.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


İstanbul Mahkemesi 3 Numaralı Sicil (H.1027/ M. 1618)
cilt: 13, sayfa: 436
Hüküm no: 666
Orijinal metin no: [79a-1]
Bu defter İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Kasım? Ağa Vakfı’na ait yoğurtçu dükkânının yanına peşin kira karşılığı iki kuyumcu dükkânı yapılacağı

Mahmiye-i Kostantıniyye’de Edirnekapısı kurbunda merhûme Hatice Sultan mahallesi sâkinlerinden Mihal v. Kondokra ve Yani v. Nikola nâm zimmîler meclis-i şer‘-i kavîme gelip takrîr-i kelâm edip, mahmiye-i mezbûrede vâki‘ merhûm Kā[sım]? Ağa vakfından olup bir tarafdan çorbacı Mustafa Ağa mülkü ve iki tarafdan vakf-ı mezbûr ve taraf-ı âharı tarîk-i âm ile mahdûd olan bir bâb yoğurtçu dükkânının sakfı münhedim olup, müceddeden binâya vakıfda müsâ‘ade olmamakla, mütevellîsi olan Ali Çavuş b. Mustafa kendi mâlınız ile zikr olunan dükkân yanına iki bâb kuyumcu dükkânı binâ eylen, harc ve sarf ettiğin akçe cânib-i vakıfdan icâre-i mu‘accelenize mahsûb olsun demekle, biz dahi ber vech-i iştirâk kendi mâlımız ile iki bâb kuyumcu dükkânı binâ ettik, ettiğimiz binânın ne mikdâr akçeye tahammülü vardır üzerine varılıp nazar ve mesâha olunup, nakzı ba‘de’t-takdîm ketb ve terkīm olunmasın taleb ederim dediklerinde, savb-ı şer‘den Mevlânâ Receb Efendi ve hâssa mi‘mârlardan Ali b. Abdullah ve Mustafa b. Abdullah zeyl-i kitâbda mastûrü’l-esâmi olan bî-garaz Müslimîn ile mahall-i mezbûre varıp, mütevellî-i mezbûr muvâcehesinde nazar ve mesâha ettiklerinde, zikr olunan cedîd dükkânların sakfı tûlen on sekiz zirâ‘ ve arzan on iki zirâ‘ bi hesâb-ı şatrancî iki yüz on altı zirâ‘ olup, her zirâ‘ı kırk beşer akçeden dokuz bin yedi yüz yirmi akçe ve bir taş duvar tûlen kırk dört zirâ‘ ve kadden bir zirâ‘ her zirâ‘ı otuz beşer akçeden bin beş yüz akçe ve tahta döşeme tûlen on iki zirâ‘ ve arzan on zirâ‘ bi hesâb-ı mezbûr yüz yirmi zirâ‘, her zirâ‘ı otuz beşer akçeden dört bin iki yüz akçe ve dört tahta perde ve üç döşeme ve bir kenîf hesâb-ı mezbûr üzre iki yüz on üç zirâ‘ olup, her zirâ‘ı yirmi beşer akçeden dört bin iki yüz altmış akçe, her biri yüzer akçeden üç merdivene üç yüz akçe ve bir kemer ocağa bin akçe ve sundurma hesâb-ı mezbûr üzre yirmi zirâ‘ olup, her zirâ‘ı on ikişer akçeden iki yüz yirmi dört akçe sakfı münhedim olan dükkânının nakzı üç bin elli iki akçeye takdîm ve ihrâc olundukdan sonra, cem‘an on sekiz bin yüz doksan iki akçeye tahammülü vardır, meblağ-ı mesfûrdan noksan ile binâ mümkün değildir deyû ihbârlarını, mevlânâ-yı mezbûr mahallinde tahrîr ve mahfil-i kazâda vukū‘u üzre ihbâr ve takrîr ettikden sonra, bi’l-fi‘il mütevellî-i vakf olan mezbûr Ali Çavuş ihzâr olunup suâl olundukda, müste’cir-i mezbûrun kelâmını tasdîk ve sâbıkan kendiden sâdır olan izni tahkīk ve mi‘mârân-ı mezbûrânın tahmînlerini kabûl ettikden sonra, ihbâr-ı mahall kabûl ve irtizân vâki‘ olmağın, mâ hüve’l-vâki‘ gıbbe’t-taleb ketb olundu. Tahrîren fî evâhiri Şa‘bâni’l-mu‘azzam li sene seb‘a ve ışrîn ve elf.


Şuhûdü’l-hâl: Mahmud b. Ali, Mahmud b. Mehmed, Mustafa b. Yunus, Ahmed b. Mahmud, Hamza b. Mustafa, Ali Bey b. Abdullah.