|
Galata Mahkemesi 580 Numaralı Sicil (H. 1221-1222 / M. 1806-1808) cilt: 84, sayfa: 181 Hüküm no: 212 Orijinal metin no: [19b-5] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ziso v. Resto, Yorgi v. Drako ve Kosta v. İstefan’ın kiracısı oldukları Hümayunabad köyündeki vakıf bahçenin yüz on altı guruş olan yıllık kirasının yüz altmış guruşa çıkarıldığı
Ser-bostâniyân-ı hâssa-i esbak merhûm el-Hâc Hüseyin Ağa nâm sâhibü’l-hayrın gallesi hadîka-i hâssada kâin bî-kâr odası neferâtının ta‘âmiyyelerine mevkūfe vakfın mütevellîsi Mehmed Emin Ağa b. Ahmed Çarşamba günü hadîka-i hâssa müfettişi müderrisîn-i kirâmdan es-Seyyid Mehmed Râşid hâzır olduğu hâlde Arz Odası’nda ba‘dehû mahrûse-i Galata Mahkemesi’nde ma‘kūd meclis-i şer‘-i münîrde bağçevân tâifesinden ashâb-ı arzuhâl Ziso v. Resto ve Yorgi v. Drako ve Kosta v. İstefan zimmîler muvâcehelerinde mütevellîsi olduğum vakf-ı merkūm müstegallâtından mahrûse-i mezbûreye muzâfe Hümâyûnâbâd karyesinde vâki‘ lede’l-ahâlî ve’l-cîrân hudûdu ve müştemilâtı ma‘lûm bir kıt‘a vakıf bahçede bağçevân-ı mersûmûn senevî yüz on altı guruş icâre-i vâhide ile müşâhereten müstecirler olup lâkin icâre-i mezkûre bahçe-i merkūmenin el-yevm icâre-i misliyyesinden dûn ve ekal bu vechile vakf-ı mezbûra zarar-ı mütebeyyin olmağın mersûmûn icâre-i mezkûreyi icâre-i misliyyesine iblâğ etmedikleri takdîrce seneleri gāyetine izâfetle bi’t-tevliye fesh-i îcâr etmemle sene-i merkūme gāyetinde bahçe-i merkūmeyi tahliye vakf-ı mezbûr için bana teslîme mersûmûna tenbîh olunmak matlûbumdur deyü bi’t-tevliye da‘vâ eyledikde bağçevân-ı mersûmûn dahi cevâblarında senevî yüz on altı guruş icâre ile bahçe-i merkūmede müstecir olduklarını ikrâr lâkin işbu yedimizde olan üç kıt‘a temessük mantûklarınca hâlî bağçevân gediği altı sehm i‘tibârıyla dört sehm mersûm Kosta zimmînin ve bir sehmi mersûmân Yorgi ve Ziso zimmîlerden herbirinin mâlı olmağla binâen-aleyh hurûcdan ibâ ve icâre-i misliyyesini tekmîlden imtinâ‘ ederiz deyü tasaddî eyledikleri hâlî gedik da‘vâsı şer‘a mutâbık olmadığından gayrı aklâmda mukayyed mer‘î ve mu‘teber gediklerinden dahi olmadığı ecilden nizâm-ı beldeye muvâfık olmayıp gedik senedi olmak üzere istinâd eyledikleri temessükler dahi ancak îcâr ve istîcârı mutazammın olup bu sûretde senesi hitâmında bahçe-i merkūmeden mesfûrûnun şer‘an hurûcları iktizâ eylediği kıbel-i şer‘den kendilere tefhîm olundukdan sonra mesfûrûn bâlâda zikrolunduğu üzere altı sehm i‘tibârıyla bahçe-i merkūmu icâre-i misliyyesiyle icâra tâlibler olmalarıyla mersûmûnun hâllerine merhameten şifâhen sâdır olan fermân-ı âlîye inkıyâden ben dahi ber-vech-i mübeyyen bağçevân gediği tâ‘bir olunur âlât ve müceddeden gars edecekleri eşcâr altı sehmden i‘tibârıyla sâbıkı üzere dört sehmi mersûm Kosta zimmînin ve bir sehmi mersûmân Yorgi ve Ziso zimmîlerden herbirinin kendi mâlları olmak üzere taraf-ı vakıfdan bi’t-tevliye mesfûrûna meccânen bilâ-bedel izin verdiğimden sonra bahçe-i merkūmeyi [20a] târih-i i‘lâmdan bir sene tamamına değin yüz altmış altı guruşa mersûmûna îcâr ve teslîm eylediğimde onlar dahi ber-vech-i meşrûh istîcâr ve kabûl edip bu vechile kat‘-ı münâza‘a eyledik deyü ikrâr ve tasdîkleri tescîl bi’[l]-iltimâs huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 9 R sene [1]221.
|