Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667) cilt: 17, sayfa: 735 Hüküm no: 951 Orijinal metin no: [113b-2] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ali Çelebi b. Ahmed’in, ölen Mehmed Çelebi b. Hüseyin’de câriye bahasından alacağı olduğu
İşbu bâ‘isü’l-kitâb Ali Çelebi b. Ahmed nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i Nebevî’de mahrûse-i Galata’ya tâbi‘ kasaba-i İstinye ahâlîsinden olup bundan akdem Donanma-yı hümâyûnda vefât eden Sirkecizâde demekle şehîr Mehmed Çelebi b. Hüseyin’in sulbiye kızı ve hasren vârisesi olup tereke-i vâfiyesine vâzı‘atü’l-yed olan Âişe nâm hâtun mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr zimmetinde Rûsiyyetü’l-asl Şâkire be-nâm bir câriye semeninden yüz esedî guruş ve cihet-i karzdan altmış esedî guruş cem‘an yüz altmış yedi esedî guruş deyni olduğunu hâl-i hayâtında Donanma-yı hümâyûna gitmezden mukaddem mahzar-ı müslimînde ikrâr dahi etmiş idi suâl olunup meblağ-ı mezkûru tereke-i vâfiye-i müteveffâ-yı mezbûrdan bana edâ ve teslîme mezbûre Âişe’ye tenbîh olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûre Âişe tereke-i müteveffâ-yı mezbûra vaz‘-ı yedini ikrâr edip lâkin müteveffâ-yı mezbûrun vech-i mübeyyen üzre müdde‘î-i mezbûra yüz altmış kıt‘a esedî guruş deyni olduğu ma‘lûmum değildir deyicek müdde‘î-i mezbûrdan müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda mahmiye-i İstanbul’da Kâtib Hüsrev mahallesi ahâlîsinden Hoca Yusuf Efendi b. Abdullah ve Murad Efendi mahallesi ahâlîsinden Mehmed Çelebi b. Mustafa nâm kimesneler li ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müteveffâ-yı mezbûr hâl-i hayâtında Donanma-yı hümâyûna gitmezden mukaddem vech-i muharrer üzre Rûsiyyetü’l-asl Şâkire nâm bir câriye semeninden yüz esedî guruş ve cihet-i karzdan altmış esedî guruş cem‘an yüz altmış kıt‘a esedî guruş müdde‘î-i mezbûra deyni olduğunu bizim huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eylemiş idi biz bu husûsa bu vech üzre şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyû her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eyledikde gıbbe ri‘âyeti şerâiti’l-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra meblağ-ı mezbûru müteveffâ-yı mezbûrdan hâl-i hayâtında küllen veya ba‘zen ahz ve istîfâ ya hibe ya âhara havâle etmeyip ve yâhud turûk-ı şer‘îden bir tarîk ile zimmetini ibrâ etmediğine müdde‘î-i mezbûra yemîn teklîf olundukda ol dahi alâ vefki’l-mes’ûl yemîn billâhi’l-aliyyi’l-a‘lâ etmeğin mûcebince meblağ-ı mezkûr yüz altmış kıt‘a esedî guruşu tereke-i vâfiye-i müteveffâ-yı mezbûrdan müdde‘î-i mezbûra edâ ve teslîme merkūme Âişe[’ye] ba‘de’t-tenbîh mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ aşer min şehri Ramazâni’l-mübârek li sene seb‘a ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Çelebi b. Abdullah, İbrahim Çelebi b. Ahmed, Baba Resul [b.] Rıdvan, Mehmed Bey b. Ramazan.
|