.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Galata Mahkemesi 32 Numaralı Sicil (H. 1015 - 1016 / M. 1606 - 1607)
cilt: 36, sayfa: 106
Hüküm no: 101
Orijinal metin no: [24b-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Habib Ağa b. Yakub’un çiftliği müzâyede ile satın aldığı

[İşbu akd-i mer‘î ve vesîka-i şer‘î benim indimde cereyân etti. Ben fakīr ileyhi ta‘âlâ Havâss-ı Kostantıniyye kadısı Abdullah b. Dursun’um. Ufiye anhümâ] Bundan akdem menzil-i âti’l-beyânı ale’s-seviyye nısfeyn-i şâyi‘ayn olmak üzre iştirâ ve temellük eden li ebeveyn karındaşlar olan Behrâm Bey b. Abdullah ve İbrahim Bey b. Abdullah’dan evvelâ İbrahim Bey vefât edip verâseti vâlidesi Hatice Hâtun’a ve li ebeveyn ehi mezkûr Behrâm Bey’le li ebeveyn uhti Âişe’ye münhasıra olup ba‘dehû Behrâm-ı mezbûr dahi vefât edip verâseti vâlidesi merkūme Hatice Hâtun’a ve zevcesi Emine Hâtun’a ve sulbî oğlu Mehmed’e ve sulbiye kızı Hatice nâm sagīreye münhasıra olup ba‘dehû mezbûr Mehmed dahi vefât edip verâseti vâlidesi Emine Hâtun’a ve li ebeveyn uhti sagīre-i mesfûreye münhasıra olup ba‘dehû mezbûre Hatice Hâtun dahi vefât edip verâseti bint-i sulbiyesi mezkûre Âişe’ye ve bint-i ibni sagīre-i mezbûreye münhasıra oldukda menzil-i ma‘hûd ile’l-ân kısmet olunmayıp pes Behrâm’ın menzil-i ma‘hûddan sehm-i müşterâsına sehm-i mevrûsu zam olunup veresesine mecmû‘u müntakil olmak i‘tibârınca münâsaha-i hesâb olundukda altı bin dört yüz seksenden tashîh olunup binâen alâ-zâlik ol menzil altı bin dört yüz seksen sehim farz olunup Âişe’ye iki def‘ada cem‘an bin dokuz yüz otuz beş sehim isâbet edip Emine’ye dahi kezâlik iki def‘ada cem‘an bin beş yüz seksen iki sehim isâbet edip ve sagīreye üç def‘ada cem‘an iki bin dokuz yüz altmış üç sehim isâbet eder idiği mütehakkik oldukdan sonra menzil-i ma‘hûd âti’l-evsâfdan Âişe-i mezkûre kıbelinden hisse-i [25a] mezkûresinin bey‘ine ve semeninin kabzına vekîl olup vekâleti Yunus Reis b. Abdullah ve Ali Bey b. Abdullah el-Cündî şehâdetleri ile şer‘an sâbite olan zevci fahrü’r-rüesâi’s-sultânî Ahmed Reis b. Ali ve Emine-i mezbûre kıbelinden hisse-i mezkûresinin bey‘ine ve semeninin kabzına vekîl olup vekâleti Eyüb Bey b. Durmuş el-Cündî ve İbrahim Bey b. Abdullah el-Cündî şehâdetleri ile şer‘an sâbite olan Dergâh-i âlî çavuşlarından umdetü’l-a‘yân Hüseyin Çavuş b. Abdülmennân ve sagīre-i mezkûrenin vasiyy-i şer‘îsi umdetü’z-zu‘amâ Ferhad Bey b. Hasan ez-Za‘îm meclis-i şer‘-i enver ve mahfil-i dîn-i mutahharda hâmil-i hâze’l-kitâbi’ş-şer‘î ve hâfız-ı zâke’s-sifr mu‘teberi’l-mer‘î umdetü a‘yâni’l-enâm ve zübdetü ahyâri’l-kirâm zü’l-kadri’l-bâzih ve’l-izzi’ş-şâmih pîşvâ-yı kübrâ-yı mevâlî-i mashûb sâbıkan çavuşbaşı olan Habib Ağa b. Yakub zîde mecduhû hazretleri muvâcehesinde takrîr-i kelâm ve tasvîr-i merâm edip sadr-ı sahîfede mastûr olduğu üzre mukaddemâ İbrahim Bey’le Behrâm Bey’in ale’l-iştirâk mülk-i mahzları olup hâlâ münâsaha-i ma‘hûde mûcebince vârisât-ı selâse beyninde bi haseb-i nisbeti’s-sihâm müşterek mülk-i müstekar ve ilâ hîni sudûri hâze’l-akd mine’l-müte‘âkıdîn yedlerinde ve tasarruflarında müstemir olup kazâ-yı havâss-ı Kostantıniyye tevâbi‘inden Silivri nâhiyesinde Fethi köyü nâm karyede vâki‘ dâhilî ve hâricî iki kısma münkasım olup kısm-ı dâhilîsi iki beyt-i süflî ve iki sofa beyninde bir sofa-yı uhrâyı ve hadîkayı ve mahzeni ve matbahı ve anbarı ve fırını ve bi’r-i mâyı cârîyi ve bir beyt-i ulvî tahtında bi’r-i mâyı hâvî ve kısm-ı hâricî bir mevzi‘de iki beyt-i süflîyi ve bir sofayı ve mahzeni ve bir âhar mevzi‘de üç beyti ve iki ahırı ve kapı üzre bir çardağı ve bir çeşmeyi ve bir samanlık damını ve cüneyneyi hâvî olan menzili cemî‘-i hukūk ve merâfıkı ile ve kâffe-i tevâbi‘ ve levâhıkı ile on bir çift camus ve kara sığırı öküzü ile ve yirmi yedi re’s kara sığırı ineği ve buzağıları ile ve beş re’s kısrak ve beygir ve taylar ile ve bir ma‘lûmü’s-sıfat abd-i sagīr ve bir ma‘lûme câriye ile ve bi’l-fi‘l der anbar ve mevcûd üç arpa iki müd buğday ile ve aslında altı müd buğday ve beş müd arpa ve altı müd alef tohum arza ilkā ve hirâset olunup hâlâ ...? müntefe‘un bihî olan ma‘lûm ve müşâhed zer‘ler ile ve bi’l-cümle eşyâ-i mezkûrenin cemî‘ini her biri kemâ yenbağī ma‘lûm ve tarafeynden nizâ‘a mufzî cehâletden berî oldukdan sonra vekâleten ve asâleten mârrü’l-evsâf Habib Ağa hazretlerine bi i‘tibâri’s-sihâm cem‘an yüz otuz bin nakid râyic fî cemî‘i’l-havâic fıddî Osmânî akçeye bey‘-i bâtt-ı sahîh ile bey‘ eylediği müşterî-i merkūm dahi semen-i mezbûr ile iştirâ eyledi ve cemî‘-i menzilin semeni ki yüz otuz bin akçedir alâ hasebi’s-sihâm kısmet olundukda Âişe’ye otuz sekiz bin sekiz yüz on dokuz akçe isâbet ve Emine’ye otuz bir bin yedi yüz otuz yedi akçe isâbet ve sagīre-i mezkûreye elli dokuz bin dört yüz kırk iki akçe isâbet edip ve iki akçe beylerinde kesr kalır bi’t-tamâm ve’l-kemâl müvekkilelerimiz ile [25b] sagīre için alıp kabz eyledik ve mebî‘-i mezkûru tafsîl-i sâbık-ı müsted‘âsınca müşterî-i merkūma teslîm-i şer‘î eyledik ol dahi tesellüm-i şer‘î eyledi pes min ba‘d menzil-i mezkûr zamâim ve levâhık-ı mezkûresi ile mezkûr Habib Ağa’nın mülk-i mahzı ve hakk-ı sırfı olmuşdur keyfe mâ yeşâ’ ve yahtâr tasarruf eylesin dediklerinde mukırrîn-i mezbûrînin ikrâr-ı meşrûhunu mukarrun leh el-merkūm Habib Ağa vicâhen tasdîk ve şifâhen tahkīk edip ve mu‘âkade-i meşrûhanın vukū‘u menzil-i mevsûf yevmen fe-yevmen harâba müşrif olup intifâ‘dan kalıp bey‘ olunmazsa bi’l-külliye harâb olup sagīre-i mezkûreye özr-i azîm lâzım olacağı mütekarrir ve mebî‘-i mezkûr mirâren râgıbîne arz olunup semen-i mezkûre karâr edip bir akçe ziyâde ile tâlib bulunmayıp semen-i mezkûr kıymet-i misli idiği tahakkuk ve zuhûr buldukdan sonra olup mâ vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu ve terkīm ve yed-i tâlibe def‘ ü teslîm olundu. Tahrîren fî evâsıtı Zilka‘de sene hamse aşere ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-a‘yân Davud Ağa b. İbrahim el-Müteferrika, fahrü’l-akrân Ali Ağa el-Müteferrika, fahrü’l-a‘yân Osman Ağa b. eş-Şeyh İbrahim Efendi el-Müteferrika, Haydar Efendi el-Hatîb, Mahmud Çavuş [b.] Mahmud, Osman b. Abdullah el-Cündî, Cafer Çavuş b. Abdullah, İbrahim Ağa b. Mehmed el-Müteferrika