Galata Mahkemesi 114 Numaralı Sicil (H. 1083-1085 / M. 1672-1674) cilt: 54, sayfa: 189 Hüküm no: 102 Orijinal metin no: [24b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Kapıcı Hüseyin Bey b. Mehmed’in terekesinin varisler arasında paylaşılması Husûs-ı âtiˈl-beyânın mahâllinde tahrîri içün biˈl-iltimâs kıbel-i şerî‘at-i mergūbeden irsâl olunan Mevlânâ Eyüb Efendi b. Hüseyin Efendi mahmiye-i Galata hâricinde Yazıcı mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Kapıcı Hüseyin Bey b. Mehmedˈin menziline varıp zeyl-i vesîkada mektûbüˈl-esâmî olan Müslimîn huzûrunda akd-i meclis-i şer‘-i hatîr eyledikde müteveffâ-yı mezbûrun verâseti zevce-i metrûkesi Râbia Hatun bt. İbrahimˈe ve sulbî kebîr oğlu Mehmed Çelebiˈye münhasıra olup kableˈl-kısme mezbûr Mehmed Çelebi dahi vefât edip verâseti vâlidesi mezbûre Râbia Hatunˈa ve li-ebeveyn ammi Salih Çelebiˈye münhasıra ve tashîh-i mes’eleleri yirmi dört sehim olup sihâm-ı mezbûre on sehim Râbiaˈya ve on dört sehmi mezbûr Salih Çelebiˈye isâbet eylediği şer‘an zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra mezbûre Râbia Hatun meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda işbu bâ‘isüˈl-kitâb mezkûr Salih Çelebi mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûrun cemî‘ terekesi olup rızâ ve ma‘rifetimiz ile defter-i kassâm-ı askerîde takvîm olunduğu üzre menzilinde mevcûd elbise ve esâs-ı beyt ve evânî-i nühâsiye ve gayr-ı nühâsiye kalemi on üç bin altı yüz akçe ve Rusiyyetüˈl-asl Gülistan nâm câriye kıymeti sekiz bin akçe ve Gülbûy nâm câriye kıymeti on iki bin akçe ve Rusiyyüˈl-asl Yusuf nâm gulâm kıymeti on bir bin akçe ve mahalle-i mezbûrede vâki‘ beyneˈl-ahâlî veˈl-cîran ma‘lûmüˈl-hudûd bir bâb mülk fevkānî oda ve bir fevkānî matbah kıymeti yirmi [bin] akçe ve mahmiye-i mezbûrede Kazanlık Mescid-i Şerîfi mahallesinde vâki‘ ma‘lûmüˈl-hudûd büyût-ı adîdeyi müştemil mülk nısf menzil kıymeti yirmi [25a] beş bin akçe ve Balkapanı kurbünde vâki‘ dükkânda mevcûd sükker vesâir attar metâ‘ı kıymeti otuz beş bin akçe ve yedi yüz vakıyye kahve kıymeti yetmiş beş bin altı yüz akçe ve iki yüz yirmi vakıyye biber kıymeti on yedi bin altı yüz akçe ve mezbûr Salih Çelebiˈden kabz olunan on bir bin yedi yüz altmış akçeye bâliğ olmağla meblağ-ı mezbûrun altı bin akçesi rızâmız ile müteveffâ-yı mezbûrun techîz ve tekfîn vesâir levâzım-ı defnine sarf olunduğundan gayrı müteveffâ-yı mezbûrun zimmetinde mütekarrir olan on iki bin akçe mehr-i müecceli ve Sakaoğlu Vakfıˈna olan deyni otuz bin akçe ve Şâkire Hatunˈa olan deyni bin altı yüz akçe ve Yagob nâm Ermeniˈye olan deyni bin akçe vesâir beynimizde ma‘lûm düyûn-ı müteferrikasına sarf olunan altı bin yedi yüz yirmi akçe ki cem‘an elli yedi bin üç yüz yirmi [akçe] ihrâç ve sahibine teslîm olundukdan sonra bâkī yüz yetmiş sekiz bin yedi yüz kırk akçe kalmışdı hâlâ meblağ-ı bâkī yüz yetmiş sekiz bin yedi yüz kırk akçeden bi-hükmiˈl-münâhasatiˈş-şer‘iye on sehim hissem mukābelesinde bana isâbet eden yetmiş dört bin dört yüz yetmiş akçe ve mehr-i mezbûr on iki bin akçe ki cem‘an seksen altı bin dört yüz yetmiş akçeyi tamamen ahz u kabz eyledim ba‘deˈl-yevm zevcim müteveffâ-yı mezbûr Hüseyin Bey ve oğlum mezbûr Mehmedˈin zimem-i nâsda olan meblağdan mâ‘adâ gerek zâhir gerek mâ-yahfî cemî‘ terekesine müte‘allika olan âmme-i de‘âvî mutâlebât ve eymân [ve] muhâsamâtdan mezbûr Salih Çelebiˈyi ibrâ-i âmm-ı kātıʻuˈn-nizâ‘la ibrâ ve iskât eyledim dedikde mezbûr Salih Çelebi ben dahi bi-hükmiˈl-münâsahatiˈş-şer‘iye on dört sehim hissem mukābelesinde meblağ-ı bâkī-i mezbûrdan bana isâbet eden yüz dört bin iki yüz elli sekiz akçeyi mezbûr Râbia Hatun yedinden tamamen ahz u kabz eyledim min-ba‘d mezbûr Mehmed Çelebiˈnin zimem-i nâsda olan hukūkundan gayrı cemî‘ terekelerine müte‘allik olan âmme-i de‘âvî ve mutâlebât ve eymân [ve] muhâsamâtdan mezbûre Râbia Hatunˈı ibrâ eyledim dedikde gıbbeˈt-tasâdikiˈş-şer‘î vâki‘ hâli mukarrer olan mezbûr mahâllinde ketb ü tahrîr edip ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan Hüseyin Çelebi b. Osman ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukû‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ vaka‘a biˈt-taleb ketb olundu. Fiˈl-yevmiˈs-sâmin-i Saferiˈl-hayr li-sene erba‘a ve semânîn ve elf. Şuhûdüˈl-hâl: İmâm Mustafa Efendi b. Ali, Müezzin Mustafa Çelebi b. Mustafa, Hasan Efendi b. Hüseyin, Derviş Beşe b. Mustafa, Mehmed Ağa b. Mustafa, Mehmed Beşe b. Halil, Mehmed Bey b. Abdi Beşe, Ahmed Çelebi b. Osman, Hüseyin Çelebi b. Ali, Hüseyin Çelebi b. Mustafa, Dilaver b. Abdullah, Ahmed b. Mehmed, Hüseyin Çelebi b. Mustafa, Mehmed b. Ali