Eyüp Mahkemesi 163 Numaralı Sicil (H. 1147-1149 / M. 1734-1736) cilt: 67, sayfa: 153 Hüküm no: 104 Orijinal metin no: [36a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Bahri Yusuf Bey b. Ali’nin, eşi Hatice Hatun bt. Abdullah’a mehr-i müeccelden dolayı borcu bulunduğuna hükmolunduğu
Husûs-ı âti’l-beyânın mahâllinde istimâ‘ ve tahrîri içün savb-ı şer‘-i enverden Mevlânâ Mustafa Efendi b. Hüseyin irsâl olunup ol dahi medîne-i hazret-i Ebî Eyüb el-Ensârî -aleyhi rahmetü Rabbihi’l-Bârî-de Musa Çavuş mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Bahri Yusuf Bey b. Ali’nin hayatında sâkin olduğu menzile varup zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrunda akd-i meclis-i şer‘-i Nebevî etdikde müteveffâ-yı mezbûrun zevce-i menkûha-i metrûkesi olup zâtı <> İbrahim Çelebi b. Mustafa ve Hüseyin Ağa b. Mustafa ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan işbu râfi‘atü’l-kitâb Hadîce Hatun bt. Abdullah meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda müteveffâ-yı mezbûrun sulbiye kebîre kızları ve terekesine [36b] bi’l-verâse vâzı‘ayi’l-yed olup zâtları ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan Fâtıma ve Âişe hatunlar mahzarlarında ü[ze]rlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edüp zevcim müteveffâ-yı mezbûr Bahri Yusuf Bey b. Ali b. Abdullah zimmetinde mütekarrir ve ma‘kūdün-aleyh yüz elli guruş mehr-i müeccel hakkım olup hatta müteveffâ-yı mezbûr hâl-i hayatında ve kemâl-i akıl [ve] sıhhatinde fevtinden üç sene mukaddem meblağ-ı mezbûr cihet-i merkūmeden bana zimmetinde vâcibü’l-edâ deyni olduğunu huzûr-ı Müslimînde ikrâr ve işhâd edüp kable’l-edâ fevt olmağla terekesinden taleb ederim, suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘iye-i mezbûreden müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden mahalle-i mezbûre sâkinlerinden mu‘arrifân-ı mezbûrân İbrahim Çelebi ve Hüseyin Ağa nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda hâzırân olup isre’l-istişhâd, fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Bahr[i] Yusuf Bey b. Ali b. Abdullah zimmetinde mütekarrir ve ma‘kūdün-aleyh zevcesi işbu müdde‘iye-i mezbûre Hadîce Hatun’un yüz elli guruş mehr-i müeccel hakkı olup hatta müteveffâ-yı mezbûr hâl-i hayatında ve kemâl-i akıl [ve] sıhhatinde fevtinden üç sene mukaddem meblağ-ı mezbûr cihet-i merkūmeden zevcesi müdde‘iye-i mezbûreye zimmetinde vâcibü’l-edâ deyni olduğunu huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eyledi; biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz; şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın gıbbe’t-tahlîfi’ş-şer‘î mûcebiyle ba‘de’l-hükm vâki‘ hâli Mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde ketb ü tahrîr ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan Çukadâr İsmail b. Mehmed ve Muhzır es-Seyyid Mehmed b. es-Seyyid Mustafa ile meclis-i şer‘a gelüp her biri alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâlis <> min-Zilka‘deti’ş-şerîfe li-seneti seb‘a ve erba‘în ve miete ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Eş-şâhidûnü’s-sâbıkūn.
|