|
Eyüp Mahkemesi 138 Numaralı Sicil (H. 1129-1131 / M. 1717-1718) cilt: 61, sayfa: 261 Hüküm no: 212 Orijinal metin no: [73b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Hazine-i Hassa Bostancı neferatından vârisi olmadan vefat edenlerin terekeleri hakkında nizama uygun hareket edilmesi gerektiği
[Kayıt 73b’ye ters geçirilmiştir.] A‘lemü’l-ulemâi’l-mütebahhirîn efdalü’l-fuzalâi’l-müteverri‘în yenbû‘u’l-fazli ve’l-yakīn keşşâfü müşkilâti’d-dîniyye [hallâl]ü’l-mu’dil âti’l-yakīniyye miftâhu künûzi’l-hakāyık misbâhu rumûzi’d-dekāyık el-mahfûfu bi sunûfi avâtıfi’l-meliki’l-a‘lâ bi’l-fi‘il Rumeli Kadıaskeri olan Mevlânâ Ahmed edâma’llâhu te‘âlâ iclâlehû ve akzâ kuzâti’l-müslimîn evlâ vülâti’l-muvahhidîn ma‘denü’l-fazli ve’l-yakîn râfi‘u a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn vârisü ulûmi’l-enbiyâ’i ve’l-mürselîn el-muhtassu bi-mezîdi inâyeti’l-meliki’l-Mu‘în Mevlânâ İstanbul Kadısı -zîdet fazâiluhu- tevkî‘-i refî‘-i Hümâyûn vâsıl olıcak ma‘lûm ola ki Hazîne-i Hassa’m bostanîleri ve mütekâ‘idlerinden fevt olanların terekeleri ve vereseleri talebiyle taraf-ı şer‘den tahrîr olundukda bostancıbaşı için binde elli ve terekecibaşı ve [yedek] yazıcı için binde yirmi beş akçe rüsûm-ı gayr-ı meşrû‘a ihrâc ve vârisleri [rızâsıyla] ahz ve bu husûsa minvâl-i meşrûh üzere yedimizde hatt-ı Hümâyûn-ı şevket-makrûn ile mu‘anven emr-i şerîf vardır hâsıl olan nükūddan yine Bostancı ocağına müte‘allik fukarâdan fevt olanların techîz ve tekfînine sarf olunagelmişdir deyu Bostancı ocağı tarafından iddi‘â ve hilâf-ı şer‘-i şerîf emvâl-i eytâm ve fukarâya ta‘arruzundan hâlî olmadıklarından [istid‘â] olundukda yedlerinde sened ittihâz eyledikleri hatt-ı Hümâyûn ile mu‘anven emr-i şerîf görülüp mûceb-i şer‘îsi [lâzım] olunmak bâbında sâdır olan fermân mûcebince zikri mürûr eden emr-i şerîf getirilip nazar olundukda mazmûnunda bostancı mütekā‘idleri ve bahçe ustalarından ve bostancılarından müteveffâ olanların muhallefâtına kassâm-ı askerî müdâhale edegelmeyip vech-i meşrûh üzere müteveffâ olanların beytü’l-mâli dahi eslâf bostancıbaşılar tarafından görülegelip (...) olunagelmekle Bostancı ocağı gibi ve Yeniçeri ocağı gibi olup hâsıl olan nükūddan yine Bostancı ocağına [merbût] fukarâdan fevt olanların techîz ve tekfînine sarf olunagelmekle üslûb-ı sâbık üzere bostancıbaşı tarafından görülüp ol vecihle müdâhale ettirilmeye deyu güya kassâm-ı askerî [tarafından] müdâhaleden vikâyeti mutazammın takrîr-i meşrûhlarına binâen, fakat bilâ-vâris-i ma‘rûf [ve ma‘rûfeleri] (...) Yeniçeri Ocağı gibi taraflardan kabz olunup ve vâris-i ma‘rûf
[73a-1] [Kaydın geri kalan kısmı 73a’ya ters olarak geçirilmiştir] (...) Muhallefâtına kat‘â ta‘arrûz ve rüsûm talebiyle ta‘addî olunduğu yokdur deyu cevâb virügelende bostancıbaşıların ve terekeci ve yazıcılar hilâf-ı şer‘-i şerîf ve mugāyir-i hatt-ı [hümâyûn bilâ-] vâris-i ma‘rûf ve ma‘rûfesi olanların muhâllefâtına resm talebiyle ta‘arrûz ettikleri emr-i kerîha ve zulm tasrîh olunup men‘ ü def‘ olunması bâ‘is-i ecr-i cezîl olunduğu ve senedleri müdde‘âlarına mutâbık olmamağla (...) ihticâca ve amele sâlih olmadığından ve müdde‘âsı dahi hilâf-ı şer‘-i mutahhar olunduğundan fîmâ-ba‘d kat‘â bu cins emr-i kerîha icrâ ettirilmeyip ancak fermân-ı hümâyûnda tasrîh olunduğu üzere bilâ-vâris-i ma‘rûf ve ma‘rûfe fevt olanların beytü’l-mâlları Yeniçeri ocağında cârî olduğu gibi kabz eyleyip şart ve ta‘yîn olunduğu vech üzere emvâl-i mezbûreden Bostancı ocağına müte‘allik fukarâ dahi fevt olanların techîz ve tekfînine sarf etmekle bir türlü tehâvün ve tekâsül eylemeyip farazâ hilâf-ı şer‘-i şerîf ve mugāyir-i fermân-ı münîf mukaddemâ edegeldikleri emr-i bâtılı icrâ eylemediklerine melâleten bilâ-vâris fevt olanların beytü’l-mâllarından hâsıl olan dahi bostancıyân fukarâsının techîz ve tekfînine sarf etmekle tehâvün ederlerse teftîş ve tefahhus olunup müsâmaha edenin haklarından gelinmek bâbında sen ki Rumeli Kazaskeri Mevlânâ-yı müşârûn-ileyhsin i‘lâm eylediğin ecilden bostanî neferâtı ve mütekā‘idlerinden ancak bilâ-vâris-i ma‘rûf ve ma‘rûfe fevt olanların muhallefâtı ocakları tarafından zabt olunup senede ne hâsıl olur techîz ve tekfînine ne masraf olmuşdur bostancıbaşılar tarafından mahsûlât defteri arz olundukça bunların beytü’l-mâllarının dahi defteri Rikâb-ı Hümâyûn’uma arz olunup ve i‘lâm olunduğu üzere bu şurût ve nizâm-ı âlî üzere mer‘î ve mu‘teber tutulup ol-makūle vâris-i ma‘rûf ve ma‘rûfesi olanlara hilâf-ı şer‘-i şerîf ve mugāyir-i emr-i münîf olunmakdan ve vâris-i ma‘rûf ve ma‘rûfesi olmayan müteveffâtın hâsıl olan beytü’l-mâlı akçesi kadîmden olageldiği üzere fevt olan bostancı fukarâsının techîz ve tekfînine sarf olunup bu bahâne ile tehâvünden ve tekâsülden gāyetü’l-gāye hazer olunmak bâbında fermân-ı âlîşân sâdır olmuşdur buyurdum ki vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîlü’l-kadri mûcebince amel dahi sen ki Rumeli Kazaskeri-i [72b] [Kaydın geri kalan kısmı 72b’ye ters olarak geçirilmiştir] müşârûn-ileyhsin ve İstanbul Kadısı Mevlânâ-yı mûmâ-ileyhsin vech-i meşrûh üzere [bos]tanî neferâtı ve mütekā‘idlerinden ancak bilâ-vâris-i ma‘rûf ve ma‘rûfesi [ola]nların muhallefâtları ocakları tarafından zabt olunup senede ne [hâsı]l olur techîz ve tekfînine ne masraf olmuşdur bostancıbaşılar tarafından [mahs]ûlât defteri arz olundukça beytü’l-mâllarının dahi defteri ma‘an Rikâb-ı [Hümâyû]n’uma arz olunup ve i‘lâm olunduğu üzere bu şart ve nizâm-ı âlî ale’d-devâm [mer‘î] ve mu‘teber tutulup ve ilâ mâşâallâh devâm ve bekāsına ihtimâm-ı tâm olunup [ocak-ı] mezbûreden vâris-i ma‘rûf ve ma‘rûfe olan müteveffânın beytü’l-mâlına [hilâf-ı] şer‘-i şerîf ve mugāyir-i emr-i münîf ta‘arruz ve ta‘addî olunmakdan ziyâdesiyle [hazer] ve vâris-i ma‘rûf ve ma‘rûfesi olmayanların hâsıl olan beytü’l-mâl [akçesi] dahi kadîmden olageldiği vecih üzere fevt olan bostanî neferâtı [fukarâ]sının techîz ve tekfînine sarf olunup bu bahâne ile tehâvün ve tekâsülden [gâye]tü’l-gâye ihtirâz ve ictinâb olunup dâima emr-i şerîfimin mazmûn-ı münîfi [üzere] amel olunmak için bu sureti İstanbul ve tevâbi‘inde vâki‘ mehâkimde [sicillâta] kayd ettikden sonra bostancıbaşı yedinde ibkā ve hilâfından ittikā eyleyesiz ki alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız
Min-evâsıti’l-Muharrem sene 1127
|