|
Galata Mahkemesi 37 Numaralı Sicil (H. 1022 - 1024 / M. 1613 - 1615) cilt: 37, sayfa: 42 Hüküm no: 12 Orijinal metin no: [4b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kamer Hatun bt. Abdullah’ın menzilini vakfedip Hasan Çelebi b. Abdi’yi mütevelli tayin etmesi
Hamd-i bî-had ve şükr-i lâ-yu‘ad ol vâkıf-ı ahvâl-i mevcûdât hazretlerine mahsûrdur ki kâffe-i kâinâtı nizâm-ı bedî‘ üzre ibdâ‘ eyledi ve cevâhir-i manzûm-ı salavât-ı bî-nihâye ol sultân-ı kātıbe-i enbiyâya ve dahi âl ve ashâbına olsun ki, her biri necm-i felek-i dîndir ammâ ba‘d işbu sahîfe-i sâdıku’l-hitâbın tahrîr ve inşâsına bâ‘is ve bâdî budur ki, medîne-i Hazret-i Ebî Eyyûb-i Ensârî -radiye anhu Rabbühü’l-Bârî- mahallâtından Nazperver mahallesinde sâkine sâhibetü’l-hayrât râgıbetü’l-hasenât fahrü’l-muhadderât tâcü’l-mestûrât Kamer Hâtun bt. Abdullah meclis-i şer‘-i şerîf-i enver ve mahfil-i dîn-i münîf-i ezherde, vakf-ı âti’z-zikre li ecli’t-tescîl mütevellî nasb ve ta‘yîn eylediği Hasan Çelebi b. Abdi mahzarında bi’t-tav‘i’s-sâf ikrâr ve i‘tirâf edip, mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafı merhûm Mehmed Çelebi b. Ferahşad veresesi mülküne ve bir tarafı Mustafa b. Abdullah mülküne ve bir tarafı Cafer b. Kadri mülküne ve bir tarafı tarîk-i hâs ile müntehî olup iki bâb tahtânî evleri ve bir hücreyi ve bir ahırı ve bir sofayı ve bi’r-i mâ’ı ve önünde eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmireyi hâvî bahçeyi müştemil olan mülk menzilimi, niyet-i sâfiye ve taviyyet-i vâfiye ile hasbeten lillâhi ve taleben li rızâihî vakf ve haps edip şart eyledim ki, mâdemki ben suhan-ı sıhhatde câlise olam menzil-i mezbûrda sâkine olup keyfe mâ yeşâ’ mutasarrıfe olam bi emrillâhi te‘âlâ kazâ-i nahb ve likā-i Rabb vâki‘ oldukda, evlâdım ve evlâd-ı evlâdım ilâ en-yenkarizû zevcim olan Mustafa b. Hasan ile iştirâk üzre mutasarrıf olup sâkin olalar ve zevcim mesfûr vefât edip evlâdımız münkariz ola zevcim mesfûr Mustafa’nın evlâdı ve evlâd-ı evlâdı ile’l-inkırâz mutasarrıf olup sâkin olalar ve ba‘de’l-inkırâz utekām ve evlâd-ı utekām neslen ba‘de neslin ilâ en-yenkarizû mutasarrıf olup sâkin olalar ve ba‘de’l-inkırâz mahalle-i mezbûrenin imâmı ve müezzininden her kangısı süknâya muhtâc olursa ihtiyâcı olan sâkin ola, eğer mezbûrânın süknâya ihtiyâcları olmazsa medîne-i mezbûrede hâkimü’ş-şer‘ olan sulehâdan bir sâlih kimesneye tevcîh edip sâkin ola ve her kim menzil-i mezbûrda sâkin olursa her gün üç kerre İhlâs-ı şerîf ve bir Fâtiha okuyup sevâbını rûhuma hibe eyleyip menzil-i mezbûr ta‘mîre muhtâc oldukda, her kim sâkin olursa nevbetinde kendi malından ta‘mîr eyleyip ahâlî-i mahalle vakf-ı mezbûra hasbî nâzır olalar ve mâdemki ben kayd-ı hayâtdayım vakf-ı mezbûrun tebdîl ve tağyîr ve nakz [5a] ve tahvîli yedimde ola deyip menzil-i mezbûru ba‘de’t-tahliyye mütevellî-i merkūma teslîm edip, ol dahi vakfiyet üzre kabz ve tesellüm ettikden sonra vâkıfe-i mezkûre mütevellî-i mezbûr mahzarında takrîr-i da‘vâ edip vakf-ı akār imâm-ı muhtâr fi’l-eimme sirâcü’l-ümme İmâm-ı A‘zam hümâm-ı akdem hazretleri katından gayr-ı lâzım olup vakf-ı mezbûrdan rücû‘ meşrû‘ olmağın zikr olunan vakıfdan rücû‘ edip mülküme istirdâd ederim mütevellî-i merkūm kasr-ı yed etsin dedikde, gıbbe’s-suâl mütevellî-i mezbûr cevâbında imâmeyn-i hümâmeyn ve karmeyn-i kamkāmeyn katlarında sıhhat lüzûmdan müfârık olmamağın, mezheb-i imâmeyn üzre lüzûm-ı vakf-ı mezbûra hükm-i şer‘î taleb ederim deyû hâkim-i muvakki‘u’l-kitâb tûbâ-leh ve hüsnü-me’âb hazretlerine mürâfa‘a olduklarında, hâkim-i mûmâ-ileyh dahi cânib-i vakfa nazar ve mubtıl-ı hayr olmadan hazer edip mesâil-i evkāfda eimme-i eslâf beyninde vâki‘ olan ihtilâfa âlim olduğu hâlde vakf-ı mezbûrun sıhhat ve lüzûmuna hükm edip, min ba‘d vakf-ı mezbûr vakf-ı sahîh-i lâzım olup nakz ve nakîzine mecâl muhâl oldu. Tahrîren fî evâsıtı Zilhicceti’ş-şerîfe li sene isneyn ve ışrîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Bayram Efendi [b.] Şükrullah el-Hatîb, Mehmed b. Mahmud el-İmâm, Mehmed Çelebi b. Hemdem el-İmâm, Mehmed Efendi b. Hasan el-İmâm, Ramazan b. Mustafa ve gayruhüm mine’l-hâzırîn.
|