.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Galata Mahkemesi 32 Numaralı Sicil (H. 1015 - 1016 / M. 1606 - 1607)
cilt: 36, sayfa: 176
Hüküm no: 216
Orijinal metin no: [53a-4]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Abdi Reis b. Abdullah’ın evini kızı Âişe’ye bağışladığı

Mahmiye-i Galata hâricinde Tomtom mahallesi sâkinlerinden olup hacc-ı şerîfden gelir iken Akdeniz’de bundan akdem vefât eden merhûm Abdi Reis b. Abdullah’ın sulbiye kızı Âişe’nin husûsi-i âti’l-beyâna vekîl-i şer‘îsi olup vekâleti hasm-ı câhid mahzarında nehc-i şer‘î üzre sâbit olan fahrü’r-râcilîn Mahmud Bey b. Abdullah mahfil-i kazâda menzil-i âti’z-zikre vâzı‘ü’l-yed olup yedinde idiği hasm-ı câhid mahzarında nehc-i şer‘î üzre sâbite olan umdetü’l-etıbbâ ve’l-cerrâhîn Mehmed Bey b. Abdullah mahzarında takrîr-i da‘vâ edip merhûm-ı merkūm Abdi Reis hâl-i hayâtında ve kemâl-i sıhhatinde silk-i mülkünde münselik ve samt-ı zabtında münzabıt olup hudûdunun bir cânibi kaftancı Sefer Çelebi mülküne ve bir cânibi Mustafa Çavuş mülküne ve bir cânibi tarîk-i hâssa ve bir cânibi merhûm Mehmed Bey mülküne müntehî olup iki beyt-i süflîyi ve iki beyt-i ulvîyi ve bir kileri ve bir selâmlığı ve bir kenîfi ve su kuyusunu ve eşcâr-ı müsmireyi [53b] müştemil hadîkayı hâvî olan menzilini cemî‘ tevâbi‘ ve levâhıkıyla kızı mezbûre Âişe’ye mukaddemâ sagīre iken hibe-i sahîha-i şer‘iyye ile hibe ve temlîk edip ve menzil-i mezbûru meclis-i hibede sagīre-i mezbûre için velâyeten kabz edip menzil-i mezbûr müvekkilem merkūme Âişe’nin mülk-i mevhûbesi olmuş iken bilâ-vech-i şer‘î mezbûr Mehmed Bey vaz‘-ı yed edip tasarruf eder menzil-i mezbûrdan kasr-ı yed eylemesin taleb ederim dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Mehmed Bey bi’l-muvâcehe cevâbında fi’l-hakīka menzil-i mezbûr merhûm-ı merkūmun mülkü olup vefât ettikde kızı müvekkile-i mezbûre Âişe’yi ve zevcesi Fâtıma nâm hâtunu terk etmekle menzil-i mezbûrun sümünü irs-i şer‘le mezbûre Fâtıma Hâtuna intikāl edip ba‘dehû mezbûre Fâtıma Hâtun’u terk etmekle menzil-i mezbûrun sümünü irs-i şer‘le merkūme Fâtıma Hâtuna intikāl edip ba‘dehû mezbûre Fâtıma Hâtun’u tezevvüc edip taht-ı nikâhında fevt olmağla hisse-i mu‘ayyene-i meşrûhasından rub‘ hisse bana intikāl etmekle menzil-i mezbûra vaz‘-ı yed ederim kaziyye? ma‘lûmum değildir deyip hibe-i mezbûreyi bi’l-külliye inkâr eyledikde vekîl-i mesfûr Mahmud Bey’den hibe-i merkūmeye beyyine taleb olundukda udûl-i müslimîn ve ahrâr-ı muvahhidînden Kapudân Paşa Câmi‘i müezzini olan Mehmed b. Sâlih ve câmi‘-i mezbûr mahallesi sâkinlerinden olup câmi‘-i merkūm müezzini olan Hüseyin b. Ali ve merhûm hazret-i Sinan Paşa mahallesi sâkinlerinden olan Hüseyin b. Ahmed nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde mahfil-i kazâya hâzırûn olup gıbbe’l-istişhâdi’ş-şer‘î edâ-i şehâdet-i şer‘iyye edip fi’l-vâki‘ merhûm-ı mezbûr Abdi Reis hâl-i sıhhatinde bizim huzûrumuzda menzil-i mezbûru sagīre kızı merkūme Âişe’ye hibe-i sahîha-i şer‘iyye ile hibe edip sagīre-i mezbûre tarafından velâyeten meclis-i hibede kendisi ittihâb ve kabz ve bizi hibe ve menha ve kabz ve tesellüme işhâd eyledi menzil-i mezbûr cemî‘ tevâbi‘ ve levâhıkıyla sagīre-i mesfûrenin mülk-i mevhûbesi olmuşdur bu husûsa şahidleriz şehâdet dahi ederiz diye edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri hayyiz-i kabûlde vâkı‘a oldukdan sonra hibe-i mezbûrenin sıhhat ve sedâd üzre câriye ve fesâd ve halelden âriye olmağın sıhhatine hükm olunup mezbûr Mehmed Bey’in kasr-ı yedine tenbîh olundu. Cerâ zâlike fi’l-yevmi’l-hamîs 13 Cumâdelûlâ sene sitte aşere ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Efendi b. Abdülaziz el-İmâm, Gülâbi Reis b. Pîr Nefes, el-Hâc Kasım b. Abdullah, Receb b. Mustafa, Ömer b. Sefer, Mehmed Efendi b. Mehmed min zümre-i küttâb-ı dîvân, Mehmed Efendi b. Hızır el-İmâm, el-Hâc Mehmed b. Ahmed, Hacı Mehmed b. Sefer, Mustafa b. Ali, İskender b. Mehmed, Hüseyin b. Abdullah, Mehmed Reis b. Mustafa, eş-Şeyh Ramazan Efendi b. Mahmud, es-Seyyid Mahmud b. es-Seyyid Mustafa el-Müezzin, Mehmed Çelebi b. Cafer Bey, Ali Efendi b. Uğurlu, el-Hâc Mustafa b. Mehmed er-Râcil ve gayruhüm [54a] Yevmü’s-sülesâ Yevmü’l-erbi‘â Yevmü’l-hamîs el-mübârek inşâ’allâhü tebâreke ve ta‘âlâ