|
Galata Mahkemesi 114 Numaralı Sicil (H. 1083-1085 / M. 1672-1674) cilt: 54, sayfa: 179 Hüküm no: 95 Orijinal metin no: [23a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ayşe bt. Mustafa’nın, merhum kocası Hüseyin Kapudan’ın zimmetindeki mehir ve borç alacağını, vekili aracılığıyla diğer varislerden talep ettiği
Husûs-ı câ’iˈz-zikrin [mahâllinde] istimâ‘ ve tahrîri iltimâs olunmağın kıbel-i şer‘den Mevlânâ el-Hâc Mehmed Efendi b. Hasan Efendi irsâl olunup ol dahi mahmiye-i Galataˈda Okçu Musa mahallesinde sâkin Mustafa Efendi b. Mehmedˈin menziline varıp zeyl-i rakīmde isimleri mastûr olan Müslimîn huzûrunda akd-i meclis-i şer‘-i şerîf eyledikde mahalle-i mezbûrede sâkin iken bundan akdem vefât eden Hüseyin Kapudan b. Yusufˈun verâseti zevce-i metrûkesi Âişe bt. Mustafa nâm hatun ile li-ebeveyn kız karındaşı Bağdad nâm hatuna münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra işbu bâ‘isetüˈr-rakīm merkūme Âişe tarafından zikr-i âtî husûsa vekîl olup merkūmenin zâtını ma‘rifet-i şer‘iye ile ârifân olan Ramazan b. Şa‘bân ve İbrahim b. Mahmud şehâdetleri şer‘an vekâleti sâbite olan babası müşârün-ileyh Mustafa Efendi meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda tereke-i müteveffâ-yı merkūma vâzi‘atüˈl-yed olan mezbûre Bağdad mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip kızım mezbûrenin zevci müteveffâ-yı merkūm zimmetinde ma‘kūdun-aleyh olan yüz esedî guruş mehr-i müecceli ile ikrâz ve teslîm ettiği yüz otuz iki esedî guruş ki cem‘an iki yüz otuz esedî guruş hakkını kableˈl-istifâ vefât edip hâl-i hayatında meblağ-ı mezbûr müvekkilem mezbûreye deyni olduğunu huzûr-ı Müslimînˈde ikrâr ve işhâd dahi etmekle hâlâ mezbûrenin yedinde olan terekesinden taleb ederim suâl olunsun dedikde gıbbeˈs-suâl veˈl-inkâr vekîl-i merkūmdan müdde‘âsına beyyine taleb olundukda mahalle-i mezbûrede sâkin Ahmed Efendi b. el-Hâc Abdi Kapudan ve Mustafa Çelebi b. Kabil nâm kimesneler li-ecliˈş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezbûra hâzırân olup isreˈl-işhâd fiˈl-vâki‘ zevcem merkūmenin yüz esedî mehr-i müecceli ile istikrâz ve kabz eylediği yüz otuz iki esedi ki min-haysüˈl-mecmû‘ iki yüz otuz iki esedî guruş zevcem Âişeˈye deynim vardır deyü huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eyledi biz bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye eylediklerinde isre-ri‘âyet-i şerâ’itiˈl-kabûl şehâdetleri makbûle oldukdan sonra müvekkile-i mezbûre ba‘deˈt-tahlîf vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde tahrîr ba‘dehû ma‘an irsâl olunan İsa b. Halil ve Ahmed b. Osman ile meclis-i şer‘a gelip vukû‘ıüzre inhâ ve takrîr-i kelâm etmeğin mûcebiyle ba‘deˈl-hükm mâ vaka‘a biˈt-taleb ketb olundu.
Fiˈs-sâlis min-Saferiˈl-hayr li-sene erba‘a ve semânîn ve elf.
Şuhûdüˈl-hâl: Mustafa Efendi b. el-Hâc Ali el-imâm, el-Hâc Mahmud b. İbrahim, es-Seyyid Hasan Çelebi b. es-Seyyid Osman, Mahmud Çelebi b. Hüseyin, Hasan Beşe b. Mehmed, İbrahim Beşe b. Ali
|