Eyüp Mahkemesi 138 Numaralı Sicil (H. 1129-1131 / M. 1717-1718) cilt: 61, sayfa: 88 Hüküm no: 52 Orijinal metin no: [18a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Hasan oğlu Mehmed Çelebi’nin terekesinden kalan mülkün vârislerine satılması
Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ve istimâ‘ iltimâs olunmağın bu fakîr medîne-i hazret-i Ebâ Eyyüb el-Ensârî -radıye anhu Rabbühü’l-Bârî-’de Cezerî Kasımpaşa mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât [eden] Mehmed Çelebi b. Hasan nâm kimesnenin menziline varıp zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i nebevî eyledikde müteveffâ-yı mezbûrun verâseti zevce-i menkûhası Âişe bt. Hasan ile vâlidesi Emine bt. Abdullah ve sulbî sagīr oğlu Hasan’a münhasıra ve tashîh-i mes’elesi yirmi dört sehimden olup sihâm-ı mezbûrdan üç sehmi zevce-i menkûhası mezbûre Âişe Hatun’a ve sihâm-ı mezbûrdan dört sehmi mezbûre Emine Hatun’a ve sihâm-ı mezbûrdan on yedi sehmi mezbûr Hasan’a isâbeti tahkīkından sonra müteveffâ-yı mezbûrun sulbî sagīr oğlu Hasan’ın tesviye-i umûruna kıbel-i şer‘den bâ-hüccet-i şer‘iyye vasiyy-i muhtârı olan Mehmed Ağa b. Mehmed meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda takrîr-i kelâm ve ta‘bîr ani’l-merâm edip müteveffâ-yı mezbûrun terekesi düyûn-ı müsbetesini edâya vefâ etmeyip düyûn-ı müsbetesi tereke-i menkūlâtından ezyed olmağla mahalle-i mezbûrda vâki‘ lede’l-ahâlî ve’l-cîrân ma‘lûmü’l-hudûd ve’l-müştemilât müteveffâ-yı mezbûrun ile’l-vefât yedinde olan mülk menzilini semeni misil ile âhara ve semeninden ashâb-ı hukūka hakları edâ ve ifâ olunması lâzım ve mühim olmağla zarûret-i deyn için menzil-i mezkûr bey‘ olunmasına kıbel-i şer‘den bi’l-vesâye izin verilmek matlûbumdur dedikde hâkim-i muvakkı‘-ı sadr-ı kitâb tûbâ-lehû ve hüsnü-meâb efendi hazretleri dahi izin vermeğin bey‘a arz olundukda sûk-ı sultânîde bey‘-i men yezîd tarîkıyla beyne’t-tâlibîn kirâren ve mirâren müzâyede ve ragabâtü’n-nâs bi’l-külliye münkatı‘a olundukdan sonra müteveffâ-yı mezbûrun zevce-i menkûhası Âişe ve vâlidesi Emine ve Hadice bt. Abdullah nâm hâtunlar üzerlerinde beş yüz guruşa hakk-ı karâr ile karâr edip ziyâde semen ile bir tâlib-i âhar dahi zuhûr etmeyip meblağ-ı mezbûr menzil-i mezbûrun el-yevm semen-i misli idiğini zeyl-i vesîka sikāt-ı sahîhü’l-kelimât olan muharrerü’l-esâmî Müslimîn haber verdiklerinde cemî‘ tevâbi‘ ve levâhıkı ile mezbûrât hâtunlara bey‘ ve temlîk ve teslîm eylediğimde anlar dahi ber-minvâl-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm eylediklerinde mezbûre Âişe Hatun’un müteveffâ-yı [18b] mezbûr zimmetinde bâ-hüccet-i şer‘iyye doksan guruş ve mezbûre Emine Hatun’un müteveffâ-yı mezbûr zimmetinde bâ-hüccet-i şer‘iyye yüz altmış guruş ve mezbûre Hadice Hatun’un müteveffâ-yı mezbûr zimmetinde yüz otuz guruş hakları olup menzil-i mezbûr beş sehm i‘tibâr olunup sihâm-ı mezbûrdan bir sehm ile ve sülüs-i erba‘a sehmi mezbûre Emine Hatun’a deyni olan meblağ-ı mezbûr yüz altmış guruş mukābelesinde takās ve menzil-i mezbûrun bir sehm ile rub‘ sehmi mezbûre Hadice Hatun’a deyni olan meblağ-ı mezbûr yüz guruş mukābelesinde takās ve menzil-i mezbûrun bir sehmi Âişe Hatun’a deyni olan meblağ-ı mezbûr doksan guruş mukābelesinde takās eylediğimde anlar dahi ber-minvâl-i muharrer mukās ve kabûl eyledik dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î menzil-i mezbûrun bâkī bir sehmi tashîh-i mezkûr üzere yirmi dört sehm i‘tibâr olunup sihâm-ı mezbûrdan üç sehmi mezbûre Âişe Hatun’a ve sihâm-ı mezbûrdan dört sehmi mezbûre Emine Hatun’a ve sihâm-ı mezbûrdan on yedi sehmi sagīr-i mezbûr Hasan’a isâbeti tahkīkinden sonra mezbûre Âişe ve mezbûre Emine nâm hâtunlar ba‘de’t-ta‘rîf-i şer‘î meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda sagīr-i mezbûrun vasiyy-i muhtârı mahzarında her biri ikrâr ve takrîr-i kelâm edip tashîh-i mezkûr üzere her birimizin iştirâ eylediğimiz hisselerimizden bâkī bir sehm hisseden bizler ber-vech-i muharrer hisselerimizi yirmi guruşa bey‘ ve temlîk ve teslîm eylediğimizde vasiyy-i mezbûr dahi sagīr-i mezbûr için ba‘de’l-iştirâ ve’t-temlîk semen-i mezbûr mutâlebesinden sagīr-i mezbûrun zimmetini ibrâ-i âm ile ibrâ ve ıskāt eyledik dediklerinde menzil-i mezbûrun bir sehmi sagīr-i mezbûr için ta‘yîn ve tashîh olunup bâkī dört sehmi mezbûre Âişe ve mezbûre Emine ve mezbûre Hadice nâm hâtunların bi-kadri’l-hısas mülk-i müşterâlarıdır keyfemâ-teşâ mutasarrıf olsunlar dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketbolundu.
Fi’l-yevmi’s-sâlis min-Zilhicceti’ş-şerîfe li-sene tis‘a ve ışrîn ve mi’e ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: El-Hâc İbrahim Efendi b. Mehmed Efendi, Hüseyin Çelebi b. el-Hâc Abdullah, Süleyman Çelebi b. Mehmed, Mustafa Çelebi b. Mehmed ve gayruhüm.
|