.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Eyüp Mahkemesi 182 Numaralı Sicil (H. 1154-1161 / M. 1741-1748)
cilt: 72, sayfa: 492
Hüküm no: 772
Orijinal metin no: [87b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Takyecibaşı Mahallesi’ndeki es-Seyyid İbrahim Efendi Zâviyesi’ne eş-Şeyh Mehmed Salih’in şeyh ve imam tayin olunması

Takyecibaşı Mahallesiʼnde vâkiʻ zâviye ve imâmet fermânı.

Hazret-i Ebâ Eyüb el-Ensârî’de Takyecibaşı Mahallesiʼnde vâkiʻ ashâb-ı hayrâtdan merhûm eş-Şeyh es-Seyyid Ahmed Usta b. el-merhûm eş-Şeyh es-Seyyid İbrahim Efendi’nin binâ ve vakf eylediği zâviyesinde şeyh ve mescid-i şerîfinde vazîfe-i muʻayyene ile evvelen kendisi imam olup baʻde vefâtihi evlâd-ı evlâd-ı evlâdına baʻde’l-inkırâz zâviye-i mezbûresinde şeyh olanlar mescid-i mezbûrda imam olup baʻde edâ-yı salâti’l-fecr rûhu içün Yasin-i şerîf tilâvetini şart ve vakf eylediği meclis-i şerʻa irâʼet ve nazar olunan dokuz yüz yetmiş yedi târîhiyle müverrah vakfiye-i maʻmûlün-bihâsında mastûr olmağla ber-mûceb-i şart-ı vakf meşîhat ve imâmete mutasarrıf evlâddan Şerif Ahmed bilâ-veled fevt olup yeri hâlî ve meşrûtun-lehümden müstehakkı münkarız olmağın ol vechile meşîhat ve imâmet mahlûl ve tevcîhi lâzım geldiğini vukūf-ı tammı olan Müslimîn ihbâr etmeleriyle erbâb-ı istihkākdan mahâll-i müstahik olan işbu râfiʻ-i tevkīʻ-i refîʻu’ş-şân-ı şehriyârî ve nâkil-i yarlığ-ı belîğ-i mekremet-unvân-ı tâc-dârî iftihâru’s-sulehâi’s-sâlikîn muhtârü’l-etkıyâi’l-vâsılîn eş-Şeyh Mehmed Salih −dâme salâhahuya− müteveffâ-i mezbûrun mahlûlünden şart-ı vâkıf üzere zâviye-i mezbûrenin meşîhati ve mescid-i şerîfin imâmeti tevcîh ve müceddeden mahalline kayd ve yedine berât-ı âlîşânım verilmek bâbında inâyet ricâsına Ebâ Eyüb Ensârî Nâibi Evliyâzâde Mevlânâ Ahmed −zîde ilmuhu− arz etmekle evkāfda kaydı bulunmadığı derkenâr olmağın ber-mûceb-i arz tevcîh olunmak üzere âʻlemü’l-ulemâʼi’l-mütebahhirîn efdâlü’l-fudalâʼi’l-müteverriʻîn bi’l-fiʻil Şeyhü’l-İslâm Mevlânâ Mehmed Said −edâmallâhu teʻâlâ fezâʼiluhu− işâret etmeğin işâreti mûcebince tevcîh olunmak bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmağın hakkında mezîd-i inâyet-i pâdişâhânem zuhûra getirip bin yüz altmış üç senesi Muharremi’l-harâmı’nın yirmi yedinci günü târîhiyle müverrah verilen ruûs-ı hümâyûnum mûcebince bu berât-ı hümâyûn-ı saʻâdet-makrûnu verdim ve buyurdum ki; mûmâ-ileyh eş-Şeyh Mehmed Salih −dâme salâhahu− varıp müteveffâ-i mezbûr Şerif Ahmed yerine ber-mûceb-i şürût-ı vakf zâviye-i mezbûrede şeyh ve mescid-i şerîfde imâm olup hizmet-i lâzimesin merʻî ve müʼeddî kıldıkdan sonra bundan evvel vazîfe-i muʻayyenesine ne vechile mutasarrıf olagelmişler ise mûmâ-ileyh dahi vazîfe-i muʻayyenesin evkāfı mahsûlünden alıp mutasarrıf ola, ol bâbda zabt u tasarrufuna efrâd-ı âferîdeden hiç ferd vechen mine’l-vücûh ve sebeben mine’l-esbâb mâniʻ ve müzâhim olmayıp dahl ü taʻarruz kılmayalar şöyle bileler alâmet-i şerîfe iʻtimâd kılalar.

Tahrîren fi’l-yevmi’t-tâsiʻ Safer li-sene selâse ve sittin ve miʼete ve elf.

Be-makām-ı Kostantıniyye el-mahrûse.