.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Galata Mahkemesi 32 Numaralı Sicil (H. 1015 - 1016 / M. 1606 - 1607)
cilt: 36, sayfa: 78
Hüküm no: 61
Orijinal metin no: [14b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Müteveffâ Turgut Reis b. Ali Bey’in muhallefâtındaki şayka türü geminin yarı hissesinin satışı

Mahmiye-i Galata kazâsına tâbi‘ Mîr Ali cezîresinde Sığ burnu nâm limana bundan akdem giren sefînesinde vefât eden Turgut Reis b. Ali Bey zevce-i metrûkesi Sâliha bt. Abdullah nâm hâtunun sefîne-i âti’l-beyânının nısf-ı şâyi‘inde olan hisse-i şer‘iyyesini bey‘a ve semenini kabza ve kendine îsâle vekîl-i şer‘îsi olan Mustafa Bey b. Abdullah nâm bevvâb-ı sultânî ve mahmiye-i Galata kazâsında emîn-i beytülmâl-i hâs olan fahrü’l-ümenâ Mahmud Çavuş b. Ahmed nâm kimesne mahfil-i kazâda Mahmud Bey b. Mehmed nâm Râcil mahzarında bi’t-tav‘ ve’r-rızâ ikrâr ve i‘tirâf edip zâhirde vâris-i ma‘rûfu olmamağın zevce-i mezbûreden gayrı vârisi olmamağın terekesinin bir ribhi zevce-i mesfûreye ve selâse erbâ‘ı beytülmâl-i mezbûra âid olan merhûm-ı mezbûrun muhallefâtından şayka demek ile ma‘rûf sefînenin nısf-ı şâyi‘ini bey‘ için sûk-ı sultânîde mezâd ve müzâyede olup rağabât-ı nâs münkatı‘a oldukdan sonra on iki bin beş yüz akçe merkūm Mahmud Bey b. Mehmed üzerinde karâr edip bir akçe ziyâde ile âhar tâlib ve râgıb olmamağın zevce-i mesfûrenin hisse-i şer‘iyyesi olan nısf-ı mezbûrun rub‘unu vekîl-i mezbûr vekâleten ve beytülmâl-i mezbûra âid olan selâse-i erbâ‘ını emîn-i mezbûr Mahmud Bey b. Mehmed meblağ-ı mesfûr on iki bin beş yüz akçeye bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile bey‘ edip vekîl-i mezbûr meblağ-ı mesfûrun rub‘u olan üç bin yüz yirmi beş akçeyi ve emîn-i mûmâ-ileyh dahi meblağ-ı mesfûrun selâse erbâ‘ı olan dokuz bin üç yüz yetmiş beş akçeyi mezbûr Mehmed Bey b. Mehmed yedinden ahz u kabz eyledik dediklerinde vekîl-i mesfûrun vekâleten ve emîn-i müşârün-ileyhin asâleten vech-i meşrûh üzre sudûr eden ikrârlarını müşterî-i mezbûr Mehmed Bey vicâhen tasdîk ve şifâhen tahkīk eylediğinde mâ vaka‘a gıbbe’t-taleb ketb olundu. Cerâ fi’t-târihi’l-mezbûr.


Şuhûdü’l-hâl: es-Sâbikūn