Eyüp Mahkemesi 163 Numaralı Sicil (H. 1147-1149 / M. 1734-1736) cilt: 67, sayfa: 100 Hüküm no: 61 Orijinal metin no: [22b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Ali b. Sefer’in küçük oğlu Mustafa’nın, babasından miras kalan evdeki hissesinin Mehmed Çelebi b. Abdullah’a satıldığı Havâss-ı Refî‘a kazâsı muzâfâtından kasaba-i Hasköy’de Keçeci el-Hâc Mehmed mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden el-Hâc <> Ali b. Sefer’in verâseti zevce-i menkûha-i metrûkesi Rukiye Hatun b. Süleyman ile sulbî sagīr oğlu Mustafa’ya ve sagīre kızı Lübâbe’ye ve gāib ani’l-beled Mehmed’e münhasıra ve tashîh-i mes’eleleri kırk sehimden i‘tibâr olunup sihâm-ı mezbûreden beş sehmi zevcesi mezbûre Rukiye Hatun’a ve on dörder sehmi oğulları mezbûrândan her birine ve yedi sehmi kızı mezbûre Lübâbe’ye isâbeti tahakkukundan sonra sagīr-i mezbûr Mustafa’nın vâlideleri ve tesviye-i umûruna vasîsi olup zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan Âtike Hatun bt. Mustafa meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde işbu râfi‘u’l-kitâb Mehmed Çelebi b. Abdullah mahzarında bi’l-vesâye ikrâr ve takrîr-i kelâm edüp müteveffâ-yı mezbûrun ile’l-vefât yedinde mülk ve hakkı idüği müsbet olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan Odabaşı menzili ve bir tarafdan Ok Meydânı ve bir tarafdan Hamide Hatun menzili ve bir tarafdan tarîk-ı âm ile mahdûd üç bâb fevkānî oda ve bir bâb tahtânî oda ve bir matbah ve bir kenîf ve bahçeyi muhtevî mülk menzilde olan on dört sehimden mâ‘dâ sagīr-i mezbûrun mâlı olmayıp nafaka ve kisve-bahâya eşedd-i ihtiyâcı olmağla hisse-i mezkûr sûk-ı sultânîde ba‘de’l-müzâyede semeni [semen-i] misli ile âhara bey‘ ve semeni istirbâh olunmak sagīr-i mezbûr hakkında her vechile enfa‘ ve evlâ olduğunu zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî Müslimîn ihbârıyla lede’ş-şer‘i’l-enver zâhir ve mukarrer oldukdan sonra sagīr-i mezbûrun menzil-i mahdûd-ı mezkûrda olan on dört sehim hissesi zarûret-i nafakası’çün sûk-ı sultânîde ve mecma‘ü’n-nâs olan mahallerde iki ay mikdârı müzâyede olunup ragabât-ı nâs bi’l-külliye munkatı‘a oldukdan sonra mezbûr Mehmed Çelebi üzerinde yüz yirmi guruşda karâr edüp ziyâde ile tâlib-i âhar zuhûr etmeyip meblağ-ı mezbûr hisse-i mezkûrun el-yevm semeni [semen-i] misli idüği zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî Müslimîn ihbârıyla lede’ş-şer‘i’l-enver zâhir ve mukarrer olmağın menzil-i mahdûd-ı mezkûrda olan sagīr-i mezbûrun on dört sehim hissesini tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî şurût-ı müfsideden ârî bey‘-ı bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile mezbûr Mehmed Çelebi’ye yüz yirmi guruşa bi’l-vesâye bey‘ ve temlîk ve teslîm eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabûl eylediğinden sonra semeni olan meblağ-ı mezbûr yüz yirmi guruşu mezbûr Mehmed Çelebi yedinden bi’l-vesâye alıp kabz edüp ba‘de’l-yevm menzil-i mahdûd-ı mezkûrda olan sagīr-i mezbûrun on dört sehim hissesi mezbûr Mehmed Çelebi’nin mülk-i müşterâsı ve hakk-ı sırfı olmuşdur; keyfe mâ yeşâ ve yehtâr mutasarrıf olsun dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî 3 min-Ramazani’l-mübârek sene 1147. Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Efendi b. İbrahim, Müezzin Halil Çelebi b. Mehmed, Halil Çelebi b. Abdullah, Mehmed Bey b. Ali, Mustafa Bey b. Mehmed, Hüseyin Usta b. Nuh, Helvâcı el-Hâc Mustafa b. Muslu, Abdurrahman Kapudan, Abdullah Çelebi b. Ali.