|
Galata Mahkemesi 32 Numaralı Sicil (H. 1015 - 1016 / M. 1606 - 1607) cilt: 36, sayfa: 208 Hüküm no: 267 Orijinal metin no: [65a-3, Arapça] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mehmed Bey b. Davud’un Eflak asıllı câriyesini âzad ettiği
Udûlden Mehmed Çelebi b. Hemdem ve el-Hâc Ali b. Abdullah nâm kimesneler meclis-i şer‘-i şerîfde hâzırân olup, Hazreti Ebî Eyyûb-i Ensârî -aleyhi rahmetü’l-Bârî- kasabası mahallâtından Kasımpaşa mahallesinde vefât eden merhûm Mehmed Bey b. Davud’un annesi ve vârisi olan Aynî Hâtun bt. Mustafa nâm hâtun mahzarında, orta boylu, açık kaşlı, iri kara gözlü, esmer ve Eflakiyyetü’l-asl hâfızatü hâze’l-kitâb Yasemin bt. Abdullah’dan sâdır olan da‘vâ-yı sahîha-i şer‘iyyede gıbbe’l-istişhâd şöyle şehâdet ettiler ki, müteveffâ-yı mezbûr hâl-i hayâtı ve kemâl-i akl ve sıhhatinde kendisine rıkkını i‘tirâf eden yukarıda vasıfları zikr edilen mezbûr câriye-i memlûkesini “Ölürsem, ölümümden kırk gün önce hür ol.” diyerek mukayyed tedbîrle âzâd etmişdi. Sonra iyileşip müddet-i mezbûreden ziyâde yaşadı. Şehâdetleri ba‘de şerâiti’l-kabûl inde’ş-şer‘ mu‘teber ve makbûl olmağın târih-i mezbûrda mûcebince hükm edildi.
Şuhûdü’l-hâl: es-Sâbikūn
|