bir sûre-i Mülk tilâvet edip her gün dahi ba‘de salâti’z-zuhr Benî Hâşimiyy-i Arabî Muhammed Mustafa -sallallâhu aleyhi ve sellem ve âlihî ve sahbihî ve sellem- hazretlerine yüz salât-ı şerîfe getirip sevâbını rûhuma ihdâ edeler deyû şart ve ta‘yîn edip hâlâ menzil-i vakf mezbûrun nevbet-i süknâsı ber mûceb-i şart-ı vâkıf vâlidem müvekkile-i mezbûreye isâbet ve intikāl edip lâkin mürûr-ı eyyâm ve kürûr-ı a‘vâm ile menzil-i mezbûru ta‘mîre kādire olmayıp ve ta‘mîr için vakf-ı âhar dahi olmamağla menzil-i mezbûrda olan hakk-ı süknâsı mezbûr İbrahim’e yedi bin nakd-i râyic fi’l-vakt akçe bedel mukābelesinde tefvîz bi’l-ferâğ eylediğinde ol dahi vech-i muharrer üzre tefevvüz ve kabûl edip bedel-i ferâğ olan mezbûrü’n-na‘t yedi bin akçeyi tamamen vâlidem müvekkile-i mezbûre için merkūm İbrahim yedinden alıp kabz eyledim ba‘de’l-yevm menzil-i mahdûd-ı mezkûrda vâlidem müvekkile-i mezbûrenin ve benim dahi alâka ve medhalim kalmadı deyicek müvekkile-i mezbûrenin âhar oğlu Mustafa b. İbrahim kendi tarafından asâleten ve âhar karındaşı Ali kıbelinden dahi ikrâra vekîl olup yine şâhidân-ı mezbûrân şehâdetleriyle vekâleti sâbite olmağın vekâleten meclis-i mezbûrda merkūm İbrahim mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip menzil-i vakf-ı mezkûr vâlidemin vefâtından sonra şart-ı vâkıf üzre bana ve karındaşlarımız mezbûrâna intikāl edip lâkin menzil-i mezbûr harâb olup bir vechile kābil-i süknâ olmadığından mâ‘adâ biz cümlemiz diyâr-ı âharda mutavattın olduğumuz ecilden vâlidemiz müvekkile-i mezbûre menzil-i mezbûru merkūm İbrahim’e cümlemizin rızâsıyla eyitmiş idi biz dahi rızâ ve hüsn-i ihtiyârımız ile menzil-i mezbûrdan fâriğ olup kat‘-ı alâka eyledik mezbûr İbrahim şart-ı vâkıf üzre İhlâs-ı şerîf ve sûre-i Mülk ve salavât-ı şerîfeyi beher gün ve her gece tilâvet edip sevâbını rûh-ı vâkıfeye ihdâ ede deyicek mahalle-i mezbûre imâmı Mustafa Efendi b. Mehmed el-Hâc Ebûbekir el-Müezzin ve Mehmed Çelebi b. Ahmed ve Hasan Çelebi b. Mustafa ve Ahmed Çavuş b. Halil ve sâir cemm-i gafîr meclis-i şer‘a gelip her biri menzil-i mezbûrun harâb olup kābil-i süknâ olmadığını ve merkūm İbrahim sulehâdan olup sekeneye eşedd-i ihtiyâc ile muhtâc olduğunu her biri haber verdiklerinde hâkim-i muvakki‘-i sadr-ı kitâb olan âlim-i rabbânî kâmil-i samedânî alemü’l-ilm ve’l-hüdâ menârü’l-fazl ve’t-tükā efendi hazretleri dahi menzil-i mahdûd-ı mezkûru mezbûr İbrahim’e tevcîh buyurup şart-ı vâkıfe ile amel ve mürâ‘âta ba‘de’t-tenbîh menzil-i mezbûrun tasarrufu için işbu vesîka-i enîka sebt olundu. Fi’l-yevmi’s-sâ[lis?] aşer min şehri Ramazâni’l-mübârek li sene isneteyn ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Şaban Çelebi b. Osman, Mehmed Beşe Çukadâr, İslâm Bey b. Mehmed, Emrullah b. Mehmed, İbrahim b. Nasrullah Hüseyin muhzır ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.
|