.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Eyüb Mahkemesi (Havass-ı Refia) 74 Numaralı Sicil (H. 1072 - 1073 / M. 1661 - 1662)
cilt: 28, sayfa: 344
Hüküm no: 357
Orijinal metin no: [79a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Âsiye bt. Hızır’ın menzilini ahiretlik oğlu helvacı Mehmed Bey’e hibe etmesi

Belde-i mübâreke-i Hâlidiyye medîne-i Hazret-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî -subbet alâ merkadihî sicâlü rahmeti Rabbi’l-Bârî-’de Bıçakçı Ferhad mahallesi sâkinelerinden Âsiye bt. Hızır Sofu nâm hâtun meclis-i şer‘de sarây-ı cedîd-i sultânî’de hâlâ helvacı olan ibn-i uhrevîsi hâmilü’l-kitâb Mehmed b. Osman mahzarında bi tav‘ihâ ikrâr ve takrîr-i kelâm edip hibe-i âtiyyetü’z-zikrin sudûruna değin silk-i mülk-i sahîhimde münselik olan emlâkimden mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan Bostancı İbrahim Beşe b. Mehmed mülkü ve bir tarafdan Şükri Mehmed oğlu Süleyman mülkü ve bir tarafdan Emir Paşa merhûm vakfı ve bir tarafdan tarîk-i hâs ile mahdûd iki pâre tahtânî oda ve bir sofa ve sokak kapısı üzerinde bir bâb fevkānî oda ve tahtânî ahır ve iki kenîfi ve su kuyusunu ve dehlizi ve zât-ı eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmire bahçeyi müştemil mülk menzilimi sene semân ve sittîn ve elf Zilhiccesi’nin üçüncü günü cemî‘ tevâbi‘ ve levâhıkı ile ibn-i uhrevîm mezbûr helvacı Mehmed Bey’e hibe-i sahîha-i şer‘iyye ile hibe ve temlîk ve teslîm, ol dahi meclis-i hibede ittihâb ve temellük ve tesellüm ve ba‘de’t-tahliyye kabz ve kabûl eyledikden sonra on sekiz bin fıddî nakd-i râyic-i fi’l-vakt akçenin hibe-i mezkûre mukābelesinde ivaz teslîm, ben dahi kabz ve tesellüm edip târih-i mezbûrda medîne-i mezbûrede seccâde-nişîn-i şer‘-i Muhammedî olan efendi huzûrunda, minvâl-i muharrer üzre ikrâr ve ikrârım sicil ve hüccet olunmuş idi lâkin kâtib ismimde ve menzil-i mezkûrun hudûdunda galat eylediğinden mâ‘adâ, hibe-i mezkûre mukābelesinde ibn-i uhrevîm mezbûr Mehmed Bey yedinden ivaz aldığım mezbûrü’n-na‘t on sekiz [bin] akçeyi hüccet-i mezkûrede kitâbet etme[me]ğin hâlâ ikrârım tekrâr tescîl ve tahrîr olunmak matlûbumdur, min ba‘d menzil-i mahdûd-ı mezkûrda benim alâka ve medhalim yokdur, ibn-i uhrevîm mezbûr Mehmed Bey’in mülk-i mevrûsudur ve mukābele-i hibe-i mezkûrda ibn-i uhrevîm mezbûr yedinden on sekiz bin akçe dahi alıp kabz eylemişimdir deyû bi tav‘ihâ ikrâr ve i‘tirâf edicek gıbbe’t-tasdîki’l-mu‘teber, mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb kayd şüd. Fi’l-yevmi’l-ışrîn min Zilhicceti’ş-şerîfe li sene isneteyn ve seb‘în ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi kâtib-i Dîvân-ı hümâyûn, Mustafa Efendi imâm-ı mahalle-i mezbûre, Mehmed Halîfe müezzin-i mahalle-i mezbûre, Mehmed Çelebi Dellâl-i sultânî, Ali Bey b. Mehmed, İbrahim b. Mehmed el-Bostânî ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.