Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667) cilt: 17, sayfa: 678 Hüküm no: 874 Orijinal metin no: [104b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Köprülü ailesinden Mehmed Ağa’nın borcunun terekesinden ödenmesi
Mahmiye-i İstanbul’da Sarrâc İshak mahallesinden olup aşçıbaşı kāimmakāmı iken bundan akdem vefât eden Mehmed Ağa b. Abdullah’ın sulbiye sagīreleri olup mukaddemâ vefât eden Ümmühâni’nin verâseti li üm kız karındaşı Âişe nâm hâtun ile li ebeveyn müteveffâ er karındaşı oğlu merhûm Köprülü Mehmed Paşa’nın sulbî oğlu olup hâliyâ mesned-ârâ-yı sadâret-i uzmâ ve sâhib-nikîn-i vekâlet-i kübrâ olan düstûr-ı ekrem müşîr-i efham nizâmü’l-âlem nâzım-ı menâzımü’l-ümem sa‘âdetlü Ahmed Paşa -dâme birruhû ve feşâ- hazretleri ile merkūm-ı mûmâ-ileyhin âhar oğlu umdetü’l-ümerâi’l-kirâm Mustafa Bey’e ve müteveffât-ı mezbûrenin diğer müteveffâ er karındaşının müteveffâ oğlu Mustafa Ağa’nın sulbî kebîr oğlu umdetü’l-emâcid ve’l-ekârim Hüseyin Çelebi’ye münhasıra olduğu şer‘an sâbit ve mütehakkik oldukdan sonra mahmiye-i mezbûrede Hobyar mahallesi sükkânından bâ‘isü’l-kitâb Abdullah Çelebi b. Kurd nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i Ahmedî ve mahfil-i dîn-i münîf-i Muhammedî’de müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Ağa’nın tereke-i vâfiyesine vâzı‘ü’l-yed olan mezbûre Âişe Hâtun’un zevci ve tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîli olduğu zâtını ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân olan fahrü’l-müderrisîn Mahmud Efendi b. Mehmed ve Mehmed Efendi b. Şaban nâm kimesneler şehâdetleriyle şer‘an sâbit olan Mehmed Çelebi b. Mustafa ile müşârün-ileyhim hazret-i Ahmed Paşa ve Mustafa Bey ve Hüseyin Çelebi taraflarından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olduğu mahmiye-i mezbûrda Ayasofya-i Kebîr mahallesi sâkinlerinden Receb Bey b. Bayram ve Ahmed Bey b. Abdullah şehâdetleriyle şer‘an sâbit olup tereke-i vâfiye-i müteveffâ-yı mezbûra vâzı‘ü’l-yed olan fahrü’l-akrân Kenan Bey b. Abdülmennân mahzarında da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip bundan akdem Saray-ı cedîd-i sultânî’de hâssa tabbâhlara mahsûs hastalar odası demekle ma‘rûf odaları müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Ağa’nın hayâtında emri ile tecdîd ve ta‘mîr edip bi şarti’r-rücû‘ malımdan iki yük kırk dört bin akçe harc ettiğimden sonra müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Ağa hâl-i hayâtında vech-i muharrer üzre harc ettiğim meblağ-ı mezbûrun iki yük on dört bin akçesini bana edâ edip bâkī otuz bin akçesini kable’l-edâ vefât etmekle zimmetinde kalıp hattâ müteveffâ-yı mezbûr hayâtında meblağ-ı bâkī-i mezbûr bana zimmetinde deyni olduğuna huzûr-ı müslimînde ikrâr dahi etmiş idi suâl olunup emrine binâen tereke-i vâfiyesinden edâya mezbûrân Kenan Ağa ve Mehmed Çelebi’ye tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl ve’l-inkâr müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda mahmiye-i mezbûrda Kapıağası Mahmud Ağa mahallesi sükkânından Ali b. Mehmed ve Yahni Kapan mahallesi ahâlîsinden el-Hâc Hüseyin Ağa b. Halil nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘-i şerîfe hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Ağa hayâtında vech-i muharrer üzre müdde‘î-i mezbûra emri ile binâ ettiği mârrü’z-zikr odalara harc ettiği iki yük kırk dört bin akçeden bâkī zimmetinde otuz bin akçe deyni olduğuna bizim huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd etmiş idi, biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye ettiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiyye şehâdetleri makbûle olup müdde‘î-i mezbûra meblağ-ı bâkī-i mezbûr otuz bin akçeyi müteveffâ-yı mezbûrdan hayâtında küllen ve ba‘zen ahz ve istîfâ ya hibe ya âhara havâle ya turûk-ı şer‘îden bir tarîk ile zimmetini ibrâ etmediğine yemîn teklîf olundukda ol dahi alâ vefki’l-mes’ûl yemîn billâhi’l-aliyyi’l-azîm etmeğin mûcebince meblağ-ı bâkī-i mezbûr otuz bin akçeyi müteveffâ-yı mezbûr Mehmed Ağa’nın tereke-i vâfiyesinden müdde‘î-i mezbûra edâya mezbûrân Kenan Ağa ve Mehmed Çelebi’ye ba‘de’t-tenbîh mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’l-hâdî aşer min şehri Ramazâni’l-mübârek li sene seb‘a ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Habib Çelebi b. Durmuş, Ali Bey b. Hasan, Hüseyin Bey b. Mehmed, Halil Efendi [b.] Musa, Mehmed Efendi [b.] Süleyman, Ahmed Halîfe b. Mehmed, fahrü’l-akrân Ali Ağa b. Abdullah.
|