|
Eyüp Mahkemesi 182 Numaralı Sicil (H. 1154-1161 / M. 1741-1748) cilt: 72, sayfa: 529 Hüküm no: 823 Orijinal metin no: [96b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Haslar mukātaʻası Subaşısı Haseki Mehmed’in görev yerinin belirtilerek kendisine yapılan müdâhalenin men edilmesi
Yedikule’nin fermânı.
Kıdvetü’n-nüvvâbi’l-müteşerriʻîn Haslar kazâsında nâibü’ş-şerʻ olan mevlânâ ( ) −zîde ilmuhu− tevkīʻ-i refîʻ-i hümâyûn vâsıl olıcak maʻlûm ola ki; nezâret-i Şeyhülislâmî’de âsûde olan evkāfdan İstanbul’da vâkiʻ merhûm ve mağfûrun-leh Sultan Bâyezid-i velî Hân −tâbe serâhunun− câmiʻ-i şerîf ve imâret-i âmiresi evkāfı mukâtaʻâtından Haslar mukātaʻası subaşısı olan kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân Haseki Mehmed −zîde kadruhu−Südde-i saʻâdetim’e arzuhâl edip Haslar kazâsında vâkiʻ Eğrikapı hâricinden Yedikule’ye varınca vâkiʻ mahaller mûmâ-ileyhin uhdesinde olan mukātaʻa-yı mezkûrun mülhakātından olmağla mârru’z-zikr mahallerin beytülmâlı taraf-ı vakfa defter-i hâkānîde hâsıl yazılmakdan nâşî mahâll-i merkūmede dergâh-ı muʻallâm yeniçerileri ve ona tâbiʻ olanlardan mâʻadâ bilâ-vâris-i maʻrûf fevt olanların terekesini kadîmü’l-eyyâmdan mukātaʻa-yı mezkûre subaşısı olanlar maʻrifet-i şerʻle zabt edegeldikleri defter-i vakıfda mukayyed ve ötedenberü vâkiʻ olan beytülmâl-ı vakf içün ahz u kabz olunup âhardan dahl ü taʻarruz olunmak îcâb etmez iken zikr olunan mahallerde bilâ-vâris-i maʻrûf vefât edenlerin terekelerini mûmâ-ileyh dahi maʻrifet-i şerʻ ile tahrîr ve zabtı murâd eylediğinde ecânibden baʻzı kimesneler vârisleri yoğiken fuzûlî müdâhale ve ol vechile mukātaʻa-yı mezbûr mahsûlüne gadr murâd eylediklerin bildirip ol bâbda istidʻâ-yı inâyet ve sen ki; Haslar nâibi mevlânâ-yı mûmâ-ileyhsin muʻtâd-ı kadîm ne vechile olduğun iʻlâm etmek içün âʻlemü’l-ulemâi’l-mütebahhirîn efdâlü’l-fudalâʼi’l-müteverriʻîn bi’l-fiʻil Şeyhü’l-İslâm ve Müfti’l-enâm Mevlânâ Mehmed Said -edâmallâhu teʻâlâ fezâʼilehunun- işâretleriyle sâdır olan fermânım mûcebince bâlâda zikr olunan husûs tefahhus ve tecessüs ve kuyûd-ı sicillât mantûku üzere amel ve kadîm bu vechile cârî olagelmiş ki; bi’l-cümle hâric-i sur nezâret-i Şeyhülislâmî’de merhûm-ı müşârun-ileyhin câmiʻ-i şerîfi ve imâret-i âmireleri evkāfından olup mütevellî-i vakf-ı müşârun-ileyhin temessükü mantûku üzere ve vakf-ı mezbûr mukātaʻâtından Eğrikapı’dan Yedikule ki; hâric-i surdur Haslar subaşılık mukātaʻası mûmâ-ileyh Mehmed Haseki’nin uhde ve iltizâmında olmağla arâzi-i vakf-ı müşârun-ileyhin ol mahallerde gerek beytülmâl ve mâl-i gāʼib ve mâl-ı mefkūd ve yâve ve kaçgun ve cürm-i cinâyet ve resm-i yaylak ve bâd-ı hevâ ve sâir cüzʼî ve küllî rüsûmât-ı mahsûlât-ı muʻtâde cânib-i vakf-ı şerîfe hâsıl kayd ve selâtîn-i izâm evkāfı mefrûzu’l-kalem ve maktûʻu’l-kadem serbest ve serbestiyet üzere zabt u rabt ve hâricden dahl ü taʻarruz olunmayıp ve ol mahaller Haslar kadıları taht-ı hükmüne dâhil olup vâkiʻ olan tahrîrât ve tecessüs [ve] tefahhusu vakf-ı mezbûrun subaşıları maʻrifetiyle kadîmîsi üzere Haslar tarafından rüʼyet olunagelmekle bin yüz kırk iki senesi şehri Ramazani’l-mübâreki târîhiyle sicill-i mahsûsunda mukayyed ve mastûr olduğu üzere olup Şeyhülislâm olup vakf-ı mezbûr nâzırı müteveffâ Abdullah Efendi’nin işâretiyle sâdır olan emr-i şerîf mûcebince ber-muʻtâd-ı kadîm amel olunagelmiş iken bir buçuk sene mukaddem İstanbul kādısı tarafından nâib irsâl ve Yedikule mahallini tefrîk ve umûr u husûsların bu cânibden görülür deyü selhhâne ve mumhâne ve ehl-i sûkdan kimesnelerin hilâf-ı vâkiʻ haberleriyle amel, muʻtâd-ı kadîme mugāyir emr ısdâr ve vakf-ı müşârun-ileyhin avâid-i mahsûlât-ı muʻtâdesine kesr ve zabt u rabtı husûsunun ihtilâline bâʻis ve bâdî olmağla fî-nefsiʼl-emr Haslar kazâsı ve İstanbul beyninde alâmet-i imtiyâz sûr-ı kalʻa olup ve amel-i kadîm vech-i muharrer üzere olduğu zâhir ve mütebeyyin olmağın gerek umûr-ı şerʻîsi ve gerek vakfın subaşılığına müteʻallik umûr kadîmîsi üzere rüʼyet olunup taraf-ı âhardan vechen mine’l-vücûh müdâhale ve taʻarruz olunmamak içün emr-i şerîf iʻtâ olunması bâbında sen ki; nâib-i mûmâ-ileyh Ahmed -zîde ilmuhu- sun iʻlâm etmenle ber-mûceb-i iʻlâm emr-i âlîmiz sudûru içün mevlânâ-yı müşârun-ileyh tekrar işâret etmeleriyle işâretleri mûcebince amel olunmak bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur buyurdum ki; ( ) [hükm-i] şerîfimle vusûl buldukda bu bâbda mevlânâ-yı müşârun-ileyhin işâretleriyle sâdır olan fermân-ı celîlü’l-kadrim mûcebince amel ve hareket eyleyip min-baʻd hilâfına rızâ ve cevâz göstermeyesin şöyle bilesin, alâmet-i şerîfe iʻtimâd kılasın.
Tahrîren fî-evâil-i şehr-i Zilhicce sene 1162
Be-makām-ı Kostantıniyye
|