.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Galata Mahkemesi 114 Numaralı Sicil (H. 1083-1085 / M. 1672-1674)
cilt: 54, sayfa: 147
Hüküm no: 68
Orijinal metin no: [16a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Havva bt. Hüseyin’in, kocası merhum Ali Beşe b. Hacı’nın zimmetindeki mehir alacağını vasîden talep ettiği

Mahrûse-i Galata a‘mâlinden kasaba-i Kasımpaşaˈda Yeldeğirmeni mahallesinde sâkin iken vilâyet-i Rumeliˈnde kasaba-i Kiliˈde fevt olan Ali Beşe b. Hacıˈnın verâseti zevce-i metrûkesi Havva bt. el-Hâc Hüseyin ile vâlidesi Sâliha bt. Aliˈye ve sagīr oğlu Mehmedˈe münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra mezbûre Havva tarafından zikri câ’î husûsa vekîl olup mezbûrenin zâtını ma‘rifet-i şer‘ ile ârifân olan Rasûl Beşe b. Ali ve Mehmed b. Ramazan [nâm] şâhidler şer‘an vekâleti sâbite olan Ebûbekir Çelebi b. el-Hâc Mehmed meclis-i şer‘de sagīr-i mezbûrun tesviye-i emrine kıbel-i şer‘den mansûb vasîsi olup tereke-i müteveffâ-yı mezbûre vâzi‘uˈl-yed olan el-Hâc Hüseyin b. Ali mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müvekkilem mezbûrenin zevci müteveffâ-yı mezbûr zimmetinde mütekarrer olan yirmi bin akçe mehr-i müecceli kableˈl-istifâ fevt olmağla hâlâ biˈl-vekâle vasî-i mezbûrun yedinde olan terekesinden taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbeˈs-suâl veˈl-inkâr vekîl-i mezbûrdan müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-ı Müslimînˈden Mehmed b. Mustafa ve Abdülbaki b. Mustafa nâm kimesneler li-ecliˈş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isreˈl-istişhâd fiˈl-vâki‘ müteveffâ-yı mezbûr müvekkile-i mezbûreyi yirmi bin akçe mehr-i müeccel üzerine bizim huzûrumuzda tezevvüc ve kabûl eyledi biz bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde isre-ri‘âyeti şerâ‘itiˈl-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra müvekkile-i mezbûre muhadderâtdan olup meclis-i şer‘a huzûru müte‘azzir olmağın tahlîf içün kıbel-i şer‘den Mevlânâ Ömer Efendi irsâl olunup [16b] ol dahi mezbûrenin menziline varıp zeyl-i rakīmde isimleri muharrer olan Müslimîn huzûrlarında aleˈl-vechiˈl-meşrû‘ tahlîfden sonra vâki‘ hâlî Mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde tahrîr ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan Ahmed Beşe ve Hüseyin Çelebi ile gelip vukû‘u üzre inhâ ettikden sonra mûcebiyle ba‘deˈl-hükm mâ vaka‘a biˈt-taleb ketb olundu.

Fiˈs-sânî mineˈl-Muharremiˈl-harâm li-sene erba‘a ve semânîn ve elf.

Şuhûdüˈl-hâl: Mâ-sebak