Bab Mahkemesi 11 Numaralı Sicil (H. 1081 / M. 1670-1671) cilt: 53, sayfa: 160 Hüküm no: 135 Orijinal metin no: [28b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Râziye Hatun’un boşandığı eşi Abdullah Efendi’deki mehir ve nafakadan olan alacaklarını tahsil etmesi
Efendi hazretleri imzâsıyladır.
Vilâyet-i Anadolu’da kasaba-i Şeyhli’de el-Hâc Sadık mahallesi sâkinelerinden Râziye bt. Süleyman nâm hatunun oğlu ve tarafından vech-i âtî üzere iddi‘â-i vekâlet eden Şeyh Mehmed Çelebi b. Mehmed nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîfde müvekkile-i mezbûrenin sâbıkā zevci olan işbu bâ‘isü’l-kitâb Abdullah Efendi b. Bostan nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip vâlidem mezbûre Râziye’nin mezbûr Abdullah Efendi zimmetinde dört bin akçe mehr-i müeccel hakkı olup ve mezbûre Râziye meblağ-ı mezbûru mezbûr Abdullah Efendi’den ahz u kabza ve kendüye îsâle ve kabz ve îsâl mütevakkıf olduğu umûrun küllîsine tarafından kasaba-i mezbûrede gıyâbımda kabûlüme mevkūfe vekâlet ile beni vekîl, ben dahi vekâlet-i mezbûreyi istimâ‘ etdiğimde kabûl etmekle suâl olunup meblağ-ı mezbûrun mezbûr İbrahim Efendi’den alıverilmesi matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Abdullah Efendi mezbûre Râziye’nin mehr-i mezbûru olan dört bin akçe olup mezbûre Râziye’ye el-ân zimmetinde deyni olduğunu ikrâr, lâkin mezbûr Şeyh Mehmed Çelebi’nin vech-i muharrer üzere vekâletini inkâr edicek mezbûr Şeyh Mehmed Çelebi’den vech-i mübeyyen üzere vekâletine beyyine taleb olundukda mahalle-i mezbûre ahâlîsinden mezbûre Râziye’nin zâtını ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân el-Hâc Mustafa b. Abdurrahman ve küçük Yunus nâm kimesneler <<şehâdetleri ile>> li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka mezbûre Râziye zevci mezbûr Abdullah Efendi zimmetinde mehr-i müeccel hakkı olan dört bin akçeyi mezbûr Abdullah Efendi’den ahz u kabz ve kendüye îsâle ve kabz ve îsâl mütevakkıf olduğu umûrun küllîsine tarafından oğlu müdde‘î-i mezbûr Şeyh Mehmed Çelebi’yi gıyâbında kabûlüne mevkūfe vekâlet ile kasaba-i mezbûrede bizim huzûrumuzda vekîl ve menâbına nâib nasb eylemişdir. Biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye etdiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince müdde‘î-i mezbûrun vech-i mübeyyen üzere vekâletine ba‘de’l-hükmi’ş-şer‘î meblağ-ı mezbûr dört bin akçeyi vekîl-i mezbûr Şeyh Mehmed Çelebi’ye teslîme mezbûr Abdullah Efendi’[ye] tenbîh olundukdan sonra vekîl-i mezbûr Şeyh Mehmed Çelebi meclis-i şer‘de mezbûr Abdullah Efendi mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip ânifen teslîmine tenbîh olunan meblağ-ı mezbûr dört bin akçeyi mezbûr Abdullah Efendi müvekkilemi bilâ-nafaka bırakıb gitmekle müvekkilem mezbûre Râziye dahi kasaba-i mezbûrede bin seksen senesi Recebi gurresinde her biri esedî guruş dört yüz akçeye râyic iken kendinin ve mezbûr Abdullah Efendi’den olan sagīre kızı Âişe’nin nafakası için her birine on beş akçe olmak üzere mezbûr Abdullah Efendi üzerine hâkimü’ş-şer‘ yevmî otuz akçe farz ve takdîr etdirdikden sonra mezbûr Abdullah Efendi sene-i sâniye şehr-i Rebî‘ülevveli gurresinde müvekkilemi talâk-ı bâin ile tatlîk etmekle sene-i mezbûre Recebi gurresinde sene-i sâniye şehr-i Rebî‘ülâhiri gurresine gelince dokuz ayda mezbûretân Râziye ve Âişe’nin ve şehr-i Rebî‘ülâhir’in gurresinden sene-i mezbûre Cemâziyelâhiresi’ne gelince iki ayda yalnız mezbûre Âişe’nin nafaka-i mefrûzalarından mezbûr Abdullah efendi zimmetinde dokuz bin akçe müctemi‘ olup ve nafaka husûsunda i‘tibâr mahall-i takdîre olmağla mezbûr Abdullah Efendi her bir guruş dört yüz akçeye olup yirmi iki buçuk guruş dokuz bin akçeye olmak üzere yirmi iki buçuk esedî guruşu bana def‘ ü teslîm ben dahi cem‘an dört bin akçe ile yirmi iki buçuk esedî guruşu mezbûr Abdullah Efendi yedinden tamâmen ahz u kabz ve kabûl eyledim dedikde, gıbbe’t-tasdîkı’l-mu‘teber mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâdis ve’l-ışrîn min-Cemâziyelâhire li-sene ihdâ ve semânîn ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Umdetü’l-meşâyihi’l-kirâm eş-Şeyh Ivaz Efendi, Şa‘bân b. Hüseyin, el-Hâc Mustafa b. el-Hâc Receb, Mehmed Çavuş b. Ali el-mübâşir, el-Hâc Ahmed b. İbrahim
|