Bab Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H. 1077 / M. 1666 - 1667) cilt: 17, sayfa: 884 Hüküm no: 1157 Orijinal metin no: [140b-1] Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır. Dükkânında bogasi boyayıp perdaht eden Manola’nın talebi üzerine durumun tahkiki için Kaymakam Yusuf Paşa ile İstanbul kadısına hüküm Düstûr-ı mükerrem müşîr-i müfahham nizâmü’l-âlem müdebbirü’l-cumhûr bi’l-fikri’s-sâkıb mütemmimü’l-enâm müşeyyid-i erkânü’s-sa‘âdeti ve’l-iclâl el-mahfûfu bi sunûfi avâtıfi’l-meliki’l-a‘lâ Âsitâne-i sa‘âdetimde vezâret-i uzmâ kāimmakāmı olan vezîrim Yusuf Paşa -edâmallâhu te‘âlâ iclâlehû- ve akzâ kuzâti’l-müslimîn evlâ vülâti’l-muvahhidîn ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn hüccetü’l-hakkı ale’l-halkı ecma‘în vârisü ulûmi’l-enbiyâ’i ve’l-mürselîn el-muhtâssu bi mezîdi inâyeti’l-meliki’l-mu‘în mevlânâ İstanbul kadısı -zîdet fezâiluhû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki, mahmiye-i İstanbul’da vâki‘ Tavukpazarı kurbunda olan boyacı tâifesinden Manola nâm zimmî Dergâh-ı mu‘allâma arzuhâl edip mezbûr üstâd-ı kâmil boyacı tâifesinden olup kendi dükkânında kadîmden olageldiği üzre bogasi boyayıp tokmaklayıp perdâht eder oldukda hâliyâ boyacı ve bogasici tâifesinden olup ashâb-ı ağrâzdan ba‘zıları mücerred bunu ta‘cîz için kadîme muhâlif biz sana bogasi boyatıp perdâht ettirmeziz, bize kesâd verirsin deyû hilâf-ı şer‘-i şerîf dahl edip kâr u kisbine mâni‘ olup te‘addî etmeleriyle husûs-ı mezbûr Şeyhülislâm’dan istiftâ olundukda ol vechile müdâhaleye kādir olmazlar deyû fetvâ-yı şerîfe verildiğini bildirip elinde olan fetvâ-yı şerîfesi mûcebince şer‘le görülmek emrim olmuşdur buyurdum ki, hükm-i şerîfimle vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîlü’l-kadrim üzre amel edip dahi husûs-ı mezbûr mukaddemâ bir def‘a şer‘le görülüp fasl olunmuş değil ise tamâm hak ve adl üzre mukayyed ve fetvâ-yı şerîfesine nazar edip göresin, arz olunduğu üzre olup fetvâ-yı şerîfe da‘vâsına muvâfık ise ol bâbda muktezâ-yı emr-i şer‘-i kavîm ve da‘vâsına muvâfık fetvâ-yı şerîfesi mûcebince amel edip dahi min ba‘d mezbûrlara kadîmden olageldiğinden ve fetvâ-yı münîfe muhâlif ol vechle dahl ve ta‘arruz ettirmeyip kâr u kisbine müzâyaka vermeyesiz, şer‘-i şerîfe ve fetvâ-yı münîfe ve kadîmden olagelene ve emr-i hümâyûnuma muhâlif kimesneye iş ettirmeyesiz, isimlerini yazıp bildirip tekrâr emrim varmalı etmeyesiz, şöyle bilesiz alâmet-i şerîfime i‘timâd kılasız. Tahrîren fî evâili Şa‘bâni’l-mu‘azzam li sene seb‘a ve seb‘în ve elf. Be-makâm-ı Edirne.