Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667) cilt: 17, sayfa: 802 Hüküm no: 1053 Orijinal metin no: [125a-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Zülfikar Ağa b. Hasan’ın vakfiyesi
Elhamdülillâhillezî nevvere sudûre ibâdihî bi envâ‘i’s-sadakāt ve’l-hayrât ve zeyyene kulûbehüm bi ezhâri kabûli’l-ibâdât ve sunûfi’l-meberrât ve ce‘ale’l-vakfe sadakaten câriyeten lâ tenkati‘u âsâruhâ ba‘de’l-memât bi teceddüdi’l-eyyâm ve te‘âkubi’s-(…?) ve’s-salâtü alâ Resûlihi’l-kerîmi’l-muhtâr ve alâ âlihî ve ashâbihi’l-tayyibîni’l-ethâr ve ba‘d işbu kitâb-ı sıhhat-nisâbın tahrîr ve inşâsına bâ‘is ve bâdî oldur ki mahmiye-i İstanbul’da merhûm Sultan Selim Hân -aleyhi’r-rahmetü ve’l-gufrân- câmi‘-i şerîfleri civârında Çırakçı mahallesinde sâkin sâhibü’l-hayrât ve’l-hasenât râgıbü’s-sadakāt ve’l-meberrât mefharü’l-emâsil ve’l-akrân Zülfikār Ağa b. Hasan -veffakahullâhu sübhânehû ve te‘âlâ ahsene mâ erâdehû- meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde vakf-ı âti’l-beyâna li ecli’t-tescîl mütevellî nasb eylediği fahrü’l-akrân Hasan Çelebi b. Mehmed mahzarında ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip mahmiye-i mezbûrede Kovacı Dede mahallesinde vâki‘ hudûdunun bir tarafı yine kendi mülküm olan menzile ve bir tarafı yine mülküm olan yoğurtçu kârhânesine ve bir tarafı turşucu Musli Beşe[’nin] sâkin olduğu vakıf menzile ve bir tarafı tarîk-i âma müntehî arsa üzerine sıbyâna ta‘lîm-i hazret-i Kur’ân-ı azîmü’ş-şân olunmak için binâ eylediğim mektebimi ve yine mekteb-i mezbûra muttasıl olup hâriciyyesi üç bâb fevkānî odaları ve altlarında ahırı ve bi’r-i mâ ve havlu ve kenîfi ve dâhiliyyesi biribirine mülâsık üç bâb tahtânî odaları ve iki sofa mukābelesinde tahtânî bir matbah ve cüneyne ve kenîfi müştemil olup hudûdunun bir tarafı ba‘zen Emrullahzâde mülküne ve ba‘zen Kevâkibzâde mülküne ve bir tarafı vakıf odalara ve bir tarafı tarîk-i âma müntehî menzilimi ve yine hudûd-ı mezkûre dâhilinde menzil-i mezbûra muttasıl iki bâb fevkānî odaları ve bir sofa ve ahırı hâvî küçük menzilimi ve yine zikr olunan Kovacı Dede mahallesinde vâki‘ hudûdunun bir tarafı mekteb-i mezbûra ve bir tarafı turşucu Mustafa Beşe[’nin] sâkin olduğu vakıf menzile ve bir tarafı Çorbacızâde Mehmed Çelebi bozahânesi’ne ve bir tarafı tarîk-i âma müntehî olan mârrü’z-zikr yoğurtçu kârhânemi ve yine mahmiye-i mezbûrede Eski Nişancı kurbunda Kiremit mahallesinde vâki‘ iki bâb fevkānî ve bir tahtânî odaları ve bir mikdâr arsa-i hâliyeyi müştemil olup hudûdunun bir tarafı merhûm Beyânî Efendi vakfı’na ve bir tarafı Yani v. Dimo mülküne ve bir tarafı Bedros nâm Ermeni mülküne ve bir tarafı tarîk-i hâssa müntehî olan menzilimi ve yine zikr olunan Kiremit mahallesinde vâki‘ fevkānî altı bâb ve tahtânî beş bâb odaları ve mahtab ve kenîfleri ve sofayı ve bi’r-i mâyı müştemil olup hudûdunun bir tarafı Kasab Dimitri mülküne ve bir tarafı ba‘zen Palaş nâm zimmî bahçesine ve ba‘zen sarrâc Anaştaş mülküne ve bir tarafı ba‘zen İstati mülküne ve ba‘zen tarîk-i hâssa ve bir tarafı tarîk-i âma müntehî olan menzilimi ve yine zikr olunan Çırakçı mahallesinde vâki‘ arsasının merhûm eş-Şeyh Yavsî zâviyesi’ne yılda iki yüz akçe mukāta‘ası olup hudûdunun bir tarafı Hasan Efendizâde mülküne ve bir tarafı merhûm Beyzâde mülküne ve bir tarafı merhûm Beyzâde Mahmud Efendi vakfı’nın arsasına ve bir tarafı Çukurbostan’a ve bir tarafı tarîk-i âma müntehî olup muhavvata-i hâriciyyesi üç bâb büyük ve iki bâb küçük odaları ve ahırı ve bi’r-i mâ ve kenîfi ve eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmire cüneyneyi ve muhavvata-i dâhiliyyesi iki bâb tahtânî büyük odaları ve bir sofa ve matbahı ve bir kubbeli hamamı ve fevkānî cihân-nümâyı ve altında bir sofayı ve bi’r-i mâ ve eşcâr-ı müsmire ve gayr-ı müsmire cüneyneyi ve Çukurbostan’a nâzır tahtânî bir bâb küçük odayı ve tahta-pûşu ve altında kârgîr mahzeni ve fevkānî tahta-pûşu ve iki sokak kapılarını müştemil olan menzilin binâsını ve yine mahmiye-i mezbûrda Fenerkapısı hâricinde vâki‘ arsasının Ayasofya-i Kebîr evkāfı’na senede on iki akçe mukāta‘ası olup hudûdunun bir tarafı Terzi Yani mülküne ve bir tarafı selhhâneye ve bir tarafı sâhil-i bahre ve bir tarafı tarîk-i âma müntehî olup iki bâb fevkānî ve iki bâb tahtânî odaları ve iki mahzeni ve kenîfi müştemil olan menzilimin binâsını ve yine mahmiye-i mezbûre hısnı ebvâbından Unkapanıkapısı hâricinde vâki‘ arsasının Ayasofya-i Kebîr vakfı’na senede üç yüz altmış akçe mukāta‘ası olup hudûdunun bir tarafı İbrahim Ağa mülküne ve bir tarafı Arslan Ağa mülküne ve bir tarafı sâhil-i bahre ve bir tarafı tarîk-i âma müntehî olup fevkānî ve tahtânî büyût-ı müte‘addideyi müştemil olan Yahudihâne’nin binâsını ve yine mahmiye-i mezbûrda zikr olunan Sultan Selim Hân câmi‘-i şerîfi kurbunda Çukurbostan nâm mevzi‘de vâki‘ arsasının merhûm eş-Şeyh Yavsî zâviye[si’ne] senede yirmi beş akçe mukāta‘ası olup hudûdunun bir tarafı yine kendi mülküm olan odalara ve bir tarafı şıracı Mustafa Çelebi bahçesine ve bir tarafdan Abdullah mülküne ve bir tarafı tarîk-i hâssa müntehî olup fevkānî ve tahtânî üç bâb odaları ve bir sofa ve cüneyne ve kenîfi müştemil olan menzilimin binâsını ve yine Çukurbostan’da vâki‘ arsasının merhûm eş-Şeyh Yavsî zâviyesi’ne yılda üç yüz on beş akçe mukāta‘ası olup hudûdunun bir tarafı ba‘zen tasarrufumda olan vakıf bostana ve ba‘zen kendi menzilime ve bir tarafı tarîk-i hâssa ve bir tarafı ba‘zen peynirci Mehmed mülküne ve ba‘zen A‘mâ Arab mülküne ve bir tarafı tarîk-i hâssa müntehî olup fevkānî ve tahtânî yirmi beş bâb odaları müştemil olan menzilimin binâsını ve’l-hâsıl bu mahalle gelince zikr olunan emlâkimin küllîsi bi cümleti’t-tevâbi‘ ve’l-levâhık niyet-i hâlisa ve taviyyet-i sâfiye ile hasbeten lillâhi’l-azîm ve haseneten li rûhi Resûlihi’l-kerîm vakf-ı sahîh-i müebbed ve haps-i sarîh-i muhalled ile vakf ve haps eyledim ve şöyle şart eyledim ki müsakkafât-ı mevkūfe-i mezbûre ve müstagallât-ı akārât-ı mezkûre ukūd-ı sahîha-i şer‘iyye ve safkāt-ı sarîha-i mer‘iyye ile mütevellî-i vakf ecr-i misilleri olan icâre-i mu‘accele ve müeccele ile icâreye verip tarîk-i me’lûf ve nehc-i ma‘rûf üzre istiğlâl olunup bi fazlihî sübhânehû ve te‘âlâ hâsıl olan galle ve nemâdan mukāta‘ât-ı muharrere edâ olundukdan sonra vakfım olan mekteb-i mezbûrda tecvîde kādir bir hâmil-i Kur’ân kimesne mu‘allim olup ol mektebde sıbyâna ta‘allüm-i hazret-i Kur’ân edip mukābelesinde yevmî on akçe vazîfeye mutasarrıf ola ve halîfesi yevmî beş akçe vazîfeye mutasarrıf ola ve vakf-ı mezkûrun mütevellîsi yevmî altı akçe vazîfeye mutasarrıf ola ve kâtibi ve câbîsi yevmî ikişer akçe vazîfeye mutasarrıf olalar ve müfettişi ve nâzırı yevmî ikişer akçe vazîfeye mutasarrıf olalar ve merhûm-ı mezbûr Beyzâde Mahmud Efendi’nin mescid-i şerîfi kurbunda vâki‘ kenîfe vaz‘ eylediğim musluğa bi’r-i mâdan su çeken âb-keş yevmî bir akçe vazîfeye mutasarrıf ola ve yine mescid-i mezbûr hareminde vâki‘ büyük kapı kurbunda müslimîn için sebîl olmak üzre vaz‘ eylediğim mermer musluğa iki günde bir kırba su getiren arka sakası dahi yevmî bir akçe vazîfeye mutasarrıf ola ve ta‘bîr-i rakabât ve sedd-i halel-i sakabât ve bi’l-cümle cemî‘i meremmât alâ mûcebi’ş-şer‘i’l-kavîm ve’s-sırâti’l-müstakīm cemî‘ mesârif ve vezâyif üzerine takdîm oluna ve mekteb-i mezkûrun mu‘allimlik hizmeti Mustafa Efendi’ye meşrûta ola ve halîfelik hizmeti mu‘allim-i mekteb olan efendi ve müfettiş efendi ve nâzır-ı vakf re’ylerine müfevvaz ola, dilediklerini halîfe edeler ve dilediklerini ref‘ edeler ve vakf-ı mezkûrun tevliyyeti umdet-i erbâbi’t-tahrîr ve’l-kalem bi’l-fi‘l sebzehâne kâtibi izzetlü Ömer Efendi’nin karındaşı mezbûr Hasan Çelebi’ye meşrûta ola ve hizmet-i kitâbet müşârün-ileyhâ Ömer Efendi’ye meşrût ola ve hizmet-i cibâyet utekādan Rıdvan b. Abdullah’a [125b] meşrûta ola ve bu mahalle gelince ta‘yîn ve beyân eylediğim şurût ve kuyûd ile hâl-i sıhhatimde amel olunup mesârif-i mezkûreden fazla kalan zevâidin cümlesine ben mutasarrıf olam bi emrillâhi’l-meliki’l-allâm icâbet-i da‘vet-i dârü’s-selâm ettiğimde evlâd-ı evlâd-ı evlâdım ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdım şerâit-i mezkûr üzre ile’l-inkırâz zikr olunan şurût ve kuyûda ri‘âyet edip mesârif-i mezbûreden fazla kalan zevâidin cümlesi evlâdıma meşrûta ola ve iyâzen billâhi te‘âlâ evlâdımın inkırâzından sonra zevâid-i vakf-ı mezbûr yed-i mütevellîde hıfz oluna ve ol mahfûz olan zevâidden mu‘allim-i mezkûrun vazîfesine on akçe dahi zam oluna mecmû‘u yevmî yirmi akçe vazîfe ola ve halîfe olan kimesnenin vazîfesine dahi üç akçe zam oluna ol dahi yevmî sekiz akçe vazîfe ola ve şart eyledim ki mekteb-i mezkûrda mevcûd olan sıbyân için mesârif-i mezkûreden fazla kalan zevâidden bir mikdârı ile kifâyet mikdârı kömür iştirâ olunup mekteb-i mezbûrda îkād oluna ve bir mikdârı ile dahi mekteb-i mezkûra bir sene müdâvemet edip ta‘allüm-i hazret-i Kur’ân eden sıbyân için birer kabâ iştirâ olunup verile, bir seneden ekalde bulunup bir sene müdâvemeti olmayan için verilmeye ve zikr olunan Çırakçı mahallesinde vâki‘ menzil-i mahdûd-ı mezkûrumun süknâ ve tasarrufu benden sonra evlâd-ı evlâd-ı evlâdıma ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdıma ale’s-seviy meşrûta ola, ba‘de’l-inkırâz sânehumullâhu te‘âlâ min zâlik menzil-i mezbûr dâhiliyyesinde Çukurbostan’a nâzır bir bâb tahtânî küçük odanın ve kurbunda tahta-pûş ve altında kârgîr mahzeni ve tahta-pûş muttasıl bir kubbeli hamam ve camekânı ve matbahı ve bi’r-i mâ ve matbah mukābelesinde vâki‘ biribirine mülâsık iki bâb tahtânî odaların ve önlerinde parmaklı sofaları ve kileri ve odalar üzerinde nâzır olan cihân-nümâyı ve odalar mâbeyninde olan cüneyneyi ve mahzeni kapısı üzerinde olan tahta-pûşlu köşkü ve büyük kapı önünde vâki‘ sokak kapısı ile süknâmı bi’l-fi‘l zevcem olan Mehpâre’ye meşrûta ola mâdâme fi kaydi’l-hayât içinde sâkine olup bir ferd mâni‘ ve müzâhim olmaya ve ba‘dehâ evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ve evlâd-ı evlâdına neslen ba‘de neslin ve fer‘an gıbbe aslin meşrûta ola ba‘de’l-inkırâz vakfıma avdet eyleye ve yine menzil-i mezkûrda hâriciyyesinde vâki‘ hamama muttasıl tahtânî bir büyük odanın ve ana muttasıl kahve odasının ve altında matbah ve kenîfi ile süknâsı ümm-i veledim Meryem bt. Abdullah nâm câriyeme meşrûta ola, ba‘dehâ evlâd-ı evlâd-ı evlâd-ı evlâdına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdına batnen ba‘de batnin ve fer‘an gıbbe aslin meşrûta ola, ba‘de’l-inkırâz vakfa avdet eyleye ve yine menzil-i mezkûrda hâriciyyesinde vâki‘ biribirine mülâsık Çukurbostan’a nâzır iki bâb tahtânî büyük odaların ve önlerinde bir küçük odanın ve bir sofa ve altlarında ahırı ile süknâsı bi’l-fi‘l zevcem olan Siyavuş nâm hâtuna meşrûta ola, ba‘dehâ evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdına neslen ba‘de neslin fer‘an gıbbe aslin meşrûta ola ba‘de’l-inkırâz vakfıma avdet eyleye ve mezbûre Siyavuş Hâtun’a meşrûta olan odaların önlerinde olan bi’r-i mâ ve havlu ve cüneyneyi ve büyük kuyuyu ümm-i veledim mezbûre Meryem [ve] merkūme Siyavuş Hâtun ile iştirâk-i seviy üzre mutasarrıfe olalar ba‘de vefâtihimâ evlâdları ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdları ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdları vech-i meşrûh üzre mutasarrıf olalar ve ba‘de inkırâzi’l-kül vakfıma avdet eyleye ve zikr olunan Çukurbostan’da vâki‘ arsasının yılda merhûm eş-Şeyh Yavsî zâviyesi’ne yirmi beş akçe mukāta‘ası olan menzil-i mezkûrun süknâsı müştemilâtıyla müdebberem Behruz nâm câriyeme meşrûta ola ba‘dehâ evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdına karnen ba‘de karnin fer‘an gıbbe aslin meşrûta ola ba‘de’l-inkırâz vakfıma avdet eyleye ve yine zikr olunan Çukurbostan’da yirmi beş bâb odaları müştemil olan menzil-i mezkûr odalarından biribirine muttasıl kıble tarafında bostana mülâsık bir bâb fevkānî ve bir bâb tahtânî odaların süknâsı müdebberem Bâğıcinan nâm câriyeme meşrûta ola ba‘dehâ evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdına meşrûta ola, ba‘de’l-inkırâz vakfıma avdet eyleye ve anlara muttasıl bir bâb fevkānî ve bir bâb tahtânî odaların süknâsı dahi müdebberem olup hâlâ aşçım olan Zamâne nâm câriyeme meşrûta ola ba‘dehâ evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdına meşrûta ola ba‘de’l-inkırâz vakfıma avdet eyleye ve anlara muttasıl bir bâb fevkānî [ve] bir bâb tahtânî odaların dahi süknâsı müdebberem olan Mülâyim nâm câriyeme meşrûta ola ba‘dehâ evlâdına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdına meşrûta ola ba‘de’l-inkırâz vakfıma avdet eyleye ve anlara muttasıl bir bâb fevkānî ve bir bâb tahtânî odaların dahi süknâsı müdebberem olan Kâmile nâm câriyeme meşrûta ola ba‘dehâ evlâdına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdına meşrûta ola ve ba‘de’l-inkırâz vakfıma avdet eyleye ve anlara muttasıl olup bir bâb fevkānî ve bir bâb tahtânî odaların süknâsı dahi mu‘takım Rıdvan nâm kimesneye meşrûta ola ba‘dehû evlâdına [ve] evlâd-ı evlâd-ı evlâdına ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdına meşrûta ola ba‘de’l-inkırâz vakfıma avdet eyleye ve yine anlara muttasıl olup menzil-i mezkûr odalarından bir bâb fevkānî ve bir bâb tahtânî odaların dahi süknâsı müdebberem Şahin nâm gulâmıma meşrûta ola ba‘dehû evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ve evlâd-ı evlâdına meşrûta ola ba‘de’l-inkırâz vakfıma avdet eyleye ve zikr olunan odalardan mahlûl olup vakfıma avdet etmekle şart-ı sâbık üzre cânib-i vakıfdan îcâr olunmak lâzım geldikde utekā ve atîkātımdan ve evlâdlarından mevcûd olup süknâya ihtiyâcları olanlar bilâ-ücret sâkin olalar, anlardan birisi var iken âhara îcâr olunmaya ve Hadîka-i hâssada bostancıbaşı olan ağa hazretleri vakf-ı mezkûra nâzır olalar ve Hadîka-i hâssada evkāf müfettişi olan efendi hazretleri vakf-ı mezbûra müfettiş olalar ve mürtezika-i vakf ve zikr olunan Çırakçı mahallesinin ahâlîsi dahi cümlesi vakf-ı mezbûra hasbî nâzırlar olup ve her sene mütevellînin muhâsebesini hadîka-i mezkûrede müfettiş efendi görüp defterini imzâ ettikden sonra harc-ı muhâsebe deyû iki yüz akçe verile ve şart eyledim ki vakf-ı mezbûrun cihâtı mahlûl olup cânib-i vakıfdan tevcîh olunmak lâzım [oldukda] nâzır-ı müşârün-ileyh ve müfettiş efendi ma‘rifetleriyle müstahıkkına tevcîh oluna âhardan kimesne müdâhale etmeyeler ve vakf-ı mezbûrun usûl ve fürû‘unda tebdîl ve tağyîr ve tevfîr ve teksîr ve azl ve nasb mürtezika merreten ba‘de uhrâ ve kerreten isre ûlâ müddet-i hayâtımda olup benden sonra tebdîl ve tağyîr olunmaya ve mürûr-ı eyyâm ve şühûr ve kürûr-ı a‘vâm ve dühûr ile şerâit-i mezkûreye ri‘âyet müte‘azzire olursa galle-i vakf-ı mezbûr mutlaka fukarâ-yı müslimîne sarf oluna deyû vâkıf-ı müşârün-ileyh zikr olunan müsakkafât-ı mütevellî-i mezbûr Hasan Çelebi’ye teslîm edip ol dahi kabz ve tesellüm eyleyip sâir mütevellîler evkāfda tasarruf ettikleri gibi tasarruf eylediler dedikde gıbbe’t-tasdîki’ş-şer‘î vâkıf-ı müşârün-ileyh cânib-i vifâkdan semt-i şikāka teveccüh edip vakf-ı akār İmâm-ı A‘zam ve hümâm-ı efham Ebû Hanîfe Numan b. Sâbit Hazretleri katlarında vakıf lâzım olmadığından mâ‘adâ İmâm-ı sâlis olan İmâm-ı? Rabbânî İmâm Muhammed b. el-Hasan eş-Şeybânî mezheb-i şerîflerinde [126a] vâkıf menâfi‘-i vâkıfdan nefsine nef‘ şart etmekle bâtıl ve ana müteferri‘ olan şurût ve kuyûd dahi hilye-i sıhhatden âtıl olup ve bir cihet-i birre mevkūfe arsa üzerinde olan ebniyenin cihet-i uhrâya vakfiyyetini ulemâ-i Hanefiyye’den ba‘zı fuzalâ tecvîz buyurmamışlardır binâen alâ zâlik menâzil-i mezbûrenin vakfiyyetinden rücû‘ ve kemâkân mülküme idhâle şürû‘ eyledim mütevellî-i mezbûr kasr-ı yed edip ebniye-i mezbûre mülkiyyet üzre bana teslîm olunmak matlûbumdur dedikde mütevellî-i mezbûr cevâb-ı bâ savâba mütesaddî olup eğerçi İmâm-ı A‘zam ve hümâm-ı efham hazretleri mezheb-i hatîrlerinde sıhhat lüzûmdan âriye olup ve vâkıf vakıfdan nefsine nef‘ şart etmekle İmâm-ı sâlis-i müşârün-ileyh katında adem-i sıhhati ve bir cihet-i birre mevkūfe arsa üzerinde vâki‘ binânın cihet-i uhrâya vakfiyyetini ba‘zı ulemâ-i allâm katında câiz olmadığı dahi ma‘lûmdur, lâkin vakf-ı akār İmâm-ı efdal-i tilmîz-i evvel İmâm Ebî Yusuf Yakub b. İbrahim en-Numanî eş-şehîr bi’l-imâmi’s-sânî re’y-i şerîfleri üzre şart-ı mezkûra dahi müsâdif olup mücerred vâkıf vakaftü demekle vakıf sahîh ve sıhhat-i vakf ile lüzûm beyninde müfârakat olmayıp fî zamâninâ hükkâm-ı şerî‘at-ı garrâ olan ulemâ ve fuzalâ ol kavl ile amele me’zûn oldukları tuğrâ-yı garrâ-yı sultânî ile muvakka‘ olan menşûrlarında mastûrdur ve arsa-i vakf üzerinde olan binânın cihet-i uhrâya vakfiyyeti eğerçi ulemâ-i izâmdan ba‘zıları katında câiz değildir, lâkin mutlaka hayırda ittihâdına nazaran yine eimme-i Hanefiyye’den ba‘zı fuhûl katlarında câiz ve anların kavl-i şerîfleri ile âmil olan hâkim ecr-i cezîli câizdir ana binâen vakf-ı akārın İmâm Ebî Yusuf kavl-i şerîfleri üzre sıhhat ve lüzûmuna ve arsa-i vakf üzerinde olan binânın vakfiyyetini tecvîz eden ba‘zı fuhûlün re’yleri üzre vakfiyyetinin sıhhatine hükm olunmak ricâ ederim deyû muvakki‘-i sadr-ı kitâb huzûrunda müterâfi‘ân ve husûs-ı mezbûrda fasl [ve] hasma tâlibân olduklarında hâkim-i müşârün-ileyh dahi tarafeynin kelâmını ısgā ve cânib-i vakfı evlâ ve ahrâ görüp İmâm Ebî Yusuf mezhebi üzre vakf-ı akārın sıhhat ve lüzûmuna ve arsa-i vakf üzerinde olan binânın vakfiyyetinin alâ re’yi men cevvezehû mine’l-eimmeti’l-müctehidîn sıhhatine hükm ettikden sonra vâkıf-ı müşârün-ileyh bu husûsda matlabına felâh bulmayıcak inân-ı kīl ü kāli âhara atf edip eğerçi arsa-i vakf üzerinde olan binânın cihet-i uhrâya vakfiyyeti hayırda ittihâdına nazaran hükm-i mezbûr ile inde’l-eimmeti’l-müctehidîn sahîh olmuşdur, lâkin İmâm-ı A‘zam hazretleri katında lüzûm ifâde ettiği gayr-ı meczûmdur, pes lüzûm ile ittisâfı ma‘dûm olup ancak mertebe-i sıhhat ve cevâzda kalmağla hiyel-i ihtiyâl munsarım olmaz binâen-aleyh arsa-i vakf üzerinde olup lüzûmuna hükm olunmayan binânın vakfiyyetinden rücû‘ eyledim deyû tekrâr da‘vâ ve istirdâda şitâb ettikde mütevellî-i mezbûr cevâb verip hükm-i hâkim-i ârif mahall-i ictihâda müsâdif olsa ol hüküm nâfiz ve mübrem ve bi’l-icmâ‘ makbûl ve müsellem olup sâir hükkâma kabûlü lâzım ve âmme-i vülâta tenfîzi emr-i mütehattimdir, vakıfda asıl maksûd hod lüzûm idiği âmme katında ma‘lûmdur çünkü sıhhat ba‘zı ulemâ-i müctehidîn kavilleri üzre cârîdir sıhhat bi’l-hükm sâir eimmenin mezheb-i rasînleri üzre sârîdir asıl vakıfda sıhhat mukarrere olucak İmâm Ebî Yusuf hazretleri katında hod sıhhate lüzûm lâzımdır deyû tekrâr mürâfa‘a olduklarında hâkim-i müşârün-ileyh bu bâbda te’emmül-i enîk edip mebânî-i hayrâtı temhîd ve te’bîdi evlâ ve ahrâ görmeleri ile İmâm Ebî Yusuf hazretleri re’yleri üzre ebniye-i mezbûrenin dahi lüzûmuna hükm edip hükm-i sâbıkın ihkâm ve kazâ-i lâhıkın itmâm buyurmağla fasl-ı nizâ‘ ve hisâm infisâm bulup vakf-ı mezbûr alâ cemî‘i’l-mezâhib sahîh ve lâzım olup min ba‘d naks ve nakīzine mecâl muhâl oldu fe-men beddelehû ba‘de mâ semi‘ahû fe-innemâ ismuhû ale’llezîne yübeddilûnehû innallâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıfı ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm ve alâ hâzâ vaka‘a’l-işhâd ve’t-tahrîr fi’l-yevmi’s-sâmin ve’l-ışrîn min Ramazâni’l-mübârek li sene seb‘a ve seb‘în ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-ulemâ efdalü’l-fuzalâ Abdullah Efendi b. Mustafa Efendi el-Kadı bi medîneti Kostantıniyye el-mahmiyye sâbıkan, fahrü’l-mevâli’l-kirâm Ahmed Efendi b. Abdülaziz Efendi el-Kadı bi medîneti Kostantıniyye el-mahmiyye sâbıkan, fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm Mustafa Efendi eş-Şehîr bi Nargizâde, umdetü’l-müderrisîni’l-kirâm Ahmed Efendi eş-Şehîr bi Zeki, fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm Mustafa Efendi b. Abdullah Efendi, umdetü’l-müderrisîni’l-kirâm Ârif Mehmed Efendi b. Abdullah, mefharü’l-kuzât es-Seyyid Abdürrahim Efendi b. el-merhûm es-Seyyid Abdullah Efendi, umdetü kuzâti’l-İslâm Mustafa Efendi [b.] Ahmed, Reisü’l-müezzinîn bi Sultan Selim Hân-ı atîk, fahrü’l-e‘âlî Hamza Ağa b. ( ) Kethüdâ-yı merhûm Yahya Efendi, fahrü’l-mehâdimi’l-kirâm Mehmed Ağa b. Hamza Ağa, umdetü’l-a‘yân Ali Ağa tâbi‘-i Hazret-i Şeyhülislâm, fahrü’l-emâsil Yusuf Ağa tâbi‘-i Şeyhülislâm, fahrü’l-emâsil Osman Ağa b. Mahmud Ser-oda, el-Hâc Hüsrev b. Abdullah, Abdullah Çelebi b. Mustafa, Receb Çelebi b. Mehmed Berber, Mustafa Bey b. ( ) Sarrâc-ı sultânî, Abdullah Çelebi b. ( ), fahrü’l-akrân Mustafa Bey el-Cündî, Attâr Siyavuş b. Abdullah, fahrü’l-akrân Mustafa Ağa b. Derviş.
|