.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 74 Numaralı Sicil (H. 1072 - 1073 / M. 1661 - 1662)
cilt: 28, sayfa: 294
Hüküm no: 301
Orijinal metin no: [66b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Eğri’de şehit olan Şeyh Hızır’ın kızı Kerime Hatun’un vasiyeti

Yâ Fettâh Hamd-i bî-had ve şükr-i lâ-yu‘ad ol hayy-ı bâkī dergâhına ref‘ olunur ki vasiyyeti hayr-zâd ve zuhr-ı yevm-i mî‘âd eyledi ü salât ve selâm ol seyyid-i enâm hazretlerinin merkad-i münevverlerine ihdâ olunur ki ümmet-i za‘îfeyi sırât-ı müstakīme da‘vet ve hayrât-ı meberrât ile vasiyyet eyledi ve bakiyye-i selâm âl [ü] evlâd-ı kirâm ve ashâb-ı fihâmlarının merâkid-i aliyyelerine nisâr olunur ki her biri hayrâta sâ‘î ve tarîk-i hakka dâ‘îlerdir -rıdvânullahi te‘âlâ aleyhim ecma‘în- ammâ ba‘d işbu kitâb-ı sıhhat-nisâb ve sedâd-intisâbın tahrîr ve inşâsına bâ‘is ve bâdî budur ki huzûr-ı âti’l-beyânı mahallinde ketb ve tahrîr için cânib-i şerî‘at-ı mutahharadan fahrü’l-müderrisîn mevlânâ Sâlih Efendi bi’t-taleb irsâl olunup ol dahi zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî müslimîn ile medîne-i Hazret-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî -dâme fî rıdvâni’l-Bârî-’de Baba Haydar-ı Nakşibendî mahallesinde sâkine olup sâbıkan Eğri gazâsında şehîd olup hırâmân-ı ravza-i rıdvân olan sa‘îdü’l-hayât ve şehîdü’l-memât merhûm mağfûrun-leh eş-Şeyh Hızır Efendi’nin kerîme-i mükerremeleri fahrü’l-muhadderât zahrü’l-muvakkarât Kerime Hâtun’un menziline varıp akd-i meclis-i şer‘-i şerîf eyledikde mûmâ-ileyhâ Kerime Hâtun vaktâ ki bu dünyâ-yı denî bî-sebât ve bî-bekā olup sıhhatinin âkıbeti mevt devletinin âharı fevt na‘îmi zıll-ı zâ’il mukīmi dayf-ı râhil olduğunu mülâhaza edip küllü nefsin zâ’ikatü’l-mevt ve küllü hayyin yülâkīhi’l-fevt mefhûmu dahi ma‘lûmu olmağın âlem-i fenâ ve şuhûddan meşhed-i bekā ve hulüvva rıhlet etmezden ba‘zı sadakāt-ı mebrûre inşâsına niyet ve muzâfen ilâ mâ ba‘de’l-mevt şöyle vasiyyet eyledi ki bi irâdeti’l-meliki’l-Müte‘âl bu dâr-ı dünyâdan sarây-ı ukbâya irtihâl eylediğimde silk-i mülkümde münselik olan otuz miskāl altın bilezik ve Mülâyim nâm câriyem ve üç döşek ve yedi aded yorgan ve on dört aded yastık ve beş minder ve iki yan keçesi ve bir yan velensesi ve bir orta Acem keçesi ve iki kaliçe ve bir tiftik kebe ve bir Yanbolu kebesi ve iki aded kırmızı yan döşemesi ve mâî ve kırmızı üç ve bir alaca kebe ve iki sandık ve bir yün perdesi ve bir beyaz ihrâm ve bir kazgan-ı kebîr ve bir tencere-i kebîr ve üç aded sagīr tencere ve bir güğüm ve bir ayaklı leğen ve bir leğen ve ibrik ve bir bakır sini ve bir baklava tepsisi ve bir yemek tepsisi ve üç lengerî sahan ve bir kahve tepsisi ve iki aded sahan ve iki aded yahni tepsisi ve iki havanımı ve sâir kalîl ü kesîr ve celîl ü hakīr ism-i mâl ıtlâk olunup yanımda mevcûd bulunan mecmû‘-ı muhallefâtım semen-i misli ile bey ve sülüsü ihrâc olunup ol sülüs-i mâldan bir zemzemli kefen ve bir servi tabut ve iskāt-ı salâtıma ve vefâtıma ve üçüncü ve yedinci ve kırkıncı ve sene tamâmına gelince ta‘âm olunup müslümanlar it‘âmına ve bi hasebi’l-âde min gayrı isrâf ve taksîr sâir levâzımına harc ve sarf olunup ve zevcim merhûm Mehmed Efendi’nin vâlidesi üzerine beni defn edip mezarım için müslümanlar her ne mikdâr akçe ma‘kūl görürlerse verile ve bu mezkûrâtdan bâkī kalan nukūd vakfıma idhâl oluna deyip vesâyâ-yı mezkûremi tenfîz için işbu râfi‘ü’l-kitâb fahrü’s-sâdât menba‘ü’l-izz ve’s-sâdât es-Seyyid Abdülkerim Efendi b. es-Seyyid Kaya’yı vasiyy-i muhtâr nasb ve ta‘yîn eyledim dedikde ol dahi vesâyet-i mezkûreyi kabûl ve hıdemât-ı lâzımesini edâya müte‘ahhid olmağın vâki‘ü’l-hâli mevlânâ-yı mûmâ-ileyh mahallinde ketb ve tahrîr ba‘dehû meclis-i şer‘a gelip alâ vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ hüve’l-vâki‘ gıbbe’l-ibtigā sebt olundu. Tahrîren fi’l-yevmi’l-hâmis min Zilka‘deti’ş-şerîfe li seneti isneteyn ve seb‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Umdetü’s-sâlikîn eş-Şeyh Abdullah Efendi b. İsâ el-Halvetî, Halil Halîfe b. Receb, Kenan Halîfe el-Müezzin bi mahalle-i Avcıbey, Şaban Beşe b. Mehmed er-Râcil, Mustafa Beşe b. Kaytas er-Râcil, Ali Beşe Çukadâr, Hasan Beşe b. Abdülvedûd, el-Hâc Hasan b. Abdullah, ipekçi Mehmed Çelebi ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.